English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Inhumane

Inhumane translate Turkish

149 parallel translation
Perhaps it's inhumane to refuse to speak to him
Belki de onunla konuşmayı reddetmek insafsızca bir davranıştır.
I protest this cruel and inhumane activity.
Bu zalim ve insanlık dışı eylemi protesto ediyorum.
No, Takechi is inhumane.
Hayır, Takechi insanlıktan nasibini almamıştır.
If this appears inhumane, remember, these animals know only one way of life.
Bu eğer insanlık dışı geliyorsa, unutmayın, bu hayvanlar tek bir hayatı tanıyorlar.
Because of the general outcry against the inhumane method of hanging, the electric chair was the next step in the development of capital punishment.
Adam asmanın insanlık dışı olduğuna dair toplumsal tepkiler yüzünden idamın gelişiminde bir sonraki adım elektrikli sandalyelerdi.
The sacrifices are inhumane and are worthy only if done with humility, love and charity of the heart.
Fedakarlık, acımasızdır ve... alçak gönüllü, sevgi hayırsever kişilere layıktır.
It's respectable to want to jump, but inhumane to torment his fellow men.
Atlamak istemek saygıdeğer, ama arkadaşlarına eziyet etmek acımasızca.
... working to extremes to divert world attention from their losses in North Africa and the reported inhumane treatment of the prisoners from East European nations.
... dünyanın dikkatini başka yöne çekecek sıradışı şeyler Kuzey Afrika'daki kayıplarını unutturacak ve Doğu Avrupalılara yapılan insanlık dışı uygulamaların rapor edilmesini.
This is inhumane! I protest!
Protesto ediyorum!
"'People will pay you to be inhumane
"'Acımasız olman için sana para ödeyecekler..
How dare you call me inhumane!
Hangi cesaretle bana insafsız dersin!
I didn't call you inhumane.
Sana insafsız demedim.
" No prisoner shall be subjected to inhumane treatment.
" Hiçbir tutsak insaniyet dışı muamele görmeyecek.
I keep reading... there's a lot of inhumane treatment in the way they treat the calves.
Danalara insanlık dışı davranışlar yapıldığına dair şeyler okuyorum.
Seems inhumane, but we needed it for our self preservation!
Bunun zalimce olduğunu biliyorum ama onu birinin koruması lazım!
Are you familiar with inhumane treatment of beef and dairy cattle?
Büyük baş hayvanlara yapılan insanlık dışı davranışları biliyor musunuz?
You inhumane monster!
Seni ruhsuz canavar!
Doesn't that seem a little bit inhumane?
Bu biraz insanlık dışı değil mi?
Charles Dickens once said that solitary confinement was inhumane.
Charles Dickens bir keresinde şöyle demiş : "Bu tek kişilik hücre insafsızlıktır."
It's inhumane to make a man stand on his feet in one spot for eight hours a day.
Bir insanı günde sekiz saat tek bir noktada ayakta tutmak insanlık dışıdır.
I would never be party to anything so cruel and inhumane.
Ben bu kadar acımasız ve insanlık dışı bir şeyin parçası asla olamam.
And you consider that inhumane treatment?
- Bunu insanlık dışı mı buluyorsunuz?
In a cruel and inhumane world, she's delusional.
Vahşi ve insanlıktan yoksun bir dünyada yanılgıya düştü.
This is inhumane.
Bu insanlık dışı.
- lt's inhumane.
- Bu insanlık dışı.
- Are you people trained to be inhumane?
- Nasıl bu kadar duygusuz olabilirsiniz?
- lt's inhumane.
- İnsanlık dışı.
Captain Janeway would never behave in such an inhumane manner.
Kaptan Janeway, asla böylesine bir insanlık dışı davranışta bulunmaz.
We're not inhumane, but...
Hoş bir görüntü değil.
It's inhumane. Those children should have been protected.
Gönderilen mektuplar Paris'teki orta sınıfın Komün sırasındaki yaşantısını gözler önüne sermektedir.
Killing live animals in the name of science is inhumane.
Bilim adına canlı hayvanları öldürmek insanlık dışıdır.
No! Inhumane is sitting in a car for two and a half hours when I live only eight blocks from campus.
Hayır, insanlik dışı olan sadece sekiz blok ötede yaşıyorken 2 buçuk saat boyunca bir arabanın icinde oturmaktır.
Putting the Amish in glass cases would be inhumane.
Amiş'leri cam kaselere koymak insanlık dışı birşey.
I think it's inhumane, and I think there are better ways to handle our problems.
Bence bu insanlık dışı bir hareket. Sorunları çözmenin daha iyi yolları var.
Mr. Hubbard, Robert Kennedy closed Alcatraz in 1 963 claiming it was cruel and inhumane- -
Bay Hubbard, Robert Kennedy, Alkadraz'ı 1963 yılında kapattı çok zor ve insanlık dışı bir hapisane olduğu iddia ediliyordu- -
The conditions here aren't very agreeable. It is a bit inhumane, all this darkness.
"Çetelerden yardım isteyemem."
Those men are inhumane.
O insanlar merhametsizlerdir.
This is inhumane!
Bu çok acımasızca!
It's cruel. It's inhumane.
Bu zalimlik, merhametsizlik.
It's inhumane, excessive- -
İnsanlık dışı, haddini aşan...
That collar is inhumane.
tasma insanlık dışı.
That's... that's inhumane.
Bu insanlık dışı.
Where everybody is poor... that is cruelty and it's inhumane.
Bu acımasızca ve insanlık dışı.
However, we feel your solution of shooting everyone who crosses the time border is inhumane. "
Ancak, zaman sınırından geçen herkesi vurmak şeklindeki çözümünüzü insancıl bulmuyoruz. "
Such images of slaughter and bloody red water clearly show the Japanese government has little respect for the state of the world's oceans with their inhumane methods of fishing... often in violation of international treaties, laws and conventions designed
Bu kıyım ve kan havuzu görüntüleri belli ediyor ki Japon hükümeti'nin insani olmayan balıkçılık yöntemleriyle, okyanusların durumuyla pek ilgili değil.
This is inhumane.
Bu çok acımasız.
He saw Auschwitz as a human laboratory, one which allowed him to pursue any idea he had, no matter how bestial or inhumane.
Auschwitz'i, ne kadar hayvani ya da insanlık dışı olursa olsun kafasındaki herhangi bir fikri uygulayabileceği bir insan laboratuarı olarak görüyordu.
I think this is inhumane.
Bence insanlığa aykırı.
In such inhumane conditions we could crush these young boys..
Böylesi insanlık dışı koşullarda. Bu delikanlılara zulmedebildik.
I don't mean to be inhumane.
Ben de duygusuz olmak istemedim.
That's inhumane.
Bu insanlık dışı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]