Inman translate Turkish
92 parallel translation
Dear Mr. Inman,
Sevgili Bay Inman.
Inman,
- Ben Inman.
Inman, wP Inman,
- İnman. W. P. Inman.
wP Inman,
W. P. Inman.
People call me Inman,
İnsanlar bana Inman der.
Inman speaks,
Inman konuşuyor.
Inman,
Inman.
- Inman!
Inman!
Inman! - Oakley!
Yardım et.
- Inman! - Come on,
Inman.
Thank you, by the way, Inman's in my top field clearing his debt,
- Bu arada teşekkür ederim... Inman şu anda iş başında.
Oh, Inman.
Inman.
- Mr, Inman,
Bay Inman?
Mr, Inman is more comfortable outdoors,
Bay Inman dışarıda daha rahat ediyor.
I have no plans to preach war in my church, Mr, Inman,
Kilisemde savaş hakkında vaaz vermeye niyetim yok, Bay Inman.
And is your father living, Mr, Inman?
Peki babanız hayatta mı?
Inman! Ready to fight, son, ready to fight, whoo!
Savaşmaya hazır ol evlat!
Inman, It belongs to Inman,
Inman! Bu Inman'a ait.
From Mr, Inman?
Bay Inman'dan yani?
But then I've tried countin'the number of words which have passed between Mr, Inman and me - not very many,
Ama ondan sonra Bay Inman ile söylediğimiz kelimeleri saymaya çalıştım ve sayıları fazla değildi.
Dear Mr, Inman... Since you've left, time has been measured out in bitter chapters.
Sevgili Bay Inman, siz gittiğinizden beri, zaman geçmek bilmedi.
So you never wrapped your legs around this Inman?
Yani sen bu Inman ile hiç bir şey yaşamadın mı?
I'm Inman, by the way, That's my name,
Bu arada benim adım Inman.
Inman?
Inman?
Inman?
İnman!
This is Inman,
Bu Inman...
- But I wasn't ready, - Inman...
Ama buna hazır değildim.
Oh, Inman, I marry you, I marry you, I marry you, I marry you, I marry you,
- İnman seninle evlenirim, seninle evlenirim, seninle evlenirim.
Inman!
Inman!
Grace Inman, nobody said Eat,
Kimse yemeni söylemedi.
Avalyn Friesen lives in the tiny, ordinary town of Inman, Kansas.
Avalyn Friesen Kansas'ın küçük ve sıradan bir kasabası olan Inman'da yaşıyor.
Inman?
Inman mı?
She wants me to visit her in Inman.
Onu Inman'da ziyaret etmemi istiyor.
And the last image is of Inman, our hero... in this pile of bodies. We don't know whether he's dead or what.
Ve Inman'ın son görüntüsü, kahramanımız... bu cesetlerin arasında, ölüp ölmediğini bilmiyoruz.
I'm Inman.
Inman.
Kelvin Inman.
Kelvin Inman.
So I was talking to Dr. Inman, and she said the hydroponics team will have strawberries for us in about a month. Sort of strawberries.
Geçenlerde Dr. Inman'la konuşuyordum, ve dedi ki bir ay içinde hidrofonik takımı bizlere çilek sunacakmış.
A little something that Dr. Inman's been working on.
Dr. Inman'ın üzerinde çalıştığı ufak bir şey.
Well, we know he lives here, 412 Inman Street.
- En azından nerede yaşadığını biliyoruz. 412, Inman Sokağı.
I'm at 412 Inman Street.
412, Inman Sokak'tayım.
It's Mrs. Inman from the SEED Public Charter School.
Ben Mrs. Inman SEED Devlet Çartır okulundan arıyorum.
Inman.
- Innman.
Inman's got the, uh, journal and the tenant list too.
- Innman da, şey, gazete ve günlüğü bulmuş.
Mr. Inman hasn't shown you one shred of proof that Tracy Vidalin and Lonnie Daws agreed to commit a burglary.
- Bay. Innman daha hala size... - Tracy Vidalin'in Loonie Daws ile suç ortağı olduğu...
And Mr. Inman could say, "oh, come on,"
- Ve Bay.Innmann şöyle söyleyebilir "hadi ama"
Inman's single, no immediate family.
Inman bekâr, yakın akrabası yok.
Inman picked us apart during the debrief.
Toplantıda da Inman bizi darmadağın etti.
Yeah, JSOC contracted Inman and his guys to modify the layout.
OÖHK, Inman ve adamlarını burayı kullanmaları için tuttu.
Talk to me, Inman.
Konuş Inman. Ne oldu?
Inman,
Haydi.
His name is David Inman.
Adı David lnman. Deniz Kuvvetleri'nde Keşif Gücü'ndeymiş.