English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Inquiry

Inquiry translate Turkish

1,328 parallel translation
- The inquiry.
Soruşturma yüzünden.
- Dad's in Sydney for the inquiry.
Soruşturma için baban da Sydney'de.
We'll leave in three weeks, once this inquiry crap's over.
Şu soruşturma saçmalığı biter bitmez, üç hafta içinde ayrılıyoruz.
What a grueling line of inquiry.
Bu soruşturma çok acımasız.
Agent advises inquiry.
Ajan bunu incelemenizi öneriyor.
As of this moment, I am relieving you of command pending an inquiry before a tribunal.
Şu andan itibaren, soruşturmanın sonuna kadar seni Babil 5'in komutasından alıyorum.
At 1500, Mr. Garibaldi will escort you to Blue 8 for a formal inquiry.
Saat 15 : 00 itibariyle Bay Garibaldi resmi bir soruşturma için Mavi 8'e eşlik edecek.
Then I'll have to make a deeper inquiry.
O zaman araştırmayı derinleştirmem gerekecek.
A deeper inquiry?
Derinleştirmek mi?
I owe it to his memory to personally oversee any inquiry.
Bu soruşturmayı bizzat yürütmek boynumun borcudur.
Do you wish to make a further inquiry?
Başka arama yapmak istiyor musunuz?
After my eleventy-seventh year, I focused my area of inquiry towards math.
117. yılımdan sonra, odak noktamı matematiğe yönelttim.
Balance inquiry?
Bakiye sorma?
I could put you before a Board of Inquiry for having lied to me about this operation.
Bana görevle ilgili yalan söylediğin için seni tahkikat kurulunun karşısına dikebilirim.
"Subject : Inquiry into mutiny aboard USS Pegasus. " Based on testimony
Konu, USS Pegasus gemisinde isyan girişimi tahkikatı.
Now, I've read the official report of the inquiry on that mutiny but I want to know your version of what happened.
İsyanla ilgili resmi tahkikat raporunu okudum ama olanları bir de senin ağzından dinlemek istiyorum.
"The Judge Advocate also believes " that the surviving officers are deliberately " withholding vital information from this inquiry.
Askeri başsavcı aynı zamanda, hayatta kalan subayların kasıtlı olarak tahkikattan önemli bilgileri sakladıklarına inanıyor.
There will be a full inquiry once we reach Starbase 247 and that will probably lead to a general court-martial of Admiral Pressman and several others at Starfleet Intelligence.
Yıldız üssü 247'ye ulaştığımızda tam bir tahkikat olacak. Muhtemelen sonunda da Amiral Pressman divan-ı harbe verilecek. Yıldız Filosu İstihbaratından başkaları da.
Richard Odin, also known as Doug Herman, left AMA in 1986..... over questionable ethics inquiry.
Doug Herman olarak da tanınan Richard Odin, Amerikan Sağlık Örgütü'nden 1986'da ayrılmış. Nedeni, etiğe aykırı davranmakmış. Lisansını tekrar yenilememiş.
Further inquiry has been promised by the pertinent government health agencies.
Olayın, devlete bağlı sağlık örgütlerince inceleneceği söylendi.
Now, you're on leave pending an inquiry.
Açığa alınırsın ve hakkında soruşturma açılır.
But there will be formal inquiry later.
Ama daha sonra resmî soruşturma yapılacak.
Thank you for your kind inquiry.
Nazik sorularınız için teşekkür ederim.
Our story really begins here, 150 years ago at the Royal Academy of Science in London, England, where a letter arrived, containing a very strange inquiry.
Hikayemiz 150 yıl önce tam da burada, içinde garip bir soru bulunan bir mektubun ulaştığı İngiltere'de, Londra'daki Kraliyet Bilim Akademisi'nde başlıyor.
And now there's a lawsuit and an inquiry.
Ve şimdi bir dava ve araştırma var.
Every murder inquiry begins with a list of possible suspects.
Her cinayet soruşturması, olası zanlıların bir listesiyle başlar.
WOULD YOU LIKE TO CLARIFY THAT TO THE INQUIRY?
Soruşturma için bunu teyit edebilir misiniz?
Which is why you're taking over the inquiry.
Bu nedenle soruşturmayı sen alıyorsun.
Ah, they got me running this inquiry..... on this girl pilot.
Ah, beni bu soruşturmaya atadılar..... şu kız pilotla ilgili.
You're offthis inquiry, so why you here?
Soruşturmanın dışındasın. Öyleyse neden burdasın?
It doesn't matter whether I'm on this inquiry or whether I'm in this Army.
Bu soruşturmada ya da orduda olmam mesele değil.
And, um,..... colonel SerIing..... is just finishing up the inquiry.
Ve, um,..... Albay SerIing..... soruşturmasını yeni bitiriyor.
Did she mention the press, the inquiry, the funerals?
Basından, soruşturmadan, cenazelerden söz etti mi?
Court Blocks New Inquiry in Vanessa Romero Case
"Mahkeme Romero davasında yeni soruşturma isteğini reddetti"
I've been called up from the Norfolk field office to coordinate this inquiry.
Norfolk Bölge Ofisi'nden bu soruşturmayı koordine etmek için çağrıldım.
You'll perform a disservice to a field of inquiry that has always struggled for respectability.
Her zaman saygınlığını korumaya çalışan bir araştırma konusuna zarar vereceksiniz.
Amid a flurry of accusations and counter-accusations by the nations representing the Machine Consortium the President has ordered a special inquiry.
Makine Konsorsiyomunun temsilci uluslarının suçlamaları ve karşı suçlamaları üzerine Başkan, özel bir soruşturma başlattı.
I resigned as National Security Advisor in order to devote all of my energy to this inquiry.
Tüm enerjimi bu soruşturmaya harcamak için Milli Güvenlik Danışmanlığından istifa ettim.
- Move the inquiry... back to the scene.
- Soruşturmayı yeniden olay yerine taşımayı.
World's inquiry on Thursday.
Perşembe günkü soruşturmada...
Though you'll have to stand before a board of inquiry on this one, Sheridan still welcome home, John.
Bunun için hakkında soruşturma açılacaktır, Sheridan yine de yuvana hoş geldin, John.
This inquiry isn't about evidence and proof.
Bu soru, kanıt ve ispat hakkında değil.
I could only guess at what Agent Mulder may have uncovered on his own, what he may have found to confirm or deny what he has long held to be a conspiracy to control the public inquiry into the government's knowledge and contact with an alien race or races.
Ajan Mulder'ın kendinde neyi açığa çıkarmış olabileceğini kamu soruşturması ya da uzaylı ırk veya ırklarıyla teması kontrol eden uzun zamandır süregelen bir komployu doğrulayabilecek veya inkâr edebilecek ne bulmuş olabileceğini ancak tahmin edebilirdim.
This situation developing unexpectedly... during a formal inquiry into your reported death, agent mulder.
Rapor edilen ölümünüz için yapılan resmi soruşturma sürecinde bu durum beklenmedik bir şekilde gelişiyor Ajan Mulder.
By allowing any facts or details which might serve... to let us go forward with this inquiry in a more informed manner.
Bize gayri resmi olarak daha fazla ilerlememizi sağlayabilecek gerçekleri ve detayları vererek.
your choice is your own, but your failure to answer... will reflect poorly on the record in a formal inquiry.
Seçim size kalmış ancak cevap vermemeniz resmi soruşturmaya kötü bir şekilde yansıyacak.
I think it's right and proper that we continue this kind of inquiry.
Bence bu tür araştırmalara devam etmemiz doğru ve uygun.
It was more in the spirit of scientific inquiry.
Bu daha çok... bilimsel bir araştırmaydı.
It's just that we're handling a different aspect of the inquiry.
Bu çok yönlü bir soruşturma.
The police, who have launched a murder inquiry, has said that if the Spanish-owned vessel had not been using illegal nets, the body would never have been found.
Cinayet soruşturması başlatan polis, eğer İspanya uyruklu gemi yasadışı ağ kullanmasaydı, cesedin asla bulunamayacağını belirtti.
This is merely an informal inquiry.
Sadece bir bildiri görüşmesi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]