English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Instalment

Instalment translate Turkish

54 parallel translation
You can't leave us like the daily instalment of a newspaper serial.
Tüm bunlardan sonra, bizi gazetelerin çizgi dizileri gibi günlük bölümle bırakamazsınız. En heyecanlı yerinde "devamı gelecek" diyorsunuz.
- That last instalment. A bit of a facer for poor old Watson, sir.
Yaşlı garip Watson'a biraz acıdım.
Yes, until the next instalment, see you soon, Michel.
Öyle, müteakip duruşmada görüşmek üzere, Michel.
Spartaco, is the instalment definitely due next Monday?
Spartaco, taksiti gelecek Pazartesiye kadar ödememiz şart mı?
I'll give you the first instalment straight away
İlk taksiti hemen takdim edeyim.
Don't worry, we'll work out something, like an instalment plan.
Merak etme, taksitlendirme gibi bir şeyler ayarlayabiliriz.
As soon as he's completed the next instalment.
Gelecek bölümü tamamlar tamamlamaz.
Sir James, we would like the first instalment.
Sör James, ilk taksiti görmek isteriz.
More like $ 2,500. Then you'll have an exclusive for the first instalment.
Şunu 2500 dolar yaparsanız bu özel haberi ilk yayınlayan siz olabilirsiniz.
He's sendin'over the first instalment tonight.
İlk ödemeyi bu akşam yolluyor.
But let me have one more instalment first.
Fakat öncelikle bir taksidi daha öde.
If I am not in front of my building at 6 : 15, when my parents get there they're gonna put me on an aggravation instalment plan that will compound, with interest, for decades.
Saat 6 : 15'te apartmanımın önünde olmazsam, annemle, babam oraya geldiğinde beni on yıllarca sürecek olan ve faizleri ile birlikte ödeyeceğim taksitli bir başıma kakma planına sokacaklar.
Your stock would be the face amount of the instalment.
Stogunuzdaki mallarin listesi vergi formunuzda bulunacak.
Buffy assures me that it happened battling evil, so I'm letting her pay for it on the instalment plan.
Buffy bunun, kötülükle savaşırken olduğunu söylüyor. Hasarı taksit taksit ödemesine izin vereceğim.
I'll set you up with a nice instalment plan Just sign here
Eve sokmak için güzel bir plan yapacağım. Şurayı imzalayın.
And with their easy-instalment payment plan...
Ve kolay bir ödeme planıyla...
Which means it's time for me to move on and so ends another instalment in my melodrama.
Bu da demektir ki, devam etmenin zamanı geldi. Ve böylece melodramımdaki bir bölüm bitiyor.
That'd be a first instalment.
- İlk taksittir.
I paid this month's instalment long ago, Don't worry.
Bu ayın parasını çok önceden ödedim, merak etme.
I've paid a deposit and a first instalment.
Peşinatı ve ilk taksiti ödedim.
When's the 2nd instalment due?
İkinci taksit ne zaman?
Now, we can take a major credit card... or we can work out some kind of instalment plan.
İstersen kredi kartı kabul ederiz... veya bir tür ödeme planı yapabiliriz. Durun bir dakika.
Our arrangement was you get your final instalment when the ship left port.
Anlaşmamız, son taksidini, gemi limanı terk ettikten sonra alacağın şeklindeydi.
In the wonderful scene in the last instalment of the Alien saga,
Alien serisinin son filmi, Alien : Resurrection'un..
And again, we can use here The Birds as the final instalment and read backwards other classical Hitchcock scenes in the same way.
The Birds filmini ele alıp... diğer klasik Hitchcock sahnelerini şöyle geriye doğru okuduğumuzda aynı doğrultuda olduklarını görürüz.
What I can do is suspend your loan to save you this month's instalment but... your overdraft is rather large and... the funeral was expensive so...
Sizi bu ayın taksitinden kurtarmak için borcunuzu askıya alabilirim ama kredi limit aşımınız çok daha yüksek bir meblağ.
The first instalment, amounting to 50 % of the agreed price, is to be paid upon the signing of the contract.
İIk ödemede, anlaşıIan fiyatın yaklaşık yüzde ellisi sözleşme imzandıktan hemen sonra yapılacaktır.
The second instalment ofthe equal value is to be paid at the start ofworks on the Slavno project.
Geri kalan ödeme de, ikinci taksitte Slavno Projesi'ne göre işlerin başlamasıyla yapılacaktır.
In fact, on the same day he gave that interview, he wrote a letter to Lenin and asked for "5 million gold coins, ammunition and instruments of war as the first instalment of aid towards defeating the imperialistic occupational forces."
Nitekim, bu demeci verdiği gün Lenin'e bir mektup yazıp işgalci Emperyalist güçleri saf dışı edebilmek için ilk taksit olarak 5 milyon altın, cephane ve harp vasıtaları istedi.
There is also heavy instalment buying to encourage people to buy big ticket consumer items, so that they can buy those items on credit.
Ayrıca, insanları pahalı eşyalar satın almaya teşvik etmek için taksitle satışlar da söz konusu. Böylece bu eşyaları krediyle satın alabilirler.
The first instalment.
Birinci taksit.
Pay me the instalment.
Sen bana ödersin.
The first monthly instalment barely covered the cost of last night's party.
İlk aylık taksit dün geceki partinin harcamalarını bile karşılamıyor.
You must remind me to pay the first instalment on that new girl.
O kiz icin ilk taksidi odememi bana hatirlatmalisin..
After refunding the Beauberys we can't pay the next loan instalment.
Beaubery'nin zararı karşılandıktan sonra bir sonraki kredi ödemesini yapmamıza imkan yok.
If you can't pay the next instalment of your loan, consider liquidation.
Bakın, sıradaki kredi taksitinizi ödeyemeyecek durumdaysanız, iflasınızı açıklamayı düşünebilirsiniz.
So he and Gellar either got the fuck out of Dodge or they're holed up somewhere planning their next instalment of what the fuck.
- Ya Gellar'la birlikte siktir olup gittiler ya da bir yerlerde saklanmış sıradaki götümüzü uçuklatacak planlarına hazırlanıyorlar.
Mr. Wemmick will give you the first instalment of your allowance.
Bay Wemmick sana harçlığının ilk kısmını verecek.
Dad, take this for the instalment on the TV.
Baba, bunu maaşımdan kesecekler.
They're living evidence of the final instalment in the tale of the two continental Americas - their joining up.
Onlar iki Amerika kıtasının hikayesindeki son bölümün yaşayan kanıtlarıdır. Kıtaların birleşmesi.
Final instalment's out this week.
- Son bölüm bu hafta çıkacak.
Because I met with the publishers of The House On The Hill, and The Paradise will host the launch to the final instalment.
Çünkü Tepedeki Ev'in yayıncılarıyla görüştüm. The Paradise son sayının dağıtılmasına ev sahipliği yapacak.
If we can make this a success, if we can sell enough copies, the publisher has promised me the launch of the first instalment of the next series, and a double-page advertisement in the inside cover.
Bunu başarabilirsek, yeterince sayıda satabilirsek yayıncılar diğer serinin ilk bölümünü satma ve iç kapakta iki sayfalık reklam sözü verdi.
Their journey will end at the same place as the final instalment, in Grace's bedroom.
Yolculukları hikayenin kaldığı yerde bitecek, Grace'in yatak odasında.
So, ladies and gentlemen... inside this here building resides the final instalment of The House On The Hill.
Evet hanımlar beyler! Bulunduğumuz mekânın içerisinde Tepedeki Ev'in son bölümü vuku buluyor.
Now, without further ado, ladies and gentlemen, who would like to be the first lucky person in all the land to own the final instalment of The House On The Hill?
Şimdi fazla gürültü çıkarmadan, hanımlar beyler Tepedeki Ev'in son sayısını alacak ülkedeki ilk şanslı kişi acaba kim olacak?
Look, you haven't made any instalment payments " ... in the past 6 months.
Bak, son altı ay boyunca taksitlerini ödememişsin.
We'd like an initial instalment.
Kapora istiyoruz.
Oh, you know, instalment plan, little buddy.
Taksit diye bir şey var, küçük dostum.
I was meant to pick up a second instalment after the job was done.
İş bittikten sonra ikinci taksiti alacaktım.
- what happens in the next instalment?
- Bir saniye.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]