Instamatic translate Turkish

"I love the Costa Brava!" And you get cornered by some drunken greengrocer from Luton with an Instamatic camera and last Tuesday's Daily Express...

Luton'lu sarhoş bir manav seni köşeye sıkıştırır. Instamatic fotoğraf makinesi ve geçen Salı'nın Daily Express'i vardır.

Who would have thought an Instamatic, drunken family reunion and 50 bucks could start an empire?

Sarhoş bir ailenin ve elli doların bir imparatorluğu başlatmasını kim düşünebilirdi?

To comfort Amélie, her mother gives her a second-hand Instamatic camera.

Amelie'yi teselli etmek için annesi ona ikinci el bir fotoğraf makinesi aldı.

Oh yes...

Ağabeyimin sadece misafirliklerde kullandığı Instamatic marka bir fotoğraf makinesi vardı. Aynen öyle...

Remember that Instamatic you bought me for my photography class?

Fotoğraf dersleri için bana aldığın İnstamatic'i hatırlıyor musun?

Barry handed me just a small instamatic camera. And I think when they first went up there, they didn't really expect anything to happen because it was so quiet downstairs.

Barry bana sadece ufak bir instamatic kamera vermişti. ilk yukarı çıktıklarında hiçbir şey olmasını beklemiyorlardı

My 1974 Instamatic.

1974 Instamatic model fotoğraf makinem.

Or I could take you down to booking, get one of those selfies with him for your Instamatic page.

Ya da onla bir selfie çekip... resim sayfama koyarım.

By some drunken greengrocer from luton with an instamatic And dr. scholl sandals and tuesday's daily express And he drones on and on and on

Instamatic fotoğraf makinesi Dr. Scholl sandaletleri ve Daily Express'i vardır ve saatlerce bu ülkeyi Bay Smith'in yönetmesi gerektiğinden, Enoch Powell'ın kaç dil konuşabildiğinden bahsedip durur bütün Cuba Libre'lere kusar.