English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Insulator

Insulator translate Turkish

35 parallel translation
" The insulator?
" Yalıtıcı?
The worst convicts, those deep down in solitary confinement... and the most ordinary file clerks... probably for large insurance companies... because they would be in fireproofed rooms... protected by tons of the best insulator in the world : paper.
Yeraltında tutulan azılı suçlular... ve vasat sicil kâtipleri... kanımca en güvenli konumdalar... çünkü ateş geçirmez odalardalar... ve etrafları bilinen en iyi yalıtkanla dolu : Kağıt.
But what can we use as an insulator?
Ama yalıtkan olarak ne kullanabiliriz ki?
That is an insulator.
Bu bir izolatör.
Aye, an insulator, that is.
Evet, izolatör bu.
A good insulator like rubber, like glass.
Yani yalıtkan maddeler. Lastik ya da cam gibi.
Paper is a wonderful insulator, it is possible even probable that these records will have survived.
Kağıt müthiş bir yalıtkan. Büyük olasılıkla... bu kayıtlar zarar görmeyecek.
Rubber's an insulator, but metal's a conductor.
Lastikler yalıtkan, ama metaller iletkendir.
Comrade Captain, I will require the names of those responsible. How the hell would I know the name of the jackass... that supplied a 30 kopeck insulator to do a 50 kopeck job? I don't know their names.
Yoldaş Kaptan, sorumluların isimlerini bilmek istiyorum isimlerini bilmiyorum.
Fur must be in prime condition if it's to function as an insulator, so grooming is essential.
Kürk, soğuktan koruma görevini iyi yapabilmesi için sürekli bakımdan geçmek zorunda, o yüzden kürkü tımar etmek son derece önemli.
Its efficiency as an insulator depends on having air trapped within it.
İzolasyon etkinliği bu kılların arasında kalan havayla sağlanır.
I'm sure being a geologist you know Formica was originally developed as an electrical insulator, created as a replacement for mica, a silicate mineral. Hence the word for-mica.
Eminim eski bir jeolog olarak, formikanın elektrik izolatörü olarak geliştirildiğini bir silikat olan mikanın yerini alması için yaratıldığını mika lafının oradan geldiğini bilirsin.
A durable plastic laminate used in kitchen furnishings, developed as an electrical insulator as a replacement for the silicate mineral... mica. "
Mutfak mobilyalarında kullanılan dayanıklı, plastik lamine. Elektrik izolatörü olarak silikat, mikanın yerine geliştirilmiştir. "
Oh, I get it. It's an insulator.
Anladım, yalıtım sağlamış.
Five, fasten the insulator to the speaker on the front case...
Beş, izolatörü, ön kapaktaki hoparlöre bağlayın.
Insulator, speaker, front case, assemble the circuit board...
İzolatör, hoparlör, ön kapak, devre levhasına bağla.
- -God, plastic's an insulator-
- Tanrım, plastik yalıtkandır.
This ink cartridge is an insulator so it doesn't channel electricity, and stops the flow of electricity in the circuit. When the bottom of this drawer is closed, this piece of rubber also stops the flow of electricity.
Sahte altlığı kapadığımda, buradaki lastik... şuradaki metal parçalar arasına giriyor... böylece de mürekkep kartuşunu yalıtkan ile değiştiriyor ve akım kesilmiş oluyor.
Wood, it's a good insulator, right?
Tahta iyi bir yalıtkandır, değil mi?
Someone put an insulator between the contacts, preventing the handle from closing the circuit.
Biri bağlantıların arasına devreyi tamamlamayı engellemek için bir yalıtkan koydu.
So, if the rubber insulator saved the dog, why didn't the switch's rubber handle save Miss Howard?
Eğer kauçuk yalıtkan köpeği kurtardıysa neden elektrik düğmesinin deri kılıfı Bayan Howard korumadı?
The problem with using rubber as an insulator is that, in time, it will crack.
Yalıtkan olarak kullanılan kauçuk zaman içinde çatlar.
Rubber is an effective insulator.
Kauçuk etkili bir yalıtkandır.
With too much time on its hands, this cockatoo gets stuck into an electric insulator.
Bu kakadunun harcayacak çok vakti olduğundan kafayı elektrik yalıtkanına takmış durumda.
Electrical insulator, so thank Cyril for the tiny brown diamond.
Bu yüzden minik kahverengi elması için Cyril'e teşekkür edin.
That means that the atmosphere is not a very good insulator, so when the sun disappears, the heat just disappears quickly into space.
Bu atmosferin çok iyi bir yalıtkan olmadığını gösterir. Bu yüzden Güneş battığında sıcaklık, uzayda hızla kaybolur.
It's lined with some sort of insulator, he's keeping it below freezing.
Bir çeşit yalıtkanla astarlanmış, onu donma derecesinin altında tutuyor.
It's an electrical insulator.
- Bir tür elektriksel yalıtıcı.
Snow is a great insulator, so down here the temperature never falls more than a degree or so below zero and that's warm enough for a vole to thrive, even if it lacks the stature of a bison.
Kar, harika yalıtım sağlar. Bu yüzden buradaki sıcaklık sıfırdan aşağı birkaç dereceden fazla düşmez. Bu da, bizon kadar iyi olmasa da, bir kutup sıçanının yaşaması için yeterlidir.
It's light, it's an insulator, and these warehouses are full of it.
İnce, yalıtkan ve bu ambarlar bununla dolu.
Rather than working as an insulator, the coating on the wires actually became a conductor, which rapidly spread the fire.
Kabloların üzerindeki malzeme yalıtım görevini iyi yapamadı tam tersine iletken görevi gördü. Yangın hızla yayıldı.
We put an insulator between the mast and capacity top hat.
Direk ile güç silindir şapkası arasına izolatör yerleştirebiliriz.
Not if you introduce a potassium-selective insulator into the serum and limit pulse durations to about 30 milliseconds.
Serumun içine potasyum-seçici yalıtkan koyar nabız müddetlerini 30 milisaniyeye kısıtlarsanız olmaz.
I think the answer might be in the electromagnetic insulator of the quark matter.
Cevap, kuark maddesinin elektromanyetik yalıtımında yatıyor bence.
Air trapped in small meringue pockets acts as an insulator, slowing heat transfer.
Ufak beze parçalarının içinde kalan hava yalıtkan görevi görüyor ve ısı aktarımını yavaşlatıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]