English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Intestinal

Intestinal translate Turkish

240 parallel translation
Liver and intestinal ailments...
Karaciğer, bağırsak hastalıkları.
- I never knew your father had so much intestinal fortitude.
- Babanın bu kadar cesaretli olduğunu bilmiyordum.
You understand, Herr Inspector, these intestinal operations...
Anlıyorsunuzdur, Bay Müfettiş, bu bağırsak operasyonları...
Intestinal hemorrhaging.
Mide kanaması.
I sometimes feel I don't have the intestinal fortitude for this job.
Bazen bu işi yapacak yeterlilikte olmadığımı hissediyorum.
Intestinal damage wasn't that severe.
Bağırsaklarda ciddi bir sorun yoktu.
I think I have a new ailment which I shall call "intestinal volcano."
Yeni hastalığım var. Bağırsak Yanardağı adını koyacağım.
You got intestinal fortitude.
Sende berbat bir sabır var.
The incident you described just now is very similar... to what was diagnosed as some kind of intestinal disorder.
Biraz evvel tarif ettiğiniz şeye... -... bir tür bağırsak rahatsızlığı teşhisi koyuldu.
Any intestinal fortitude.
... dayanıklı yapmaz.
A lady in the party has an intestinal crisis.
Gruptan bir hanım bağırsak ağrısı krizi geçiriyor.
So, unless you want your entire intestinal tract lit up like Cape Canaveral, you got exactly 10 seconds to tell me who you are.
Yani iç organlarının Cape Canaveral gibi parlamasını istemiyorsan, bana 10 saniye içinde kim olduğunu söyle.
Only exotic I've seen is the bugs in my intestinal tract.
Ama bu macerayı hissedebiliyorum..
no way, i draw the line at intestinal byproducts.
- Asla! Sakatat içerenlerden uzak durdum!
Intestinal villi.
Bağırsak kılcal damarları.
A heavy breather with intestinal woe.
O kimdi? - Bağırsaklarıyla başı dertte olan biri.
I'm very short on what Winnie describes as intestinal fortitude.
Winnie'nin medeni cesaret dediği şeyde çok yetersizim.
- Intestinal problems.
- Eminim midesini bozmuştur.
His work spirit has brought inspiration into the department and when his boss fell ill with an apparently serious intestinal problem and was on sick leave more than at work, they asked George to take over the department provisionally.
İşteki enerjisi, bölümün tozunu kaldırdı. Patronu, inatçı ve ağır bir şekilde bağırsaklardan hasta olduğundan beri, ki izinli gün sayısı arttı, Georg'dan servisin başına geçmesini istediler.
So we start to fool around and it's the first time, and it's early in the going and I begin to perceive this impending intestinal requirement whose needs are going to surpass, by great lengths anything in the sexual realm.
Oynaşmaya başladık ilk seferdi ve olayın başlarıydı ki bende vuku bulmak üzere olan ve karşılanması uzun vadede cinsel diyardaki her şeyin üzerinde olan, bağırsak ihtiyacını algılamaya başladım.
Intestinal gases.
Bağırsak gazları.
I didn't have the intestinal fortitude, Chris.
Benim bağırsaklarımda bile metanet, yok Chris.
I imagine it's firmly latched on to your intestinal tract by now. What?
Bağırsak duvarına tutunmuştur bile.
Maybe not poison but a small intestinal bug?
Belki zehir değil ama bağırsakları bozacak bir şey?
- The mucus coating the intestinal wall.
- Bağırsak duvarlarını kaplayan balgam.
The truth is I've got this lower intestinal habit, Brendan.
Karnıma sancılar girdi Brendan. Kendimi hasta hissediyorum.
The effects of antimony poisoning... i.e. vomiting and severe abdominal pain, are easily confused with a whole host of intestinal disorders.
Antimon zehirlenmesinin etkisi ; kusma ve şiddetli karın ağrısı bağırsak bozulması ve düğümlenmesi
I got a gastrotestical intestinal disease, man!
Gastrotestisal bağırsak hastalığım var!
The first settles into the bloodstream and the intestinal walls.
Birinci madde bağırsaklardaki kan damarlarına yerleşir.
- Intestinal obstruction, hemorrhage inflammation and perforation.
- Bağırsak tıkanıklığı, kanama... ... iltihaplanma ve delinme.
Megan just went up to rule out intestinal perforation.
Megan bağırsak delinmesinin kontrolü için ameliyatta. Neden?
- Intestinal parasitosis.
- Bağırsak parasistozu.
The 10th week of fetal development, the cephalic limb of the intestinal loop elongated and twisted 270 degrees.
Cenin gelişiminin 1 0. haftasında, bağırsak ilmiğinin sefalik dalı... -... uzayıp 270 derece dönmüş.
One never knows how the intestinal workings of the equine will function.
Kimsenin, atın bağırsaklarının nasıl çalıştığına dair bir bilgisi yok.
The effects are degrading rapidly. Spontaneous bleeding in the mouths and intestinal tracts. blood in the urine.
Etkilenme hızlı gelişiyor, ağız ve sindirim kanalında iç kanamalar, idrarda kan.
They just pulled a whole rack of surgical instruments out of her intestinal tract.
Bağırsak kordonundan kesici cerrahi aletler çıkardılar.
You're just a smear on the sports page you slimy, gut-sucking, intestinal parasite!
Sen sadece spor sayfasında bir lekesin seni yapışkan, kan emici, barsak paraziti!
A section of his intestinal tract is paralyzed and that's making him sick.
Sindirim sisteminin bir kısmı felç olmuş ve bu onu hasta yapıyor.
And not the kind that attacked my intestinal lining some years back.
Benim bağırsaklarıma saldıran bir ateş türü değil.
Potential side effects may include nausea, insomnia, headaches, flaking of the scalp, intestinal cramping, constipation, rectal burning, rectal itching, rectal swelling... and dizziness.
Olabilecek yan etkiler ; mide bulantısı, uykusuzluk, baş ağrısı kafa derisinin dökülmesi, bağırsak sancıları kabız, anüs yanması, anüs kaşınması anüs genişlemesi ve sersemlik.
I'd like to do an analysis of your upper intestinal system.
Üst bağırsak sisteminizi analiz etmek isterim.
Maybe I have intestinal problems.
Belki de bağırsak sorunum vardır.
The other signs that I had a lot inside me was that I always had some intestinal problems until I went into the army, and then I had the most terrible food and felt fine.
İçimin bir hayli dolu olduğunu gösteren öteki işaretler sürekli bağırsak sorunlarımın olmasıydı ta ki orduya gidip, en kötü yemekleri yiyip, kendimi iyi hissedene kadar.
If that's true, then we might be able to catch up with some of those seeds because they have a way of hanging around the lower intestinal tract.
Bu doğruysa, tohumlardan bazılarını bulabiliriz. Çünkü bağırsağın alt kısmına takılıp kalabilirler.
Once I got an intestinal probe.
Bi keresinde bağırsaklar hakkında bi deneye katılmıştım.
I'm still waiting for the day... when my knowledge of the inner workings of a frog's intestinal system... can be applied to my work in the insurance industry.
Hala kurbağaların sindirim sisteminin çalışma şeklini bilmenin sigorta endüstrisinde işe yarayacağı günü bekliyorum.
I have a degenerative problem with my intestinal lining and beef really gives me gas.
Bağırsaklarımda bir problem var ve dana eti gaz yapıyor.
This is intestinal fat that insulates our intestines.
Bu, bağırsakları çevreleyen yağ.
These are normally found in the intestinal tract of cows.
Çoğunlukla inek bağırsağında bulunurlar.
I've been grinding all day, so I'm not sure what organ meat is in what intestinal casing.
Tam tarifini bilmediğim için ne varsa doldurdum.
This is intestinal, is what this is.
Bağırsaklarla ilgili, hepsi bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]