English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Intricately

Intricately translate Turkish

22 parallel translation
The hoverfly is one of the most intricately constructed insects of all.
Çiçek sineği en karmaşık yapıya sahip böceklerden bir tanesidir.
These necklaces, these intricately looped and coiled strands are nucleic acids, DNA.
Bu tespih tanesine benzer yapılar DNA'nın parçaları olup, birbirine özel bir şekilde dolanmış ve sıralanmış nükleik asitlerdir.
All material objects are collections of atoms intricately assembled even we.
Tüm maddeler atomların hassas bileşiminden oluşuyordu hatta biz bile.
In some places its life is intricately bound to that of the polar bear.
Bazı yerlerde hayatları, dolaylı olarak kutup ayısı ile bağlantılıdır.
We started intricately climbing through these.
Bu bölgede biraz karışık şekilde tırmanmaya başladık.
And the remaining organs are intricately linked to each other, maintaining their functions.
Ve diğer organlar işlevlerini sürdürmek için birbirine geçmiş.
During the 14th century, a more gothic style would take root in England, however, introducing intricately carved wooden sculpture- -
Ancak 14. yüzyılda İngiltere'de daha gotik bir tarz kök salmaya başlar.
Murder is something which is intricately connected with society in a number of ways.
Cinayet, çeşitli biçimlerde ve karmaşık biçimlerde toplumla ilişkilidir.
I prefer to think of you as an intricately carved and painted decoy.
- Oyulmuş ve boyanmış bir av yemini tercih ederim.
Their blood flow is intricately connected.
Kan akışları karmaşık şekilde bağlanmış.
Our visual system shows better than any other how intricately our bodies work.
Görsel sistemimiz, bedenimizin ne kadar karışık bir şekilde çalıştığını diğer her şeyden daha kuvvetli bir şekilde gösterir.
He seeks out a particular spider web, one that is strong and intricately spun.
Özellikle karmaşık ve güçlü bir örümcek ağı lifi arıyor.
But why? What was the intended purpose of creating such intricately built stone structures?
Böylesine karmaşık taş yapılar yapılmasındaki amaç neydi?
Early on, Knoxville found this thing online where this Chinese artist paints himself into backgrounds really intricately.
Bir süre önce Knoxville, kendisini boyayarak usta bir şekilde arkasındaki manzaraya gizleyen bir Çinli sanatçı buldu.
The barrage is intricately timed to stop just one minute before the soldiers hit the ground.
Atış, karmaşık şekilde askerler yere inmeden sadece bir dakika önce kesilmeye ayarlandı.
And look at this intricately carved disk.
Ve de şu özenle kazınmış diske bir bakın.
The universe and we are intricately tied together.
Evrenle girift bir şekilde bağlıyız.
Covered his face with intricately-designed leather masks.
Yüzünü karmaşık tasarlanmış deri bir maskeyle koruyordu.
The story of the striped hyena is intricately linked with that of the Arabian wolf.
Çizgili sırtlanın hikâyesi karışık bir biçimde Arap kurduyla bağlantılı.
I'm a collection of three billion, billion, billion intricately arranged atoms called Neil Degrasse Tyson.
Ben adına Neil DeGrasse Tyson denen milyar, milyar, milyarlarca atomun karmaşıkça bir araya geldiği bir koleksiyonum.
Where all my memories of that time Are intricately connected to him.
O dönemle ilgili tüm hatıralarım bir şekilde onunla bağlantılı.
It's simple, but it's intricately complex.
Basit ama bir o kadar da karmaşık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]