English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Intruding

Intruding translate Turkish

430 parallel translation
We're nearly at Lilith's barrier. keeping anyone from intruding over the past fourteen years.
Sonunda Lilith'in bariyerine geleceğiz. Ana şaft buraya son 14 yıldır her türlü istilayı engellemek için tamamen kapalı.
Pardon me. Am I intruding?
Pardon, rahatsız etmiyorum ya?
Are you intruding?
Rahatsız ediyor musunuz?
I should say you were intruding.
Aslında rahatsız ettiniz demeliydim.
Pardon, that you are intruding.
Pardon ediyorsunuz.
We're not intruding, are we?
Bir şeyi bölmüyoruz, değil mi?
We're sorry if we're intruding.
Davetsiz geldiysek özür dileriz.
Oh, no, you're not intruding.
Hayır, davetsiz falan değilsiniz.
I'm afraid I'm intruding.
Korkarım rahatsız ediyorum.
I'm afraid we're intruding.
Galiba onları rahatsız ettik.
Sorry if I'm intruding.
- Rahatsız ettiysem kusuruma bakmayın.
You're intruding.
Davetsiz misafir sensin.
Hope I'm not intruding.
Umarım bölmüyorumdur.
It's no use intruding on Monsieur Madeleine.
Bay Madeleine'i gereksiz yere rahatsız etmenin bir anlamı yok.
I hope I'm not intruding.
Umarım rahatsız etmiyorum.
- But I'm intruding.
- Ama burada fazlayım.
Now, you're sure we're not intruding?
Rahatsız etmediğimizden emin misiniz?
Please forgive me for intruding like this but I had to see you, talk to you about my husband.
Davetsiz geldiğim için bağışlayın beni ama kocam hakkında görüşmek için, sizi görmem gerekiyordu.
We're not intruding, are we?
Rahatsız etmiyoruz ya?
I'm afraid your husband feels we're intruding.
Korkarım eşiniz bizden tedirgin oldu.
- I'm sorry to be intruding at this hour.
- Bu saatte habersiz geldiğim için kusuruma bakmayın.
I apologize for intruding on your domain, Mademoiselle Deluzy.
Dersinizi böldüğüm için özür dilerim Matmazel Deluzy.
You know that you're intruding in a private house?
Bu eve izinsiz girdiğinizi biliyorsunuz değil mi?
Pardon me for intruding like this.
Bu şekilde rahatsız etmemi affedin.
Greetings, compañero. Pardon me for intruding, Juanillo... but this is as good a time as any to keep your promise.
Selamlar, böldüğüm için üzgünüm, Juanillo... sözünü tutman için çok iyi bir zamanlama.
Am I intruding?
Konuşmanızı böldüm mü? Çok özür dilerim.
I hope I'm not intruding Dr. Curie.
Umarım zamansız gelmedim Dr. Curie.
Mrs. Pattridge, forgive my intruding, but is your niece the kind of girl who would just disappear in this manner of her own free will?
Bayan Pattridge, araya girmemi bağışlayın, yeğeniniz bu şekilde kendi isteğiyle öylesine ortadan kaybolan türden bir kız mı? Genellikle, değil elbette.
- Am I intruding?
- Rahatsız etmiyorum ya.
- I hope I ain't intruding'. - What is it?
- Umarım rahatsız etmiyorumdur.
I hope I'm not intruding.
- Umarım rahatsızlık vermiyorumdur.
I hope I'm not intruding'.
Umarım rahatsız etmiyorumdur.
Forgive me for intruding, Pearl.
Rahatsız etti, bağışla Pearl.
Pardon me for intruding on your dinner party, marshal.
Yemek partini böldüğüm için afedersin şerif.
I hope you don't mind my intruding on your homecoming.
Umarım bugün burada olmam sizi rahatsız etmez.
I hope I'm intruding.
Umarım bölüyorumdur.
Thou wretched, rash, intruding fool. Farewell.
Zavallı, şaşkın, her şeye burnunu sokan aptal.
Are you sure I'm not intruding?
- Rahatsız etmeyeyim?
I hope I'm not intruding, Captain. But I've watched you come out here to your family and so, I... So, I brought you this.
Sanırım rahatsız etmiyorum, Yüzbaşı, buraya geldiğinizi gördüm ailenize ve... şey, ben... şey, bunu size getirdim.
I hope I'm not intruding.
Rahatı iyi. Umarım bir şeye engel olmuyorumdur.
- Am I intruding?
- Sizi bölüyor muyum?
That is, if I'm not intruding.
Eğer rahatsız etmezsem tabii.
- I hope he won't think I'm intruding.
- Umarım Bay Carpenter içeriye zorla girdiğimi düşünmez. - Şişştt!
I feel like I'm intruding on your conspiracy.
Gizli saklı işlerinize davetsiz olarak daldım galiba.
Am I intruding, or is he leaving?
Rahatsız mı ediyorum, yoksa o gidiyor mu?
- Hope I'm not intruding.
- Umarım bir şeyi bölmedim.
No, you wouldn't be intruding. Don't be shy.
Bayan Payot, ne diye fazlalık olasınız?
You're intruding.
Aralarına karışma!
- I hope I'm not intruding.
- Umarım rahatsızlık vermiyorumdur. - Hiç de bile.
Hd i must apologize for intruding on your privacy.
- Rahatınızı kaçırmadım ya? - Lütfen, ne demek?
You're not intruding. This berth was not occupied.
- O yatağın sahibi yoktu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]