English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Intuition

Intuition translate Turkish

941 parallel translation
♪ oh, oh, oh ♪ Allison pursues her relationship with Scott even though her family doesn't want her to because she believes in what's right and wrong, and she believes in her intuition.
Ailesi istememesine rağmen Scott ile ilişkisini sürdürüyor çünkü neyin doğru neyin yanlış olduğunu biliyor ve sezgilerine güveniyor.
Sixth sense, or intuition.
- 6. hissin var öyle mi yani?
I thought you were some gold digger, but it's just your intuition?
Kasvetli Candy'nin flört ettiğini sandım ama 6. hissin vardı öyle mi?
Your intuition that only sees and hears useless things holds no value to me. Zero.
6. hissin sadece gereksiz şeyleri görmeni sağlıyorsa benim için hiçbir değeri yok.
- That's your detective's intuition?
- Dedektif önsezin böyle mi diyor?
You've got good intuition.
Sezgilerin iyiymiş.
My intuition.
İçime doğdu.
- Well, in these matters... my wife has a wonderful intuition.
- Bu konularda karımın önsezisi harikadır.
- You are a mass of intuition.
- İçgüdülerin çok kuvvetli.
What's your woman's intuition say about her?
IKadin önsezin ne diyor onun hakkinda?
My motherly intuition tells me to throw him out.
- Benim annelik içgüdüm onu dışarı atmamızı söylüyor.
There's no intuition in it.
Sezgiden yoksun.
- Doesn't your intuition stretch that far?
- Önseziniz bunu anlamayacak kadar sığ mı?
I didn't say anything about it to my niece, but women have a feline intuition
Yeğenime bundan hiç bahsetmedim fakat kadınların kedi gibi önsezileri vardır.
Well, I'd call it intuition, rather.
- Ben daha ziyade önsezi diyorum.
You people got intuition.
- Sizlerde önsezi var.
Do you believe in intuition?
Sezgiye inanır mısın?
What the stars foretell for this week - or just intuition?
Yıldızların bu hafta için kehanetlerine mi yoksa sadece içgüdüne mi dayanarak?
Intuition. I have a feeling your house would be like this.
Evinin aynı böyle olacağını hissediyordum.
- My intuition tells me otherwise. - Why?
- İçgüdülerim böyle söylemiyor.
It's more a kind of fear, an intuition.
Korkudan da öte, sezgisel bir şey.
Intuition isn't much help in police work.
Sezgisel durumlar polisin işine gelmez.
I've got intuition and class, Giovanni.
Önsezim ve ayrıcalığım var Giovanni.
My feminine intuition for a bed for the night.
Bir gecelik yatak karşılığında kadınlık sezgilerim.
That feminine intuition stuff sells magazines.
Bu kadın sezgileri meselesiyle dergi satabilirsiniz.
I don't know how many wasted years I've spent tracking down leads based on female intuition.
Kadın sezgilerine dayanan ipuçlarının peşinde kaç yılımı heba ettiğimi anlatamam.
He has his intuition... whereas we have to rely on our brains.
Bizim aklımıza başvurduğumuz yerlerde, o önsezilerini kullanabiliyor.
Certainly not rumor or intuition or funny feelings.
Katiyen ne rivayet ne sezgi ne de komik duygular ikna etmiyor.
Intuition, he calls it.
Önsezi diyor.
- Intuition.
- Önsezi.
Intuition?
Önsezi mi?
Does your intuition also tell you about my wife?
Önseziniz size karım hakkında da bir şeyler söyledi mi?
I'm goin'on my intuition.
İçimden gelen sesi dinliyorum.
Quinlan's intuition may still turn out to be better that yours.
Belki de Quinlans'ın önsezileri sizinkinden daha iyidir.
If so, my intuition tells me I'll be going back to private practice.
Benim önsezim ise, bana yeniden avukatlık mesleğime dönmemi söylüyor.
His intuition was right after all.
Önsezisi haklı çıkarttı onu.
Tell me, what exactly is intuition?
Merhaba, evlat. Söyle bana, tam olarak sezgi nedir?
Intuition?
Sezgi mi?
Cynthia, is your intuition in working order?
Cynthia, sezgilerin çalışır durumda mı?
Mother, I have some intuition.
Anne, içime doğan bir şeyler var.
Call it my "woman's intuition" if you will, but I've never trusted neatness.
İsterseniz "kadınca sezgilerime" verin, ama işlerin iyi gitmesine güvenmem.
- My feminine intuition.
- Kadınlık içgüdüsü.
They go by intuition.
İçgüdüleri ile hareket ederler.
A woman's intuition is a man's best friend.
Bir kadının içgüdüleri, erkeğin en iyi arkadaşıdır.
You may have a lot of sense, but no intuition.
Mantıklı olabilirsin, ama sezgilerin zayıf.
That's why I find intuition so important.
İşte bu yüzden benim sezgilerim büyük önem taşıyor.
It's all a matter of intuition.
Her şey öngörü meselesi.
Albert, I hope you don't blame me but we live together for a long time now and at last you know certain things, by intuition.
- Albert, birlikte yaşadığımız bu uzun süre içinde..... sezgilerim doğrultusunda yaptığım bazı şeyler için..... umarım beni suçlamazsın.
An intuition. Don't refuse.
Bir ön sezi, reddetme!
A woman's intuition, huh?
Kadın içgüdüleri yani?
What do you know about Mrs. Buckley? Intuition, plus a dozen phone calls.
Önsezi ve bir sürü telefon konuşması.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]