Involved shooting translate Turkish
163 parallel translation
You have the 915-H officer-involved shooting en route?
Memurların da karıştığı 915-H çatışması sizde mi?
Since this is now classified as an officer-involved shooting, you two won't mind a quick visit with the D.A.'s office.
Bu olayda ikiniz de ateş etmediğinize göre başsavcıya kısa bir ziyaret... - yapmanızın sakıncası yoktur.
187 with an officer-involved shooting.
Ateş edildi.
Officer-involved shooting. I'll take a piece of that.
- Bir memurun karıştığı çatışma.
Officer involved shooting?
Bir memur silahlı çatışmaya mı girmiş?
- We got an officer-involved shooting!
- Ateş eden birisi var arkada!
We have an officer-involved shooting.
Olaya bir polis memuru dahil.
Did you take part in an officer-involved shooting yesterday?
Dün memurların vurulduğu bir çatışmaya karıştınız mı?
It's important to recover all of the rounds... in an officer-involved shooting.
Polis memurlarının öldüğü bir çatışmada bütün mermileri bulmak önemlidir.
- You know what an officer-involved shooting means?
Memur katkılı çatışma nedir bilir misin?
It's an officer involved shooting.
Çatışmaya polis memurları karışmış. Soruşturmam gerektiğini biliyorsun.
I've got an officer-involved shooting.
Polis memurunun karıştığı bir vurulma olayı.
I am in PD Interrogation taking a statement from Captain James Brass regarding the officer-involved shooting that occurred around 0643 hours this morning.
Komiser James Brass'in ifadesini alan Soruştuma Amirliği Polis Memuruyum. İfade konusu bu sabah 5 : 43 civarında bir memurununda öldüğü çatışma.
You were driving a car used in an officer-involved shooting, Missy.
Kullandığın araba bir polisin vurulması olayına karıştı Missy.
the sheriff's office has confirmed it was indeed Tom Underlay in this officer-involved shooting...
Şerifin ofisinden bildirildiğine göre ; Tom Underlay çatışmaya girmiş...
You were in an officer-involved shooting.
Bir memurun da karıştığı ateş etme olayında bulundun.
Have you talk to IAD about this officer-involved shooting thing.
Bu şüpheliyi vurma işinde IAD ile konuştun mu?
You've got me involved in a dirty nightclub shooting!
Senin yüzünden bir gece kulübü cinayetine karıştım.
All units in the vicinity on Maple between 7th and 8th, it's a gas station, a 211 and shooting just occurred, an officer involved.
Maple Caddesi 7. ve 8. blok civarındaki tüm ekiplere, Burası bir petrol istasyonu, bir 211 vakası olmuş ve kurşunlanma var. Bir polis yaralanmış.
Last time we had the pleasure of your company, we was involved in four fistfights, a stabbing and a shooting... and all before midnight!
Biz şirketinizden memnunduk, en son dört yumruklu kavga, bir bıçaklama, bir de adam vurma ile karşılaştık hepsi de gece yarısından önce oldu!
Now, those in favour of not getting involved in the crisis which is about to befall our fair community, keepin'the hell off the streets and out of the way of the shooting, raise your hands.
Şimdi, şirin ve sakin kasabamızın kapısında bekleyen büyük krize kesinlikle bulaşmamak, belayı uzak tutmak isteyenler ve ateş altında kalmak istemeyenler ellerini kaldırsın.
The Lincoln was involved in a shooting.
Lincoln silahlı bir saldırıda kullanılmış.
We started getting little bits of information, though... that David had been involved in a shooting in Dallas of a police officer.
David'in Dallas'ta bir memurunun öldürülmesi olayına karıştığına dair ufak bilgiler edinmeye başlamıştık.
I asked him if he'd been involved in any shooting... or knew anything about a shooting, and he denied that to the end.
Herhangi bir vurma olayına karışıp karışmadığını ya da o konuda bir şey bilip bilmediğini sorduğumda da, sonuna kadar reddetmişti.
The officer that was involved in the shooting here...
Burada vurulan polisle ilgili...
Well, every officer involved in a shooting has to see one of us for counseling at least once. Okay. L've been seen.
Silahlı çatışmaya katılan her polis memuru bizlerden birini en azından bir kez görmek zorundadır.
We started drinking, shooting off at the mouth and before we knew it there was this guy called Sorenson involved.
İçmeye başlamıştık, ve çenemiz açılmıştı ve fark etmeden önce Sorenson denilen adam olaya müdahil oldu.
These three policemen involved in the shooting...
Peki ya vurulma olayına karışan şu üç polis memuru...
She was involved in a shooting. The police brought me here.
Polis beni buraya getirdi, göğsündeki yaradan söz etti.
That gun was involved in a police shooting.
Silah polisle çatışmada kullanılmış.
Our son, Elias, was involved in a shooting?
Oğlumuz Elias bir vurulma olayına karışmış.
Val Waxman`s ex-wife, who was very hands-off when shooting began... is now very much involved.
Val Waxman'ın ilk haftalarda hiçbir şeye karışmayan eski karısı artık çok ilgili.
My son is Eric Harris, and I'm afraid that he might be involved with the shooting at Columbine High School.
Eric Harris'in babasıyım. Korkarım oğlum Columbine'daki olaya karışmış olabilir.
That's a picture that the little boy that was involved in the Buell-school shooting...
Buell İlkokulu'ndaki olaya karışan oğlanın resmi.
The police have discovered the body of a fugitive suspect He was involved in the Sheung Wan shooting earlier today
Polis bugün Sheung Wan'da gerçekleşen... çatışmaya adı karışan çete elemanını... ölü ele geçirdi.
- She was involved in a shooting.
- Çatışmaya karıştı.
Hey, Bradley's been involved in a gang shooting.
Hey, Bradley bir gangster çatışmasına karışmış. - Ne?
Somebody else contacted him, and-and he wouldn't be involved in any shooting.
Başka birisi onunla bağlantı kurdu. Ve... Ve Çatışmaya hiçbir şekilde karışmayacaktı.
I was involved in an on-duty shooting last month.
Geçen ay iş başında bir çatışmaya girdim ve vurulan adamın karısı bana kafayı taktı.
Any agent who's involved in a shooting needs time to process it... and you may need more time than others because...
Vurma olayına karışan herhangi bir ajana olayı sindirmek için zaman verilir... ve senin daha fazla zamana ihtiyacın var...
Each case is unique. However, the last time Speedle was involved in a shooting, his service pistol misfired.
Bununla beraber karıştığı son çatışmada da Speedle'ın beylik tabancası tutukluk yapmıştı.
Aside from the fact that you have no registration for that boat, it was involved in a shooting over by Star Island today. What?
Ruhsatı olmadığını saymazsak bile tekne bugün Star Island'da birinin vurulması olayına karıştı.
The two were arrested, but only the man involved in the shooting was executed, while the other one was never indicted.
Tutuklanan bu iki adamdan sadece suikasta karışan idam edildi. Öte yandan diğerine hiçbir suçlamada bulunulmadı.
You were involved in a shooting four months ago at a club in Tribeca.
4 ay önce Tribeca'daki bir kulüpte çatışmaya girmişsin.
And that he was involved with the shooting of a security guard?
Şu korumanın vurulmasına neden karıştığını?
You have to understand- - no student at Harbor has ever been involved in a shooting.
Şunu söylemeliyim ki, hiçbir Harbor öğrencisi, daha önce silahlı saldırıya bulaşmamıştı.
He involved in the shooting?
Çatışmayla ilgisi var mı?
- One of them's an officer-involved shooting. - Shit.
- Kahretsin!
He may know a couple of Nigerians involved in a shooting.
Bir vurma olayına karışan Nijeryalıları tanıyor olabilir.
I've been involved in a shooting at 7661 Anholt.
7661 Anholt'ta bir vurulma olayına karıştım.
The Macau police busted a gang involved in multiple shooting and kidnapping in ZAPE.
Macau polisi Zape'de adam kaçırma ve cinayet suçlarından aranan bir çeteyi tutukladı.