Iong translate Turkish
387 parallel translation
- We passed it a Iong time ago.
- Uzun zaman önce geçtik.
As I'm com ing to the backstretch with a pencil, 1 feel the Iong arm of John Law on my shoulder.
Tam çıkarıyordum ki, ensemde adaletin soğuk nefesini hissettim.
Yeah, but Cherry'II weight out the better of the two in the Iong run.
Evet, ama uzun vadeli bakarsan Cherry en iyi seçim.
It's a Iong, cold winter, sport.
Kis uzun ve çetin geçecek.
Haven't seen your beard face for a Iong time.
Sakallı suratını uzun zamandır görmemiştim.
Haven't seen you for a Iong time.
Uzun zamandır görüşemiyorduk.
Left for a Iong time.
Ne zaman dönersin?
Miss Huberman has been gone a Iong time.
Bayan Huberman uzun süre önce ayrıldı.
Then, he'II probably want to take his bride away for a Iong honeymoon.
O halde büyük ihtimalle gelinini uzun bir balayına götürecektir.
I haven't heard anything for a Iong time.
Uzun süredir birşey duymadım.
Now you dog-bIasted, ornery, no-account, Iong-eared varmint!
Seni köpek leşi, ahmak, beş para etmez, uzun kulaklı hayta!
From the rock-bound coast of Maine... to the smoggy shores of california... That is a Iong walk.
Maine'in kayalıklı kıyılarından California'nın sisli sahillerine taban teptim.
I gave it up a Iong time ago
Uzun zamandır ondan ümidimi kesmiştim.
I have been looking for a watch like this for a Iong time.
Uzun süredir seninki gibi iyi bir saat arıyordum.
We have come a Iong way, and still have a day of more traveling.
Çok uzun yol geldik. Ama hala bir günden daha fazla yolumuz var.
I have a Iong road home to Glacière.
Glacière'e, eve kadar uzun bir yolum var.
You haven't been to France for a Iong time, I understand.
No Anladlglm kadanyla Fransa'ya uzun slliredir gelmediniz.
You haven't seen your father for a Iong time.
Babanl uzun zamandlr gérmedin.
"John has a Iong mustache!"
"John'un bıyığı uzun!"
"John has a Iong mustache."
"John'un bıyığı uzun."
flares, but a Iong way up the coast.
Alevler var, ama sahilin yukarısında, epey uzakta.
Your prospects for a Iong sleep are excellent.
Uzun bir uyku şansın mükemmel.
- What a Iong walk.
- Uzun süren bir gezinti oldu.
You've got a Iong trip ahead of you.
Yolun uzun ve çetin. Enseyi karartma sakın!
well, you see, doctor... It took me a Iong time to get here.
Ben, yoldaş doktor çok uzaktan geldim.
Week-Iong strike!
Hafta boyu grev!
I must've slept a Iong time.
Uzun bir süre uyumuş olmalıyım.
It's been a Iong time since I've heard anything from home.
- Uzun bir zamandan beri evden haber almadım.
- Yes, but it's been a Iong time.
Evet, ama uzun zaman geçti.
- Such a Iong journey. Such a Iong joumey...
Uzun bir yolculuk yapmışsın.
I took a Iong time, but now you're my wife.
Çok zamanımı aldı, ama artık sen benim kadınımsın.
They waited a Iong time for a Padre to come.
Uzun zaman bir pederin gelmesini beklediler.
Been a Iong time!
Uzun zaman oldu!
Been a Iong time.
Uzun zaman oldu.
well, they're a special bunch for breaking out Iong-termers, Iike you.
Senin gibi uzun dönem yatanları kaçıran özel bir grup.
Enough, after what's happened, to put you away for a Iong time.
Olanlardan sonra seni uzun süre içeri tıkacak şeyler.
It's a Iong way to St Louis.
St Louis yoIu uzun.
- Better than I've felt in a Iong time.
- Kendimi iyi hissetmeyeIi çok oImustu.
It's been a Iong time.
Çok uzun zaman oldu.
He was tired from the Iong trip, and there you were.
Uzun geziden yorgun düşmüş ve sen de oradaymışsın.
It's been a Iong time. What is it?
Uzun zaman oldu.
It's been a Iong time.
Uzun zaman oldu.
It's been a Iong time. What?
Ne?
It was a Iong time ago, so maybe I'm mistaken.
Uzun zaman oldu, belki de bu yüzden yanılıyorum.
The men I saw once, a Iong time ago.
Uzun zaman önce, bir sefer karşılaşabildiğim askerlerin.
And I also see it was made out a Iong time ago!
Gördüğüm kadarıyla, bu belge düzenleneli uzun zaman oluyor!
So many years... such a Iong wait without knowing why...
Upuzun bir bekleyiş Hem de nedenini bilmeden...
We had a Iong conversation.
Uzunca konuşmuştuk.
We go back a Iong, long time- - so long that I'm a little embarrassed to tell you- - and he's here with us tonight.
Biraz eskilere gideceğiz o kadar eskiye gideceğiz ki sizlere söylemeye utanıyorum kendisi bu akşam bizlerle birlikte.
That's a month-Iong debate.
Bu, ay sürecek tartışmalar.
Yes. Yes. That's a Iong way.
- Bu uzun bir yol, varana kadar gün ağaracak.