English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Irathient

Irathient translate Turkish

49 parallel translation
I know the Irathient swirl.
Irathient dönüşünü biliyorum.
_ You are Irathient to be sure.
Irathient olduğun kesin.
_ An Irathient to be sure.
Kesinlikle bir Irathientli.
I'm prepping the irathient for surgery, and the human is trying to make us think that he's unconscious.
Irathient'i ameliyata hazırlıyorum ve insan da baygın taklidi yapmaya çalışıyor.
So my lawkeepers told me that they found you and the irathient girl outside the stasis net nearly dead.
Polislerimin dediklerine göre seni ve Irathient kızı neredeyse ölmek üzereyken ağın hemen dışında bulmuşlar.
So, my lawkeeper told me that he found you and the Irathient girl in the Badlands.
Polisim seni ve Irathient kızı çorak topraklarda bulduğunu söyledi.
Mayor Nicky saw Irathient kids dying for no good reason.
Başkan Nicky Irathientli çocukların bir hiç uğruna öldüğünü gördü.
Deputies went from house to house inoculating Irathient children by force.
Polisler ev ev gezip Irathient çocukları aşıladılar.
Bitch!
Irathient!
They taught me how to make genuine Irathient thezraaktu.
Hakiki Irathient thezraaktu'su yapmayı öğrettiler.
It wasn't an Irathient god.
Irathient Tanrısı onu yönlendirmiyordu.
Well, it wasn't because of some ooga-booga Irathient god.
Sebebi öcü Irathient Tanrısı değil.
If you'd like to contribute an Irathient item...
Siz de bir Irathient eşyası bağışlamak isterseniz...
A reminder that the soil of Defiance is soaked with Irathient blood.
Defiance'ın topraklarının Irathient kanı ile yıkanmış olduğunu hatırlatmak için.
Yeah, they bought it from some Irathient homesteader - named Gazugas or something.
Adı Gazugas gibi bir şey olan Irathient ırkından bir gecekonducudan satır almışlar.
Don't imagine a dozen years ago there were too many Irathient homesteaders who signed their names in English.
12 sene evvel ortalıkta isimlerini İngilizce yazabilen Irathient gecekonducuların çok olduğunu sanmıyorum.
One does not make an Irathient child do anything.
Kimse Irathient çocuğuna her istediğini yaptıramaz.
The land in the West Valley will become the legal property of the original Irathient settlers or their descendants.
Batı Valley'deki topraklar yasal olarak asli Irathient yerleşimcilerinin ya da onların varislerinin olacaktır.
You know, I was thinking about how the McCawley mines are built on land stolen from Irathient settlers.
McCawley madenlerinin nasıl Irathlilerden çalınan araziye kurulduğunu düşünüyordum.
So when I die, my mines go to a trust benefiting the Irathient population of Defiance.
Ben öldüğümde madenlerim Defiance'ın Irath nüfusunun yararlanacağı vakıf fonuna gidecek.
So if you're human or Irathient, best thing you can do is stay indoors, stay calm, and avoid contact with others.
Yani İnsan veya Irath'seniz yapabileceğiniz en iyi şey evinizden çıkmamanız sakin olup, başkalarıyla yakınlaşmaktan kaçınmanız.
It's time you humans understood the truth about the Irathient race.
Irath ırkı hakkındaki gerçeği siz İnsanların anlama vakti geldi.
Irathient carriers walk around for weeks, infecting others, showing no symptoms.
Taşıyıcı Irathler haftalardır ortalarda dolanıyorlar. Başkalarına hastalık bulaştırıyorlar ama onlara bir şey olmuyor.
People are desperate. If you're Irathient, the best place to be is out of sight.
Irath'sen en iyisi gözden uzak bir yerlerde olman.
You claim to be the father of an Irathient, yet you cage us like animals?
Bir Irathli'nin babası olduğunu iddia ediyorsun. Ama yine de bizi hayvanlar gibi kafese mi tıkıyorsun?
The Irathient internment was a terrible tragedy.
Irathlileri gözaltına almak korkunç bir trajediydi.
Never again will we tolerate the incarceration of our Irathient brothers and sisters.
Irathli kardeşlerimizin hapsedilmesine bir daha asla göz yummayacağız.
So my lawkeeper told me that he found you and the irathient girl in the Badlands.
Polisim seni ve Irathient kızı çorak topraklarda bulduğunu söyledi.
Mayor Nicky saw irathient kids dying for no good reason.
Başkan Nicky Irathientli çocukların bir hiç uğruna öldüğünü gördü.
Deputies went from house to house inoculating irathient children by force.
Polisler ev ev gezip Irathient çocukları aşıladılar.
Of Sukar and a young Irathient girl.
Sukar ve genç bir Irathient kız hakkında.
But send the Irathient.
Ama Irathli insin.
Your breath is very Irathient, by the way.
Bu arada, nefesin Irathliler'e özgü.
Oh, I was curious whether your Irathient deity had blessed you with a mind as appealing as your body.
Irathli tanrın böyle bir vücudun yanında sana bir akıl da bahşetmiş mi diye merak ediyorum.
You were shot by an Irathient terrorist.
Bu kasabada öldün.
You know, my daughter's Irathient.
- Kızım Irathli, biliyorsun.
Human father, Irathient daughter, just saying, anything's possible.
İnsan baba, Irathli kız, sadece söylüyorum, her şey mümkün.
This is something you're gonna want to tell your kids about, seeing the ugliest Irathient on the planet crying like a little girl.
Çocuklarınıza anlatacağınız bir olay olacak gezegendeki en çirkin Irathli'nin küçük bir kız gibi ağlayacağını göreceksiniz.
Bet you I'm the first Irathient Jew you've ever met.
Eminim tanıştığın ilk Irathli Yahudi'yim.
Would you have sent your Irathient girl?
Irathli kızını gönderir miydin?
Well, if you're worried that I said something about your Irathient godling, the answer is no.
Senin şu Irathli tanrından bahsettiğimi sanıyorsan, bahsetmedim.
So the Irathient must be...
- Bu Irathient de...
You know, I'm not half bad at reading Irathient.
Irathient dilini okumakta fena sayılmam.
In particular your work with Colonel Marsh, which apparently involved an underground spaceship and a certain young Irathient woman who is currently residing in my jail.
Özellikle de Albay Marsh'la olan bir çalışman hakkında. Görünüşe göre yer altından bir uzay gemisi ve şu an hapiste tuttuğum Irath'li bir genç kızı içeren. Albay Marsh delinin tekiydi.
Traveling solicitor for the Irathient tribe.
Irath soyundakilere çalışan gezgin bir hukuk görevlisi.
Do you speak Irathient?
Irathient dili biliyor musun?
Irathient girl.
Irathient kızı.
Irathients have nothing to fear.
Irathient'lerin korkacak hiçbir şeyleri yok.
Your Irathient was with him.
Sizin Irathient de onunlaydı. - Pansuman yaptım ona da.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]