English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Irfan

Irfan translate Turkish

256 parallel translation
"A boy like you can make this athlete-infested college a seat of learning once more."
"Senin gibi bir çocuk, atletlerin istila ettiği bu okulu... bir kez daha irfan yuvası haline getirebilir."
Let's have them. You can be King Solomon, and teach us wisdom.
Bizim Kral Süleyman'ımız olursun, bize ilim irfan öğretirsin.
Damn Mrs. Pearce, and damn the coffee, and damn you and damn my own folly... in having lavished hard-earned knowledge... and the treasure of my regard and intimacy... on a heartless guttersnipe!
Bayan Pearce'e de, kahveye de, sana da lanet olsun ve... zor kazandığım irfanımı, değerli sevgimi... ve dostluğumu kalpsiz bir afacana harcadığım için... aptallığıma da lanet olsun!
Not dallying with a brace of courtesans... but meditating with two deep divines.
Bir çift yosmayla oynaşmak yerine, bir çift muhterem âlimle ilim irfan paylaşıyor.
He is a man of great wisdom.
Büyük irfan sahibi bir adamdır.
The wisdom of God passeth all understanding.
Tanrının irfanı tüm bilgeliklerin üstündedir.
But for this insight and for this knowledge, we must abandon our faith in the pleasant poetry of Genesis.
Ama bu irfan ve bu bilgi için tatlı Yaradılış manzumesine inanmaktan vaz geçmeliyiz.
But that has nothing to do with learning or knowledge.
İlim, irfan sahibi olmanın da kötü bir tarafı yoktur.
From the evidence, I believe his wisdom must walk hand in hand with his idiocy.
Delillerden anladığım kadarıyla, insan irfanı ve kişiliğiyle beraber olmalı.
Her knowledge came from within not from what she observed.
Onun irfanı içinden geliyordu söylediklerinden değil.
And from where does your knowledge come?
Peki, senin irfanın nereden geliyor?
Such Christian heroism in a heathen with no knowledge of the priest.
Rahiplerin irfanından yoksun bir dinsizden böylesine bir Hıristiyan kahramanlığı.
" And I gave my heart to know wisdom and to know madness and folly.
" Kalbimi, irfanı öğrenmeye adadım ve deliliği ve budalalığı.
"For God giveth to a man that is good in his sight, wisdom- -"
"Çünkü Tanrı, insana güzel şeyler verdi, irfan..."
"For God giveth to a man that is good in his sight, wisdom..."
"Çünkü Tanrı, insana güzel şeyler verdi, irfan..."
- Yes, you show wisdom.
- Evet, sende irfan var.
So, if in Your, uh, infinite wisdom, You feel You have to smite me down, then please make it quick and painless.
Sonsuz irfanınla beni cezalandırman gerektiğine karar verirsen, lütfen çabuk ve acısız bir ölüm olsun.
Irfan!
Irfan!
Where's Irfan?
İrfan nerede?
Irfan!
lrfan!
I hope you've learned a little wisdom along the way.
Bu zaman boyunca biraz irfan kazandığını umuyorum.
Your childlike mind cannot appreciate the wisdom of my words.
Senin çocuksu aklın, sözlerimdeki irfanın önemini anlayamaz.
I discovered long ago that she has a special wisdom.
Çok uzun bir süre önce özel bir irfanı olduğunu keşfettim.
Those words were uttered by Judge Aaron Satie as wisdom and warning.
Bu sözler yargıç Aaron Satie tarafından... irfan ve bir uyarı olarak söylenmişti.
Like the first Vulcans, these people are struggling toward enlightenment.
İlk Vulkanlar gibi bu insanlar da ilim irfan için mücadele ediyorlar.
I have a shrine to Ganesha... the god of worldly wisdom located in the employee lounge.
Ganesha'ya mabet kurdum dünya irfanının tanrıçası, çalışanlar odasında duruyor.
His wisdom knowledge, gone forever.
Bilgeliği irfanı sonsuza kadar kayboldu.
Any other words of wisdom, Gant?
Başka irfan dolu lafın var mı Gant?
And while I travel the insight grows that I will be allowed to see the Eternal One, as if in a mirror!
Ve irfanım büyüdükçe,... sanki bir aynaya bakar gibi ebedi olanı görebildim!
I'm a man of science, a man of learning... a man who knows how to buy the finest books.
Ben bir bilim adamıyım, irfan sahibiyim en iyi kitabı satın almayı bilen bir adamım.
Our custom has been passed down and can only be changed by a darsham An enlightened one.
Göreneğimiz nesilden nesile geçti... ve o sadece bir darsham... irfan sahibi biri tarafından değiştirilebilir.
Ifnot ofyourself. think of Ne-elima and Irfan.
Kendini düşünmüyorsan Nilima ve İrfan'ı düşün.
Irfan, please.
İrfan, lütfen.
Irfan, open your eyes.
- İrfan, aç gözlerini.
Das Testament des Dr. Mabuse premiered on April 21, 1933, in Budapest.
Türkçesi : Irfan TA $ CI
We are about to formalise with our signatures a great piece of legislation, establishing here in our capital city a new Centre of Culture and Enlightenment.
Başkentimizde kurulacak Kültür ve İrfan Merkezi'nin yerini saptamak ve imzalarımızla resmileştirip.. ... yasalarımızın bir parçası yapmak için hazırız.
Insight.
İrfan.
Lights going on. Insight.
İrfan kazanıyorum.
No wisdom, no gain
İrfan olmazsa kazanç da olmaz.
My knowledge tells me my beautiful dream... cannot be realised
İrfanım bana güzel rüyamın gerçekleştirilmeyeceğini söylüyor.
Sit beside the wise.
İrfan sahibinin yanına otur.
- Why weren't you at lrhn': birthday?
- Niye İrfan'ın doğum gününde yoktun?
Man'.!
İrfan!
- lrhn, what are you doing?
- Ne yapıyorsun İrfan?
'Ammi :!
- İrfan!
Doctor, my son lrhn.
- Doktor, bu oğlum İrfan.
'Y9 "h" ° pen "fin!" r eyes.
İrfan, aç gözlerini. İrfan!
If I had let him play... today lrfan would be here, with us.
Oynamasına izin verseydim... bugün İrfan burada, bizimle olurdu.
I'll love him more... than I loved lrfan.
İrfan'ı sevdiğimden... daha fazla severim onu.
Man.
İrfan.
We aren't able to forget lrfan.
Biz İrfan'ı unutamıyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]