English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Irrationally

Irrationally translate Turkish

72 parallel translation
It functions irrationally.
Çok irrasyonel faaliyet gösteriyor.
We were once a people like yourselves, wildly emotional, committed to irrationally-opposing points of view, leading, of course, to death and destruction.
Bizler de bir zamanlar sizin gibiydik, çok duygusaldık, birbirine zıt irrasyonel görüşler taşıyorduk, bu da bizi ölüme ve yokolmaya sürüklüyordu.
You see I came down here to visit Mr. Cain, who was here working and Halsey entered and started ranting at us, rather irrationally.
Buraya bay Cain'i görmeye gelmiştim kendisi çalışmaktaydı ve Halsey içeri girdi, üzerimize çullandı. Mantıksızca hareket ediyordu.
What I should do is just shoot for the next three weeks irrationally.
Yapmam gereken şey bir mantığa oturtmadan önümüzdeki üç hafta içinde çekmek.
It made him realize that it was possible to persuade people to behave irrationally if you link products to their emotional desires and feelings.
Ama buna rağmen kadınlar daha bağımsız hissettiler. Bu şu anlama geliyordu, çok alakasız nesneler, sizin başkaları tarafından nasıl görülmek istediğinize dair duygusal simgeler taşıdığında,... çok güçlü hale geliyorlardı.
As it is a beautiful Monday morning and as my duty log irrationally requires it I'm querying you on the prison population.
Güzel bir pazartesi sabahı ve görevim mantıksızca da olsa bunu gerektirdiği için size hapishanedeki durumu soracağım.
I was acting irrationally.
Mantıksız davranıyordum.
I tell you, the next person who acts irrationally I'm gonna shoot myself in the head.
Şuraya yazıyorum, bir kişi daha mantıksız davranırsa silahı kafama dayayıp ateş edeceğim.
It made him realize that it was possible to persuade people to behave irrationally if you link products to their emotional desires and feelings.
Bana sarıl sevgilim, sarıl. Bu olayın ardından Bernays, insanların arzuları ve hisleriyle ürünlerin bağlantısını kurunca, insanları irrasyonel bir şekilde davranmaya ikna etmenin mümkün olduğunu anladı.
Planners and policy makers had been convinced by their experiences during World War II that human beings could act very irrationally because of this sort of teeming and raw and unpredictable emotionality.
II. Dünya Savaşı sırasındaki deneyimler neticesinde, politikacı ve planlamacılar şuna kanaat getirdi : İnsanlar oldukça irrasyonel olabiliyordu.
He thinks that something must be getting lost in his translation... and that his work is coming out irrationally.
Çeviride hata olduğuna inanıyor çünkü ortaya saçma şeyler çıkıyormuş.
Moya is aware that Talyn has acted irrationally.
Moya Talyn'in mantıksız davrandığının farkında.
Moya knows Talyn's acting irrationally, but she believes he will heal himself.
Moya Talyn'in akıl dışı davranışlar gösterdiğini biliyor ancak kendisini iyileştirebileceğine inanıyor.
And suddenly, I was irrationally angry... and I knew just where and who to take it irrationally out on.
Ve birdenbire mantıksızca sinirlenmiştim. Ve sinirimi mantıksızca nereden ve kimden çıkaracağımı biliyordum.
In The Circus, Chaplin's plagued by an endless array of animals all irrationally bent on assaulting his dignity.
The Circus'da, saygınlığını yok etmeye kararlı bir dolu hayvanın saldırısına uğruyordu.
In all the years we've been together, I have never seen you behave as irrationally as...
Birlikte olduğumuz bunca yıl içinde hiç bu kadar mantıksız davrandığını...
Because you're irrationally picky.
Çünkü mantıksızca seçicisin.
Your brother has asked me to marry him, and I feel, quite irrationally, that I may say,'yes'.
Kardeşin bana evlenme teklif etti,... bana saçma geliyor, belki'evet'diyebilirim.
You want me to behave irrationally and tell you that, yes, I would prefer if my only living parent stayed off the roads until we catch this guy, okay?
Benim mantıksızca davranıp, yaşayan tek ebeveynimin, bu katili yakalayan kadar yollardan uzak durması gerektiğini mi söylememi istiyorsun?
Can't take this out irrationally.
Saçma sapan davranışlar sergilemeyin.
So, I'm going to yell irrationally for a little while, and you're just going to have to stand there and deal with it, okay?
Bu yüzden, şimdi sana, burada rahatsız edici bir şekilde bağıracağım ven sen de sadece burada duracak ve sen de karşılık vermeye çalışacaksın, okey?
Hidden in RAM. You know what? If I weren't so irrationally confident, I might actually be intimidated by you.
Mantıksız derecede kendime güvenmesem senden çekinebilirdim.
Plus, teenagers are dominated by their ids, which make them act irrationally.
Artı gençler, mantıksız davranmalarını sağlayan arzulara sahiptirler.
A young woman does something clumsy in public, and instead of laughing it off, she gets irrationally upset.
Genç bir kadın topluluk içinde sakarlık yapar. Ve buna gülüp geçmek yerine, anlamsız bir şekilde morali bozulur. Açıkla.
I think it's the only thing that makes us behave so irrationally.
Bu, sebepsiz yere yaptığımız tek şey olabilir.
She was paranoid. She was behaving irrationally. She was seeing things that weren't even there.
Paranoyaklaşmıştı, mantıksız şeyler yapıyordu, halüsinasyonlar görmeye başlamıştı.
He's also personally motivated, though, which means he's likely to react irrationally.
Ama bu onun için kişisel bir dava, o yüzden mantıklı davranmayabilir.
The other driver is behaving irrationally.
Diğer sürücü mantıksızca hareketler sergiliyor.
I thought she said, "I'm suddenly and irrationally defending the patient's strong career, " even though in reality she's just a glorified grunt
"Aslında şişirilmiş bir balon olmasına rağmen iyi kariyer sahibi olmayı mantıksızca savunmaya başladım."
She is not clinging irrationally to her independence.
Depresyonda değil, Özgürlüğüne mantıksızca bağlanan birisi de değil.
I will no longer stand by as you irrationally berate
- İyi günler Bayan Brackenreid. *
- Irrationally.
- Mantıksızca.
The American people en masse were swept into a mob psychology, irrationally throwing their common sense to the wind and doing whatever the administration told them to.
Amerikan halkı toptan bir yığın psikolojisine sürüklenmiş,... mantıksızca sağduyularını rüzgara salmış, ve idare kendilerinden ne isterse yapar hale gelmişti.
he gets irrationally mad at me.
Geçenlerde bana gerçekten çok kızdı.
They start behaving irrationally.
Mantıksızca davranmaya başlıyorlar.
You know Sam and Dean Winchester are psychotically, irrationally, erotically codependent on each other, right?
Sam ve Dean Winchester'ın birbirlerine psikopatlık derecesinde akıl almaz bir şekilde bağımlı olduklarını biliyorsun, değil mi?
So now I'm the one behaving irrationally?
Şimdi mantıksız davranan ben miyim?
Dudes tend to get irrationally territorial.
Genelde, akılsızca böyle sahipleniyorlar.
You're acting irrationally.
Mantıksızca hareketler bunlar.
Yes but it never occurred to me that you would act so irrationally.
Tanıyorum... ... ama bu kadar akıl dışı haraket edeceğini beklemiyordum.
I'm irrationally excited about this.
Çok fazla heyecanlandım.
Just enough to make him irrationally generous, make him vulnerable to overheating.
Sadece onu mantıksızca cömert ve sıcakta kalmaya duyarlı yapmaya yetecek kadar.
She was in a public fountain acting irrationally.
Meydan şelalesinde bilinçsizce davranıyordu.
You behaved irrationally with regard to only your intuition and instincts.
Sadece önsezi ve içgüdülerine dayanarak mantık dışı davrandın.
Anyone who gets pushed too far can act irrationally.
Yeterince zorlanan herkes mantıksızca hareket edebilir.
I don't know, I might have acted irrationally.
Sanırım biraz mantıksız davranmışım.
You see, Max, graduating students often feel pressure, which causes them to behave irrationally.
Görüyorsun Max, mezun olacak öğrenciler mantıksız davranacak şekilde sık sık baskı hissederler.
Cause us to act irrationally when, in reality, there's nothing to worry about.
Aslında endişelenecek bir şey yokken mantıksızca davranmamıza sebep olur.
You're forcing Simon to act irrationally.
Simon'ı mantıksız bir şekilde hareket etmeye zorluyorsun.
You behaved irrationally with regard to only your intuition and instincts.
Suç sende değil.
And yet, irrationally,
- Evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]