English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Irregardless

Irregardless translate Turkish

37 parallel translation
Irregardless, I said my piece.
Gerçi, ben diyeceğimi dedim.
But irregardless, I should've had immunity to all of this shit.
Yine de, bu tür şeylere bağışıklığım olmalıydı.
But irregardless, we're on the job.
Ama önemli olan, görev başındayız.
Irregardless!
Ne olursa olsun!
Irregardless, when given a task to perform by a ranking officer you should have delegated your task of latrine inspection to another officer.
- Önemi yok. Rütbeli bir subaydan almış olduğunuz görev emri vardı. Maniniz varsa başkasını görevlendirebilirdiniz.
OK, irregardless. Ex-boyfriends are just off-limits to friends.
Eski sevgililerle çıkılmaz!
Irregardless, it's been made clear to me that if they put their hands on him, he will not be dealt with quick.
Her ne olursa olsun, bana açıkca söylenen, eğer ona dokunurlarsa, çok çabuk kurtulamaz.
Regardless. I mean, "irregardless" isn't a word.
Hiç ilgisi yok. "Kel alaka" diye bir deyim yok.
"irregardless" is not a word.
"Kel alaka" diye bir deyim yok.
And after that? I wanna whack him off irregardless.
Sonra da onu daha önce hiç görülmemiş bir şekilde geberteceğim.
And, finally, anyone who uses the terms "irregardless," "a whole'nother" or "all of the sudden" shall be sent to a work camp.
Ve, son olarak, "aldırmaksızın", "tamamen başka", veya "tamamen beklenmedik" kelimelerini kullanan çalışma kampına yollanacaktır.
Irregardless, I was flattered.
Yine de gururum okşandı.
Irregardless of what you may think of Miss Simpson, she is a success story.
Bayan Simpson hakkında düşünceleriniz bir yana, aslında o bir başarı öyküsü.
"Irregardless!"
Ne olursa olsun!
Hey, remind me : irregardless.
Söylesene, "umursamamak".
Irregardless, it is now 2 p.m.
Ne olursa olsun, saat şu an öğle 2.
Irregardless, only Rusell gets to see these photos.
Ne olursa olsun. Sadece Russell bu fotoğrafları görebilir.
Irregardless.
Dikkatsizceydi
Irregardless is not even a word.
"Dikkatsizceydi" bir kelime bile değil.
I'm sure they would've appreciated your input About a month ago, but irregardless,
Tavsiyeni bir ay önce verseydin eminim minnettar kalacaklardı.
Textbooks full of falsehoods, teachers unions full of thugs and tenured imbeciles who still use words like "irregardless."
Yalan yanlış bilgilerle dolu ders kitapları haydutlarla dolu öğretmen sendikaları ve hâlâ "aldırmaksızın" gibi kelimeler kullanan bordrolu embesiller.
And whatever you do, don't - - do not use the words "moist" or "irregardless."
Ne yaparsan yap "nemli" ve "ne olursa olsun" sözlerini kullanma.
All right, well, irregardless, uh, I would like to know, as Frank's lawyer, who I am persecuting or who I'm defending.
Ne olursa olsun, Frank'in avukatı olarak, kimle uğraştığımı veya savunduğumu bilmek istiyorum.
♪ Irregardless of this waitress, I will kill them with a knife. ♪
# Garson kıza aldırmaksızın, onları bir bıçakla öldüreceğim #
- Well, irregardless...
- Hayır değilsin. - Resmen olmasa da...
Sometimes she says "irregardless" when the word is "regardless."
Bazen "her şeye rağmen" diyeceğine "her şey rağmen" diyor.
Yeah, well, irregardless of that, she's your mother and she loves you.
Her şeye rağmen, annen seni seviyor.
- Well, irregardless...
- Umursamamazlıktan geliyorum.
- Well, irregardless of that... - A little peace offering.
- Umursamamazlıktan gelerek küçük bir barışma hediyesi.
- irregardless of whether it's true or not?
-... herhangi bir şey söylemeye teşvik etmiş olmuyor musunuz?
Boy walking around here smelling his piss, thinking he gonna do what he want to do, irregardless of what I say.
Tüyü yeni bitmiş ergenler gibi ben ne dersem diyeyim kendi istediğini yapacağını sanıyor.
meaning we're gonna do what we came here to do irregardless. - Of what?
Bu da demek oluyor ki aldırış etmeksizin buraya ne için geldiysek onu yapacağız.
Irregardless, I have the old man.
Yine de, yaşlı adam elimde.
Irregardless, though, how does a mother call the cops on her own flesh and blood?
Her şeye rağmen yine de nasıl bir anne kendi kanından, canından birini polislere verebilir ki?
- Irregardless.
- Fark etmez.
Teach her to say "irregardless."
"Umursamaksızın" demesini öğretirler.
Irregardless...
Fark etmez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]