English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Irregulars

Irregulars translate Turkish

32 parallel translation
After a brief but costly battle with French irregulars... we crossed the Rio Grande and re-entered the United States.
Fransιzlarla giriştiğimiz kιsa ama çok cana mal olan... çarpιşmadan sonra, Rio Grande'yi geçerek Birleşik Devletler'e döndük.
In other words the irregulars.
Diğer bir deyişle, başıbozukları.
If the launch is above water the irregulars will find her.
Eğer buharlı suyun üzerindeyse, başıbozuklar onu bulacaktır.
Watson, it's for you - your Baker Street irregulars.
Watson, bu sana. Senin Baker street başıbozukların.
Except Mrs. Hudson and the irregulars.
Bayan Hudson ve başıbozuklar hariç.
We are as usual the irregulars who must take our luck together as we have occasionally done in the past.
Şansımız yanımızdaysa eskiden olduğu gibi kanunsuz birşeyler yapacağız.
I'm lyin'in a Dumpster with last year's irregulars.
Sonra kendimi çöpte, geçen yılın, modası geçmiş elbiselerinin içinde buldum.
'His father and two older brothers'were taken prisoner by Serb irregulars,'the feared Chetniks.
'Babası ve iki ağabeyi, 'Sırplar tarafından esir alındı,'korkulu Çetnikler.
We begin in London in 1944, where he assembled the team which came to be known as the Stevens Irregulars.
Film 1944'te Londra'da başlıyor. Babam burada... sonradan "Stevens Başıbozukları" adıyla bilinen ekibi kurmuş.
The Stevens Irregulars dug in and set up base of operations near the town of Carentan in a field 1.5 kilometers from the German lines.
Stevens Başıbozukları kolları sıvadı. Carentan kasabası yakınlarında, Alman hatlarından 1,5 kilometre uzaklıktaki... bir araziye üslerini kurdular.
And the Stevens Irregulars were with them.
Stevens Başıbozukları onlarla birlikteydi.
Yet the Stevens Irregulars and their Russian counterparts seemed like old friends.
Ama Stevens Başıbozukları'yla Rus meslektaşları... eski dostlar gibiydiler.
The Stevens Irregulars were coming to the end of their time as soldiers.
Stevens Başıbozukları askerliklerinin sonuna yaklaşmıştı.
Each of the Stevens Irregulars was affected by the war and for many of them, their war experience would color their work.
Stevens Başıbozukları'nın her biri savaştan etkilendi. Savaş deneyimleri birçoğunun çalışmalarına renk katacaktı.
'His father and two older brothers'were taken prisoner by Serb irregulars,'the feared Chetniks.
'babası ve iki abisi'sırplar tarafından esir alındı,'korkulu Çetnikler.
She gave me all the irregulars.
Bütün yamuk yumukları bana verdi.
And a couple of irregulars.
Birkaç tane de yenilerden var.
Name's Van Zan, Kentucky Irregulars.
Van Zan, Kentucky Bağımsız Birlikler.
And then there's a third category of "irregulars."
Bunlara uymayanlar için üçüncü bir kategori var.
No other place in the county has such a selection of irregulars.
Ülkenin hiç bir yerinde o kadar değişik model bir arada bulunmuyor.
Anti-Treatyite irregulars have, and I quote, "Wrecked Ireland from end to end."
Anlaşma karşıtı milis güçleri, aynen okuyorum İrlanda'yı bir uçtan diğer uca yıkmaya başlamışlardır.
Two suggest the irregulars were captured... as the solar system was still forming... and the planets were still an accreting blob... of gas and debris.
İkisi, güneş sistemi hâlâ oluşuyor ve gezegenler hâlâ toz ve gaz halinde küçük bir parçacıkken düzensizlerin yakalandıklarını gösteriyor.
All I saw today were those guys in black pajamas... irregulars.
Bugün tek gördüğüm, adamların siyah pijama giydikleri. Asker değiller.
The first time they thought it was defended by Palestinian irregulars.
Ilk önceleri düzensiz Filistin kuvvetlerinin savunma yaptigini düsündüler.
Member of the Baker Street Irregulars, the Ministry of Ungentlemanly Warfare.
Baker Sokağı Başıbozukları'nın,... Centilmenlik Dışı Savaş Bakanlığı'nın bir üyesi.
We've got the Paternoster Irregulars out in force.
Sürekli düzensiz birlikler şimdi çalışıyor.
He is working for the Irregulars against the pro-treaty Paddies.
İrlandalılara karşı olan başıbozuklarla birlikte çalışıyor.
He is, in point of fact, one of my "irregulars."
O, gercegi soylemek gerekirse, benim "duzensiz birliklerimdendir" .
Irregulars.
Duzensiz birliklerim.
I've looked at familial relationships, social networks. I've even set some of my best Irregulars to the problem, all to no avail.
Aile ilişkilerine baktım, sosyal hesaplarına hatta en iyi düzensizlerimi bile görevlendirdim.
It's fallen to me to take command of His Majesty's irregulars.
Bana da Majestelerinin çetelerini komuta etmek düştü işte!
Irregulars.
Kuralsızlardan diyelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]