Is there anything i can do for you translate Turkish
299 parallel translation
is there anything I can do for you?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you, sir?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı efendim?
Is there anything I can do for you before I go?
Gitmeden önce senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you, monsieur?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı mösyö?
- Is there anything I can do for you?
Sizin için yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Well, my boy, is there anything I can do for you?
İstediğin bir şey var mı, evlât?
Is there anything I can do for you?
Yardımcı olabilir miyim?
- Is there anything I can do for you?
- Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
- Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Till tomorrow, is there anything I can do for you?
- Yarına kadar sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there...? Is there anything I can do for you?
Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Darling, is there anything I can do for you?
Senin için yapabileceğim bir şey var mı Norman?
Is there anything I can do for you, madam, before I go to bed?
Yatmadan önce sizin için yapabileceğim bir şey var mı efendim?
Is there anything I can do for you?
Nasıl yardımcı olabilirim?
Is there anything I can do for you, Mrs. Archer?
Sizin için yapabileceğim bir şeyler var mı, Bayan Archer?
- Is there anything I can do for you?
- Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything I can do for you, sir?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
Sizin için yapabileceğim Bir şey var mı?
Is there anything I can do for you, sir? Anything at all?
- Yapabileceğim bir şey var mı?
I wanted to ask, is there anything I can do for you?
Acaba sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
Yapabileceğim bir şey var mı senin için?
Think so? Look, is there anything I can do for you?
Size nasıl yardımcı olabilirim?
Is there anything I can do for you?
Yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you while you're here?
Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
Benden bir isteğin var mı?
- Is there anything I can do for you?
- Ne yapabilirim? - Hiç.
Is there anything I can do for you?
Senin için yapabileceğim birşey var mı?
Anyways, is there anything I can do for you?
Yardımcı olabileceğim bir şey varsa, hiç çekinmeyin lütfen...
- Is there anything I can do for you?
- Yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything further I can do for you, my lord?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı, lordum?
Is there anything else I can do for you?
Senin için yapabileceđim baţka bir ţey var mý?
Is there anything else I can do for you?
Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything else I can do for you? Yes!
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
- Anything I can do for you? - Yes, there is.
- Bir şey mi istediniz?
- Is there anything that I can do for you?
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
- Is there anything else I can do for you, sir?
- Sizin için yapabileceğim bir şey var mı, efendim?
Is there anything I can get for you, anything I can do for you or anything?
Bayım, istediğiniz bir şey var mı?
Well, Herr Oberleutnant, is there anything else I can do for you?
Evet Bay Üsteğmen, başka bir isteğiniz var mı?
Well, is there anything else I can do for you?
O zaman sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
- Is there anything else I can do for you?
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Mrs. Bennett, is there anything else I can do for you?
Bayan Bennett, sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
Sizin için ne yapabilirim?
Is there anything I can do to help? Yes, you could ah, get the foundation to pay those bills at Key Largo for me. I need that new equipment right away.
Evet, aslında vakfın faturalarımı ödemesini sağla lütfen, o yeni cihazlara ihtiyacım var.
Is there something, anything, I can do for you?
Sizin için yapabileceğim bir şey, herhangi bir şey var mı acaba?
Is there anything else I can do for you, Lieutenant?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı, Komiser?
If there is anything I can do for you...
Sizin için yapabileceğim bir şey varsa...
Uh, don't think me rude, but is there, in fact, anything I can do for you at all?
Kaba biri olduğumu düşünmeyin. Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything else that I can do for you?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Uh, is there anything else I can do for you?
Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?