Is there anything you can do translate Turkish
673 parallel translation
Is there anything you can do?
Yapabileceğiniz bir şey var mı?
to find your family, is there any special things you can do or have anything that was given to you before you were adopted.
Ailenizi bulabilmemiz için hatırladığınız fiziki özellikler veya ailenize ait eşyalarınız var mı?
Look here, is there anything I can do to help you?
Baksana, sana yardımcı olabileceğim herhangi bir şey var mı?
is there anything I can do for you?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you, sir?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı efendim?
Is there anything further I can do for you, my lord?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı, lordum?
Is there anything I can do for you before I go?
Gitmeden önce senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything else I can do for you?
Senin için yapabileceđim baţka bir ţey var mý?
Is there anything else I can do for you?
Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything else I can do for you? Yes!
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything I can do for you, monsieur?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı mösyö?
- Is there anything we can do for you?
- Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Is there anything I can do for you?
Sizin için yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Well, my boy, is there anything I can do for you?
İstediğin bir şey var mı, evlât?
Is there anything I can do for you?
Yardımcı olabilir miyim?
Is there anything we can do for you?
Sizin için yapabileceğimiz birşey var mı?
- Is there anything I can do for you?
- Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
- Anything I can do for you? - Yes, there is.
- Bir şey mi istediniz?
Is there anything I can do for you?
- Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Till tomorrow, is there anything I can do for you?
- Yarına kadar sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there...? Is there anything I can do for you?
Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
- Is there anything that I can do for you?
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything we can do for you?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything we can do... maybe a loan from the fund to tide you over this period?
Yapabileceğimiz bir şey var mı? Bu dönemi atlatman için fondan bir yardım olabilir mesela.
Darling, is there anything I can do for you?
Senin için yapabileceğim bir şey var mı Norman?
Is there anything I can do for you, madam, before I go to bed?
Yatmadan önce sizin için yapabileceğim bir şey var mı efendim?
If there is anything I can do to help, you have only to ask
Yapabileceğim bir şey varsa istemeniz yeterli.
'Is there anything I can do while you're around...'
Buradayken yardımcı olabileceğim bir şey varsa...
- Is there anything else I can do for you, sir?
- Sizin için yapabileceğim bir şey var mı, efendim?
Is there anything I can do for you?
Nasıl yardımcı olabilirim?
Is there anything I can do for you, Mrs. Archer?
Sizin için yapabileceğim bir şeyler var mı, Bayan Archer?
- Is there anything I can do for you?
- Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything I can do for you, sir?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
Sizin için yapabileceğim Bir şey var mı?
Is there anything I can do for you, sir? Anything at all?
- Yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can get for you, anything I can do for you or anything?
Bayım, istediğiniz bir şey var mı?
Well, Herr Oberleutnant, is there anything else I can do for you?
Evet Bay Üsteğmen, başka bir isteğiniz var mı?
Well, is there anything else I can do for you?
O zaman sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
I wanted to ask, is there anything I can do for you?
Acaba sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
My dear, is there anything you can't do?
Yapamadığın bir şey var mı, canım?
And by the way... Is there anything we can do while you're away for that... girlfriend of yours...
Bu arada sen yokken, kız arkadaşın için yapmamı istediğin bir şey var mı?
Is there anything we can do for you, captain?
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there any way, anything you can do to snap him out of it?
Aklını başına getirecek bir şey yapabilir misin?
Is there anything I can do for you?
Yapabileceğim bir şey var mı senin için?
- Is there anything else I can do for you?
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything more I can do to help you?
Yardım için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Mrs. Bennett, is there anything else I can do for you?
Bayan Bennett, sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything you can do?
- Yapabileceğin bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
Sizin için ne yapabilirim?
Think so? Look, is there anything I can do for you?
Size nasıl yardımcı olabilirim?