Is there something you want translate Turkish
527 parallel translation
Marcellus, is there something you want to tell me?
Marcellus, bana söylemek istediğin bir şey var mı?
- Is there something you want, Mr. Gannon?
- Bir şey mi arıyorsunuz, Bay Gannon?
Is there something you want?
Bir şey mi istemiştin?
Is there something you want to discuss?
Tartışmak istediğin bir şey var mı?
Is there something you want?
İstediğin bir şey var mı?
Is there something you want to tell me?
Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
Is there something you want from me?
Benden istediğiniz bir şey mi var?
Is there something you want to tell me?
Bana söylemek istediğin bir şey'mi var?
Is there something you want? Yes.
Benden istediğiniz bir şey mi var?
Is there something you want?
Birşey mi istiyorsunuz?
Is there something you want, Lieutenant?
İstediğiniz bir şey mi var Teğmen?
Is there something you want, Ralph?
Bir şey mi var, Ralph?
Is there something you want to say to your sister?
Ablana söyleyeceğin bir şey var mı?
Is there something you want me to tell Frankie for you when I see him?
Frankie'ye söylemek istediğin birşey varmı?
Is there something you want me?
Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
Look is there... is there something you want?
Baksana... Benden istediğin bir şey mi var?
Is there something you want to tell me, dad?
Bana anlatmak istediğin bir şey mi var baba, dad?
Is there something you want to tell me?
Söylemek istediğiniz bir şey mi var?
- Is there something you want to tell me?
- Bana anlatmak istediğin bir şey var mı?
Is there something you want?
Bir şey mi istiyorsun?
Is there something you want from me?
Benden istediğin bir şey mi var?
Is there something you want to say, Colonel.
Söylemek istediğiniz bir şey mi var Albay?
- Is there something you want?
- İstediğiniz bir şey mi var?
Is there something you want to ask me?
Bana sormak istediğin bir şey mi var?
There is something I want to talk to you about.
- Seninle konuşmak istediğim bir konu var.
And before I die, there is something I want to tell you.
Ölmeden önce, size söylemek istediklerim var.
There's something worrying you, and I want to know what it is.
Seni endişelendiren bir şey var, ve ben bunun ne olduğunu bilmek istiyorum.
There is still something in there, that's what you want to say, right?
Hala işe yarar bir şeylerin kaldığını söylemeyeceksiniz, değil mi?
There is something I want to give you.
Size vermek istediğim birşey var.
Now, is there still something you want to tell me?
Şimdi, bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Is there something specific you want to talk about?
Konuşmak istediğin özel bir şey var mı?
The reason I go there is to look at you. Tell you something, it is not cabbages I want. Actually it's you I want.
sadece senin için geliyordum benim derdim sebzeler değil tek istediğim sensin!
Before Ken dies there is something I think you might want to know.
Ken ölmeden önce.. ... bence bilmek isteyebileceğin birşey var.
Is there something wrong with that which you don't want me to know?
Benim istediklerim dışında bir dolaplarmı çeviriyorsunuz siz orda?
But there is something you want from me.
Ama benden istediğin bir şey var.
There is something I want to talk to you about.
Seninle konuşmak istediğim bir konu var.
There is something I want you to find out for me.
Araştırmanızı istediğim bir şey var.
There is something I do want to tell you.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
If there is something you want to change... after all, it's your statement.
eger degistirmek istediginiz bir sey varsa... butun bunlardan sonra, bu sizin ifadeniz.
Or is there something personal you want to discuss with me?
Yoksa özel olarak konuşmak istediğin bir şey mi var?
There is something else you have that I want. What?
Sende olan ve istediğim bir şey daha var.
Is there something here you want to show me?
Bana göstereceğiniz bir şey mi var?
Commander, if you have time, there is something else I want to ask.
Komutan, eğer bir kaç dakikanız varsa size başka bir şey sormak istiyorum.
There is something I want to show you.
Size göstermek istediğim bir şey var.
If you feel up to it, May... there is something I want to talk to you about.
Eğer müsaitsen May... seninle konuşmak istediğim bir şey var.
With this cake, there is something... I want to give you.
Bu pastayla beraber, bir şey daha var size vermek istiyorum.
Charles... Is there something you want to say?
Charles söylemek istediğin bir şey yok mu?
There is something that I want to tell you.
Sana söylemek istediğim bir şey var ;
Is there something... the two of you want to tell me?
Bir şeyler var... İkiniz bana söylemek ister misiniz?
Is there something else that you want to tell me in your own words?
Bana kendi sözlerinle ifade etmek istediğin bir şey mi var?
There is something I want you to know.
Bilmeni istediğim bir şey var.