Isabell translate Turkish

Isabell, for instance, the girl in cellophane.

Örneğin jelatinli kız Isabell.

Isabel, see that the ladies are prepared.

sizi koruyacağız kraliçem. isabell koş!

- This is our baby, Isabell.

- Bu bebeğimiz, lsabell.

Persimmons and pineapples, Isabell

Hurma ve ananaslar Isabel!

I could call Isabelle.

Isabell'i arayabilirim.

I mean, we have Isabell, and you like dogs...

Demek istediğim, Isabell var, ve sen köpekleri seviyorsun...

Those were Isabell's.

Onlar Isabell'indi.

How's Isabell?

Isabell nasıl?

Damn it, Eva and Isabell are coming over.

Kahretsin, Eva ve Isabell gelmek üzereler.

You and Isabell seemed to really hit it off.

Sen ve Isabell gerçekten çarpılmış görünüyorsunuz.

Isabell, what perfume are you wearing?

- Isabell üstündekinin kokusu nedir?

Martin Nyrén, Isabell and Ingmar von Hahnemann and Arvid Welin.

Martin Nyrén, Isabell, Ingmar von Hahnemann ve Arvid Welin.

- Isabell, quiet.

- Isabell, sessiz ol.

Isabell was in the kitchen and Ingmar outside having a smoke.

Isabell mutfaktaydı ve Ingmar dışarıda sigara içiyordu.

Isabell and Arvid were in the kitchen.

Isabell ve Arvid mutfaktaydı.

Isabell von Hahnemann didn't see him.

Isabell von Hahnemann onu görmedi.

Isabell von Hahne says you accused her of Oscar's murder.

Isabell von Hahne, Oscar'ın cinayetiyle onu itham ettiğini söylüyor.

Isabell von Hahne remembers you weren't in the kitchen.

Isabell von Hahne, mutfakta olmadığınızı hatırlıyor.

Isabell isn't a woman, who can conceal anything.

Isabell, bir şeyleri saman altı edecek kadınlardan değil.

I thought of something, suppose Isabell knew about...

Bir şeyler var, farz et ki Isabell biliyordu...

Where is Isabell?

- Isabell nerede?

Isabell must have waited until after the finish... to have left the party unnoticed...

Isabell fark edilmeden partiden ayrılıncaya kadar burada beklemiş olmalı...

If it was Isabell, what motive did she have to murder Oscar?

Eğer Isabell'se, Oscar'ı öldürmek zorunda bırakan sebep neydi?

Isabell!

Isabell!

I spoke with Isabell and...

- Isabell'le konuştum ve...

- Isabell von Hahne?

- Isabell von Hahne mi?

Isabell, it's technically impossible.

- Isabell, teknik olarak imkânsız.

- Isabell is at Nora's.

- Isabell Nora'larda.

Isabell, look at me.

Isabell, bana bak.

- Isabel...

- İsabell ne...

You should not try them on, Isabel.

Onları giymemelisin İsabell.