English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Isolating

Isolating translate Turkish

222 parallel translation
... since I cannot escape crushing objectivity or isolating subjectivity since I cannot rise to the state of being, or fall into nothingness I must listen, I must look around more than ever
... nesnel yaşantımdan kaçmayı başaramayıp, bilinç dünyamı izole ederken var olabilmenin erdemine ulaşamayıp üstelik hiçliğe doğru da yol alamazken dinlemek zorundayım, etrafıma daha çok bakmalıyım...
You're not isolating me.
Beni tecrit edemezsiniz.
I see a man exhausted... emotionally drained, riddled with guilt... has been systematically stripping himself of wife, children, friends... isolating himself from the world.
Karşımda bitkin duygusal çöküntü yaşayan, vicdan azabı duyan biri var. Çözümü karısını terk etmek de bulan, çocuklarını, arkadaşlarını dışlayan, dünyadan uzaklaşan biri.
The army wanted 40 divisions between Ramsgate and Lyme Bay forming a line between Maldon, in the Essex, until the estuary of Severn, isolating London.
Kara kuvvetleri ilk başta, 40 bölükten oluşan bir kuvveti Ramsgate ve Lyme körfezi arasında bulunan geniş bir cepheye çıkarmak ve Maldon'dan Severn nehri ağzına kadar bir hat oluşturacak şekilde ilerleyip
On no account cut the red wire before isolating the relay contacts.
Röle pabuçlarını devreden ayırmadıkça kırmızı kabloyu kesinlikle kesme.
The Darley Wilkinson laboratory... is the first to succeed in isolating the virus.
Virüsü durdurmayı başaran ilk yer, Darley Wilkinson laboratuvarı.
Isolating frequency.
Frekans izole ediliyor.
I'm going through everything in the house and isolating items of genuine worth.
Evdeki her şeyi ortaya çıkarıp ve gerçekten değerli olanları ayırt ediyorum.
Is it a coincidence that your wife and your staff are isolating you?
Eşinizin ve ekibinizin sizi tecrit etmeye kalkışması da mı tesadüf?
Not the street stuff. They had us isolating special properties - the dark side.
Normal uyuşturucu değil, belli özellikleri izole ediyorduk.
You're isolating this incident?
Bu hadiseyi soyutluyor musunuz?
War can be very isolating.
Savaş çok ayrıştırıcı olabilir.
Isolating with cadderon forcefields.
Cadderon güç alanlarıyla yalıtılıyor.
Yes, life in a labour camp can be so isolating.
Evet, çalışma kampında hayat çok soyutlanmış olabiliyordu.
I never knew how isolating it was going to be.
Bunun insanı ne kadar yalnız bırakacağını bilemezdim.
We're isolating everyone. I quarantined the Boston med staff, girl's neighbors.
Herkesi, Boston'daki sağlık personelini, kızın komşularını karantinaya aldım.
We have the capability of isolating memory engrams in the brain.
Beyindeki hafıza kalıntılarını izole edebiliyoruz.
Isolating from Sigma Unit. Abandon this unit! Evacuate immediately!
Sigma ünitesinden izole edin
Isolating Sigma Unit from B Floor.
Sigma ünitesi B katından izole ediliyor.
I'm isolating it and suppressing the amplitude.
Onu izole ediyorum ve genişliğini bastırıyorum.
Taking cellular material from the unidentified life-form and isolating a virus contained within it, then matching the DNA from this virus against that which I believe has caused my cancer,
Tanımlanamayan yaşam formundan hücresel maddeyi alıp içindeki virüsü ayırmak, sonra bu virüsün DNA'sını benim kanserime neden olduğuna inandığım virüsün DNA'sı ile karşılaştırınca umarım resim ortaya çıkacak.
By isolating the computer's exobiology data files and merging them into an interactive matrix.
Bilgisayarın veritabanında bulunan dünya dışı veri dosyalarını interaktif bir matrise yükleyebiliriz. - Bir Hologram.
I'm having difficulty isolating the exact star system.
Yıldız sistemini tespit etmekte güçlük çekiyorum.
Well then stop talking and start isolating.
O zaman konuşmayı bırak ve izolasyona başla.
We can do nothing else, those invaders are isolating us.
Başka hiçbir şey yapamayız, o istilacılar bizi izole ediyor.
We were working on theories of quantum genetics, isolating, identifying the origins of intellect, the essentials of thought itself.
Zekanın kaynağını, düşüncenin temellerini saptama, izole etme üzerinde çalışıyorduk.
I'm having difficulty isolating the debris from the command module.
Komuta modülünü, diğer enkazlardan ayırmakta zorlanıyorum.
Isolating and amplifying.
Yalıtıyorum ve kuvvetlendiriyorum.
Not isolating frequency.
Frekansı izole etmiyor.
It was about isolating facial muscles to prevent wrinkles.
Sadece yüz kaslarının sarkmasını engellemeye yönelikti.
Well, one of the reasons we were having trouble isolating the source of the transmissions was because they never seem to be coming from the same place twice.
Sebeplerden birisi, bizim ayırmaya çalıştığımız iletişimde bir sorun vardı çünkü aynı yerden iki defa gelmiyor gibi görünüyordu.
I'm isolating their bio-signatures.
Biyo izlerini ayırıyorum.
Your sensors aren't capable of isolating plasma decay.
Sadece arkaplan gürültüsü. Sensörleriniz plazma dağılımını ayırt edebilecek güçte değil.
The machinery is isolating and copying the information that the Perseid downloaded into Harper so we can erase it when we're done.
Bilgileri izole edip kopyalıyor İşimiz bittiğinde Perseid'in dosyaları tamamen silinmiş olacak
Actually, you've been isolating yourself.
Görünen o ki yaptığınız şey dedektif, kendinizi aklamak.
I'm just saying, ifthe alien had the ability and desire to show himself only to me, it would be better if I gathered information, possibly even found a way of isolating it, before I officially mentioned it again, right?
Söylediğim, kendini sadece bana göstermek istiyorsa veya gösterebiliyorsa... Onu resmi olarak bildirmeden önce kendim bilgi toplamaya çalışırsam hatta yakalamayı denersem daha iyi olur, öyle mi?
You become an outsider, isolating yourself.
Kendini izole ederek bir yabancı olursun.
A heat-isolating layer shuts out ultraviolet rays.
Isı ve ışın geçirmez bir madde.
You're becoming an outsider... isolating yourself.
Kendini izole ederek bir yabancı olursun.
Try isolating the dipeptides.
Moleküllerini izole etmeyi dene.
He won the Earth Humanitarian award in 2OO7... for isolating the N.D.S. Virus.
NDS virüsünün tedavisini bulduğu için 2007 yılında insanlığa en büyük katkı ödülünü almış.
I don't know, I think it sounds kind of isolating, living in a fishbowl.
Bir fanusta yaşamak bana her şeyden kopmak gibi geliyor.
Yeah, but still isolating DNA is is going to be rough
Yine de DNA'ları ayırmak zor olacak.
We're having trouble isolating his signature.
İzini sürmekte sorun yaşıyoruz.
They've succeeded in isolating a huge school of sardines, and now they're swimming round them, herding the shoal in upon itself, forcing it into one gigantic meatball.
Dev bir sardalye sürüsünü kuşatmayı başardılar. Şimdi etraflarında yüzerek onları birbirlerine yaklaştırıyor ve onları dev bir et topuna dönüşmeye zorluyorlar.
I don't honestly understand why you insist upon isolating yourself, Raymond.
Neden kendini tecrit etmekte ısrar ettiğini hiç anlamıyorum, Raymond.
Isolating another blood sample in that volume. it could take a while.
O hacimdeki kanın içinden başka bir kan örneğini ayırmak zaman alacak.
Circling and isolating.
Çevreliyor ve ayırıyor.
Find out where the bastard is. Run a trace. Isolating.
O piç kurusunun nerede olduğunu bulun.
- I'm isolating finger motion.
- Parmak hareketine bakıyorum.
- I'm not isolating.
Odaya kapanmıyorum, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]