English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Isolinear

Isolinear translate Turkish

35 parallel translation
An engineer pulled out the isolinear optical chips from command.
Bir mühendis, izolineer yongaları komuta tablosundan çıkarmış.
They're simple isolinear chips to Data.
Bunlar Data için basit izolineer yongalar.
A crude analogue of our isolinear optical chip.
Bizim izolineer optik yongamızın ilkel bir benzeri.
The isolinear subprocessor extends 3.5 metres.
Doğrusal altişlemci 3.5 metreye kadar uzar.
A hyposyringe he uses to treat his Ba'ltmasor Syndrome, but it's been fitted with an optical reader modified to read data from Starfleet isolinear chips.
Ba'ltmasor Sendromunu tedavi etmek için kullandığı bir iğne, ama Yıldızfilosu'nun izolineer yongalarından veri okuyabilecek... optik bir okuyucu ilave edilmiş.
The isolinear chips were altered?
İzolineer yongalar mı değiştirilmiş?
Access the isolinear storage assembly.
İzolineer depolama derleyicisine eriş.
We're talking about human cells, not isolinear circuits.
Burada insan hücrelerinden söz ediyoruz, izolineer devrelerden değil.
He's rewriting the isolinear chips each time he extends himself.
Kendisini her genişlettiğinde izolineer yongaları yeniden yazıyor.
Those were replaced with isolinear chips 40 years ago.
Onlar yaklaşık 40 yıl kadar önce eşdoğrusal çiplerle değiştirildiler.
I dabble with isolinear data subprocessors.
Eşdoğrusal data alt işlemcileriyle ilgileniyorum.
Computer, is the subspace device integrated into the isolinear coprocessor?
Bilgisayar, altuzay cihazı eşdoğrusal yardımcı işlemciye bağlandı mı?
It's in the isolinear coprocessor.
Eşdoğrusal yardımcı işlemcine bağlı.
We should be able to transfer the probe's files to the isolinear rods in under 60 seconds.
Sonda dosyalarını manüel olarak 60 saniyenin altında aktarabilmeliyiz.
The one you claimed was smuggling defective isolinear rods to Bajor?
Bajor'a kaçak arızalı eşdoğrusal çubukları götüren gemi.
Perhaps I could refigure these isolinear chips.
Belki bu izolineer devreleri yeniden sıralayabilirim.
These are all isolinear rods.
Bunların hepsi izolineer ( Bilgi depolama ) çubukları.
I'd better go study. I'm trying to figure out those isolinear rods.
Çalışsam iyi olur. Şu izolineer çubukları çözmeye çalışacağım.
Behind that panel, is a compartment containing an isolinear rod.
O panelin arkası içinde izolineer çubuk bulunan bir bölme.
Get that isolinear bank up and running and lock down those plasma relays.
Aletleri alın ve koşarak kilitlenen plazma rölelerini açın.
The molecules are isolinear.
Molekülleri yalıtkan.
They provided him with an isolinear interface to access station systems.
İstasyonun sistemlerine erişmesi için ona izolineer arabirim vermişler.
The isolinear chip junction was...
Eşdoğrusal çip bağlantısı...
Isolinear tags would allow our transporters to lock onto them.
İzelasyon etiketleri ışınlayıcılarımızın onlara kitlenmesini sağlar.
Isolinear tags.
İzelasyon etiketleri.
But first, tell the guard to escort you to Engineering that we need more equipment- - specifically, a type - 3 isolinear emitter.
Ama ilk önce, muhafıza söyle, ihtiyacımız olan, daha fazla ekipman için, Makine Dairesi'ne kadar sana eşlik etsin- - özellikle tip-3 eş doğrusal yayımlayıcı.
We need an isolinear emitter from Engineering.
Makine Dairesi'nden eş doğrusal yayımlayıcı almamız gerekiyor.
She took an isolinear processor out of Engineering without asking, and when I went to Astrometrics to get it back, she had locked the door- - like that lab is her own private domain.
Makine Dairesinden, eş doğrusal işlemciyi sormadan alıp gitmiş, ve astrometrik laboratuara geri getirmek için gittiğimde kapıyı kilitlediğini gördüm- - sanki laboratuar babasının malı.
What I can offer you is a generous supply of isolinear processing chips.
Ama size çok cömert bir teklif olarak, doğrusal-eş işlem çiplerinden önerebilirim.
You'll need to install isolinear buffer circuits here and here.
Buraya ve buraya, eş-doğrusal arabellek çevrimi eklemeniz gerekecek.
I've got more isolinear processors for you to install.
Yüklemeniz için, daha fazla eşdoğrusal işlemci getirdim.
Robertson, if that's you, I need an isolinear spanner.
Robertson, sensen, bir isolinear anahtarı lazım.
An isolinear frequency.
Her hangi bir eşeğim doğrusal frenkans.
In my hat, I hold 146 sequentially numbered isolinear chips- - one for every member of the crew.
Şapkamda, mürettebatın herbir üyesi için 146 sıra numaralanmış isolinear yonga tuttum.
An isolinear chip entitling the bearer to three minutes of com time tomorrow.
Yarınki bağlantı zamanında, üç dakikalık bağlantı yapabilen bir çip.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]