Issued translate Turkish
1,958 parallel translation
He issued an early environmental warning cry.
Erken bir çevresel uyarı çığlığı yayınladı.
Warrants were issued.
Vekâletname verildi.
In September 2008, the Church of England issued a belated apology for its attack on Charles Darwin.
Eylül 2008'de İngiltere Kilisesi, Charles Darwin'e saldırısı için gecikmiş bir özür yayınladı.
In May 2008, a startling proclamation was issued by the Vatican.
Mayıs 2008 de, Vatican tarafından şaşırtıcı bir beyanda bulunuldu.
If your house isn't safe and there's a report to prove it and if a demolition order has also been issued no one can stand in the way whether you're one person or ten.
Eğer eviniz, emniyetli değilse, ve bu karar çıkmışsa bu rapor da yayınlanmışsa, ve yıkım kararı da çıkmışsa bunu siz değil, 10 kişi de olsa buna engel olamaz.
When Welfare checks are issued.
Çekler verildiği zaman. Ya kurbanlarını kasıtlı olarak karışık seçmiyorsa?
Zhou Enlai and Dong Biwu have great respect for you. The Acting President issued a declaration for peace negotiation.
Zhou Enlai ve Dong Biwu size büyük saygı duyuyor.
Mr. Chiang issued that order, not the Acting President.
Fiili Başkan a bunlar iletilecektir.
This is a brand-new issued vehicle.
Bu yepyeni bir araba.
Health officials have issued a statement, asking people to avoid public...
Sağlık görevlileri bir demeç yayınlayıp, insanlardan...
Greg Dorit wasn't issued a gun.
Greg Dorit'in silahı yoktu.
A bolo has been issued to all metro and state police in the area.
Bölgedeki bütün metro ve polis istasyonlarına bilgi verildi.
I've issued a statement, and I'm not taking any questions.
Açıklamada bulundum ve başka soru almıyorum.
- We issued a class-one evacuation notice for this facility effective 24 hours ago.
24 saat önce bu tesisten Sınıf-1 tahliye uyarısı aldık.
Issued a bench warrant for failure to appear on a summary citation in the ninth district.
Çağrıldığı 9. bölge karakoluna gitmediği için hakkında yakalama kararı var.
Quite. It was issued during the war.
Öyle, savaş sırasında bir sorun olmuştu.
Yeah, the U.S. Issued it to support the Spanish Underground in their battle against the axis.
Evet, itilaf devletlerine karşı olan savaşta Amerika İspanya'yı desteklediğini açıklamıştı.
A challenge has been issued, I need every tool we've got.
Meydan okuma ağızdan çıktı bir kere elimizdeki her alete ihtiyacım var.
We haven't seen him since the restraining order was issued last month.
Geçen ay çıkan yasaklama emrinden beri görüşmedik.
Who issued this identity card?
Bu sahte belgeler... Bunları kim yaptı?
( Pete ) $ 52 million includes over $ 6 million Already issued pursuant to the over-allotment option.
6 milyonu zaten sabit fiyat seçeneğiyle satılan 52 milyon dolarlık hisse var.
We issued a whole series of warnings.
O zaman biz bu şekilde uyarılar serisi yayınladık.
But it was like 11, 12 days after we issued that economic alert in the middle of running the Tillman series that our offices were burglarized.
Ama biz bu ekonomik uyarıları yayınladıktan 11, 12 sonra, tam Tillman serisini yazıyorduk, işyerlerimiz soyuldu.
this is just the first wave of diplomat issued to the visitors.
Bu, Ziyaretçiler'e verilen diplomatik hakların ilk dalgası.
Directional commands may only be issued by the Mistress.
Yönle ilgili emirleri sadece Hanımefendi verebilir.
Well, this morning, the FBI issued a warrant for his arrest.
Bu sabah FBI tutuklama emri çıkartmış.
Your Excellency Commandant Alexei. The Council has issued a request.
Kumandan Alexei, konseyin bir ricası var.
News special. A terror threat has been issued against Denmark
- 15 Kasım Salı 20.13 -... bir terör tehdidi yayınlandı.
So no APE is issued
Onun için bülten yayınlanmadı.
Doesn't say who actually received the suits, And we don't know who the firm issued the phone to.
Elbiseleri kimin aldığını bilmiyoruz ayrıca hangi bayinin gönderdiğini de bilmiyoruz.
" They distribute our army-issued combat clothing :
" Bizlere savaş giysisi dağıtıyorlar.
Now that the bankers were holding the world hostage, they issued their ultimatum.
Bankerler dünyayı rehin almışken ültimatomlarını yayımladılar.
Orders have been issued by the Fuhrer's headquarters to maintain the utmost secrecy concerning my recall to Germany.
Almanya'ya geri çagirmamla ilgili yüksek dereceli gizliligi devam ettirme emri Führer'in karargâhindan verilmis.
The UN deliberates over whether genocide is being perpetrated in the Darfur region. This happened because when the sanctions were issued against the government, the Janjaweed come to end.
Hükümet mezarlık yapmadığı için gömülecek yerleri yok.
It's a direct order from our lord, Kuniyoshi Tajimi, issued an hour ago.
Bu lordumuzun kesin bir emri, Kuniyoshi Tajimi, bir saat önce söyledi.
They're government plates issued to the Blue House security.
Bu doğu Seul plakası. Başkanlık sarayında kullanılanın aynısından.
Sa Woo and I, cannot resist the orders issued by the organizations
Sa Woo da, ben de teşkilatın emirlerine asla karşı gelemezdik.
The president has issued an arrest on Yeon Gi Hoon.
Başkan Yeon Gi Hoon'u tutuklama kararı çıkarttı.
An order has been issued to arrest the director and Jin Sa Woo.
Jin Sa Woo ve başkanın tutuklanması için emir çıkarılmış.
It's a government-issued license plate.
Plaka hükümete ait.
Police have issued this picture of the kidnapper.
Polis, kızı kaçıranın resmini yayınladı.
President Richard Nixon issued this warning to the Soviets :
Başkan Nixon Sovyetler'e şu uyarıyı yaptı :
An order to commence the immediate round-up and capture of all Class 4 blood-deprived citizens has been issued.
Hemen toplamaya başlama emri ve kana muhtaç vatandaşları yakalama konusu bildirildi.
- I have your clothes are issued.
- Elbiselerini getirdim, çıkıyorsun.
These are the orders issued by Captain Pike when he left the ship.
Bunlar, Kaptan Pike'ın gemiden ayrılmadan önce bizzat verdiği emirlerdir.
You get a warrant issued and find her.
Bir talimat yayınla ve o kızı bul.
Hey, if you happen to find a brand-new factory-issued oil pan, holler.
Eğer o yepyeni, fabrikadan çıkmış bir yağ deposu olsaydı, çığlık atardım.
People say that an order was issued for his liquidation.
İnsanlar, onun tasfiyesi için bir emir yayınlandığını söylüyor.
"Police have issued a warrant for the arrest of Mildred Kemp, age 19, " who had been employed as the Wright children's nanny since August. "
" Polise, Wright'ın çocuklarına Ağustos ayından itibaren bakıcılık yapan 19 yaşındaki Mildred Kemp için tutuklama emri verildi.
"Police have issued a warrant for the arrest of Mildred Kemp, age 19, " who had been employed as the Wright children's nanny since August. "
"Polise, Wright'ın çocuklarına Ağustos ayından itibaren bakıcılık yapan 19 yaşındaki Mildred Kemp için tutuklama emri verildi."
It was not us who issued the launch order.
Hiçkimse de fırlatma emri vermiş değildi.