English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Istvan

Istvan translate Turkish

63 parallel translation
Mr. Vamos... do you know lstvan Boday?
Mr. Vamos Istvan Boday'ı tanıyor musunuz?
Then would you tell us about the meeting you had last night... in your hotel room with Istvan Boday?
O zaman bize, dün akşam otel odanızda Istvan Boday'la buluşmanızı açıklar mısınız?
My Uncle Istvan was barely a toddler... when his brother Adam, my father, was born.
Babam Adam doğduğu zaman, amcam Istvan yürümeye yeni başlamıştı.
Istvan.
- Adam, Istvan.
- Istvan, get it for me.
Yapamam. Istvan.
My Uncle Istvan lost the reddish hair he'd inherited from his mother.
Istvam amcam anne tarafına çektiği için saçları döküldü.
Adam and Istvan were the top fencers in the Civic Club, as skilled as any swordsmen of the distinguished Army Officers'Club.
Adam ve Istvam kardeşler eskrimi herkesin dikkatini çekiyordu. Askeri yetkililer onlarla yakından ilgilenmeye başlamışlardı.
This is my brother, Istvan.
Bu da kardeşim Istvam.
The following year, Istvan and Greta were married as well.
Sonraki yıl Istvam ve Greta da evlendi.
I've promised Istvan the first dance. Sorry.
Bu dansı kardeşine söz verdim.
Istvan is my brother.
- Istvan benim kardeşim.
You're the great love of my life, Adam, not Istvan.
Sen benim hayatımın aşkısın. Istvan değil.
- Are you proud of your brother?
- Sen Istvan kardeşinle... gurur duydun mu?
You don't expect a miracle from Istvan?
- Onu Istvan'dan bekleyemez miydin? - Hayır.
No. - Poor Istvan.
- Hata yaptık.
- Don't feel sorry for Istvan.
Istvan için suçluluk duyma.
Istvan's a deeply satisfied man.
Istvan herşeyin iyisini yaşıyor.
Hannah, Istvan, your mother.
Hannah, Istvan, annen.
- I wish Istvan were dead.
Öldürebilirler. - Istvan hemen ölebilir.
Hungarian Nazis broke down the door... and dragged my Uncle Istvan, Greta and their son to the Danube, where, like thousands of other Budapest Jews, they were shot... and their bodies thrown into the icy river.
Macar nazileri amcam Istvan... Greta ve oğullarını yakalayarak Danube nehrinin kenarına getirdi. Birlerce yahudi gibi onları orada kurşuna dizdiler.
For example, Istvan has outdone himself with a superb Danbe catfish
Örneğin, Istvan harika bir yayınbalığı hazırladı.
Force tech has a short memory, istvan.
Force Tech'in kötü bir hafızası var, Istvan.
Istvan, no! Unh! I'm sorry, Jim, but either he goes or we go.
Istvan, hayır! Üzgünüm, Jim.
Ah! The war's over, istvan.
Savaş bitti, Istvan.
That is Istvan Vogel.
Bu Istvan Vogel.
Istvan Vogel.
Istvan Vogel.
- Tell Istvan I want to meet him.
- Istvan'a görüşmek istediğimi söyle.
Normal cover's not gonna get me anywhere near Istvan Vogel.
Gizlenmek, beni Istvan Vogel'e yaklaştırmayacak.
What's the hook I've got to con Istvan?
Istvan'ı kancaya düşürecek ne?
They're dazzled by Istvan Vogel as the prize.
Istvan Vogel'den beğeni topluyorlar.
When I do bust Istvan Vogel, then Jools and Harry and all of you will be buzzing round the honeypot.
Istvan Vogel'i enselediğimde Jools, Harry ve hepiniz küçük dilinizi yutacaksınız.
- He's nowhere near Istvan Vogel.
- Istvan Vogel'in yakınlarında.
Istvan said the group never carries arms.
Istvan grubun silah taşımadığını söylemişti.
Austro-Hungarian battleship, the Istvan, sunk late in the war by a tiny Italian torpedo boat.
Avusturya-Macaristan savaş gemisi Istvan, savaşın sonuna doğru küçücük bir İtalyan torpido botu tarafından batırıldı.
- Yes, Istvan?
- Ne oldu Istvan?
What else does he need, Istvan?
Başka ne istiyor Istvan?
Even the old Istvan.
Yaşlı Istvan bile.
You were running away because of Istvan?
- Istvan yüzünden mi kaçıyordun?
- Istvan
- Istvan.
Some photographer called Andre Istvan
Andre Istvan diye bir fotoğrafçıdan.
Istvan Thurzo.
İstvan Thurzo.
- Istvan. We had dinner with your father, but unfortunately he could not join us to the ball.
İstvan babanla yemek yedik ama ne yazık ki baloda bize katılamayacak.
Istvan has spent very little time at the court.
İstvan sarayda çok az vakit geçirdi.
- Istvan Thurzo.
İstvan Thurzo.
Istvan, marry her, have children...
İstvan onunla evlen çocuk sahibi ol.
- Istvan?
İstvan'a mı?
Istvan.
Istvan.
- István Gõz.
- lstván Goz.
There, it's settled, Istv醤, let's hang up...
Konuştuğumuz gibi, István'da, kapatıyorum.
Good afternoon, Uncle István.
İyi günler, István Amca.
Dear Istvan.
Sevgili İstvan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]