English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's all settled

It's all settled translate Turkish

145 parallel translation
That's all settled, just as you wanted it. He's downstairs now.
İstediğin gibi ayarlandı Şu an aşağıda.
But he's got to do it. lt was all settled.
Ama bunu yapmak zorunda. Her şey ayarlandı.
- And it's all settled.
- Halloldu.
By 7 a.m., it was all settled. Our roles were assigned.
Sabah 7'de her şey ayarlanmış, herkes ne yapması gerektiğini biliyordu.
- It's all settled.
- Her şeyi ayarladım.
Well, then it's all settled.
Öyleyse her şey yoluna girdi.
All right, then, I take it that's settled, and I get what I asked for.
Pekala, anlaştık
- It's all settled, isn't it?
- Her şey ayarlanmadı mı?
It's all settled, yes
Karar verildi, evet.
It's all settled.
Anlaşmalar tamam!
IT DOESN'T MATTER. IT'S ALL SETTLED.
Bu önemli değil, O iş tamamen bitti.
I guess she'll have enough to get by on, that is, when it's all settled up.
Her şey durulduğu zaman ona yetecek kadar parası olacaktır.
It's all settled. I play the clown.
Her şey tamam, palyaçoyu oynayacağım.
Then it's all settled.
- Bu hâlde her şey tamamdır.
- Well, my dear, it's all settled.
- Her şey tamam, tatlım.
It's all settled.
Her şey halloldu.
- It's all settled.
- Kararımı verdim.
- It's all settled.
- Herşey bitti.
It's all settled.
Düzene girdiler.
Let's get it settled once and for all, so we can all live with it.
Şimdi anlaşıp bu işi bitirelim ve işimize devam edelim.
I'm sorry, Lloyd, but it's all settled.
Üzgünüm Lloyd, her şey hazırlandı.
It's all settled, then.
Anlaştık öyleyse.
It's all settled.
Her şey planlandı.
Yes, it's all settled.
Her şey kararlaştırıldı.
Well, it's all settled then.
Pekala, hepsini veriyorum o zaman
Anyway, it's all settled.
Evet. Ama endişe etmene gerek kalmadı.
It's all settled.
- Tamamen bastırıldı.
It's all settled.
Her şeyin tas tamam.
So it's all settled, then?
İyi fikir.
- Then it's all settled.
- O halde herşey tamam.
Anyway, I'm glad it's all settled.
Mesele kapanmıştır.
So it's all settled.
Öyleyse her şey ayarlandı.
Then it's all settled, and I'm coming with you.
Her şey ayarlandı. Sizinle geliyorum.
Then it's all settled.
- O halde tamam.
It's all settled.
Dün gece konuştuk.
It's all settled.
Her şey ayarlandı.
I'll come back once it's all settled
İşler düzelince geri geleceğim
It's all settled.
Herşey çözümlendi.
Well, it's time it was all settled.
Bu hesabı kapatmanın vakti geldi.
They're taking her back with them It's all settled. They're flying back tomorrow.
Gelip onu alacaklar... ve götürecekler... her şey ayarlandı.
It's all settled.
Karar verildi.
It's all settled now. Oh, yes, we'll sleep.
Evet, uyuyalım, hadi.
So it's all settled.
Yani her şey halloldu.
It's all settled now, I'm busy studying the pearl.
Herşey ayarlandı Şimdi inciyi incelemekle meşgülüm
It's all settled then.
Anlaştık demektir.
All right, then. It's settled.
çekildiğinizin farkında olmadığınızı bilseydik, sizi buraya çağırıp bunu izletmezdik.
All right. Then it's settled?
- Anlaştık mı?
Just wanted to let you know it's all settled.
Bilmeni isterim ki, her şey yoluna girdi.
Well, then, it's all settled.
O zaman anlaştık.
All right. Then it's settled.
Anlaştık o zaman.
It's all settled.
Her şey yolunda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]