English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's an idea

It's an idea translate Turkish

784 parallel translation
But if we do pick up a signal from an alien race, not everyone thinks it's such a good idea to answer back.
Fakat uzaylı ırkından bir sinyal aldığımızda, Cevap vermenin iyi bir fikir olmadığını düşünenler olacak.
And it's really quite an extraordinary idea, but remarkably simple.
Ve bu gerçekten oldukça sıradışı ancak dikkat çekici ölçüde basit bir fikirdi.
It was an extraordinary idea, and Wegener needed hard evidence to back it up.
Bu sıradışı bir fikirdi ve desteklemek için Wegener'in sağlam kanıtlara ihtiyacı vardı.
It was an extraordinary idea.
Bu sıradışı bir fikirdi.
That's just an idea of what it's gonna be.
Nasıl olacağına dair bir fikir.
I can see that. It's just an idea.
Fikirden ibaret olduğunu anladık zaten.
I think it's an excellent idea.
- Bence harika bir fikir.
It's coming back to me. I have got an idea.
Sanırım bir fikrim var.
That's why it's an idiotic idea.
Bu yüzden saçma zaten.
- That's an idea, isn't it?
- Bu da bir fikir, değil mi?
It was an idea of my business manager's.
Menajerimin fikriydi.
It's just an idea that went through my mind.
Sadece aklıma bir şey geldi.
It's an idea, a silly idea that's been with me for years.
Yıllardır aklımdan çıkmayan, aptalca bir fikir.
- It's an excellent idea.
- Mükemmel bir fikir.
That's very funny. I was beginning to get an entirely different idea about this. All right folks, break it up.
Ben de bu olay hakkında bambaşka bir fikir edinmeye başlıyordum.
Yes, I think it's an excellent idea.
Evet, bence harika bir fikir.
It's an idea.
Bu sadece bir fikir.
Aw, it's an idea of Pearl's.
bu Pearl'un bir fikridir.
As a nonprofessional, I think it's an excellent idea.
Profesyonel olmayan biri olarak bence mükemmel bir fikir.
- Well, it's just an idea.
- Öylesine bir fikir işte.
On the contrary, I think it's an excellent idea, as far as it goes.
Tam aksine, bence çok iyi bir fikir, uygulanabildiği sürece.
It's an old-fashioned idea of his.
Eski kafalı fikirleri işte.
Right now, I think it's a safe idea.
Bu an için, en güvenli yol bu.
It's an idea, and it's spreading.
Bir idol ve yayılıyor.
He's got an idea he'll make it if he gets a winning team.
Boks takımı kazanırsa bunu başaracağına inanmış.
It's not a very good idea to point one of these things at anybody with an empty chamber under the firing pin.
Bu çok iyi bir fikir değil. En önemlisi hiçkimse bu şeyi böyle kullanamaz... ateşleme iğnesinin altından boş olduğu görünüyor.
I do not understand where you got such an extraordinary idea, but please give it up for your own good.
Böylesine olağan dışı bir fikre nereden kapıldınız bilmiyorum ama lütfen kendi iyiliğiniz için ondan vazgeçin.
It's an idea.
Bir fikir.
It's an idea. "
O bir fikirdir. "
It's an interesting idea, Captain.
Bu ilginç bir fikir, Yüzbaşı.
Well, it's an ingenious idea, of course.
Amiral? Tabii ki çok zekice bir plan.
I remember you thought it was a pretty good idea at the time.
O sırada oldukça iyi bir fikir olduğunu düşündüğünü anımsıyorum.
It's easy to develop an idea.
Bir düşünce geliştirmek çok kolay.
I think it's probably an excellent idea.
Muhtemelen jusursuz bir fikir olduğunu düşünüyorum
But it's the idea of accepting an exemption in exchange for the Loh Hu Liong job.
Anlamadın, benim demek istediğim... Kafamı kurcalayan şey askerlikten muaf olmak için Lu Ho Liong işini kabul etme fikri.
It's an idea, but I don't know.
Bu bir fikir, ama bilemiyorum.
It's only an idea.
Bu sadece bir varsayım.
Let's not get carried away, Captain, it's just an idea.
- Hemen heyecanlanmayalım, Kaptan.
It's an ingenious idea, but I don't think many people are interested in constantly having the exact time.
Ancak pek çok insan belirlenmiş süre fikrinden hoşlanmayacaktır.
- It's an idea, at that.
Bu da bir fikir.
Why not? It's just an idea.
Neden olmasın?
Honor is a private matter within, it's an idea and every man has his own version of it.
Şeref kişisel sınırlar içinde bir mevzudur, bir düşüncedir. Ve her erkeğin kendine has özel bir versiyonu vardır.
It means one seeks to go beyond an idea to find its limit, its opposite and consequently to understand others.
Sınırları, ters düşenleri ve sonuç olarak da diğerlerini anlamak için bir düşüncenin ötesini araştırmak demektir.
It's an idea.
Bir fikirdir sanat.
It's an idea I had in the bath... when sitting with my back to the taps.
Banyoda sırtımı küvete dayamış... otururken aklıma gelen bir fikir.
You try to make yourself understood... to explain it's not the idea of a general strike you're criticizing... but merely the specific situation to which it's being applied.
Eleştirdiğin şeyin genel grev düşüncesi değil de yalnızca şu an uygulanmakta olan özel durum olduğunu anlamaya çalış.
It's an American idea.
Amerikan düşüncesi.
I'll show you something. It's an idea of what theatre is.
Bir şey göstereyim, tiyatronun ne olduğuna dair size bir fikir verir.
I think it's a hell of an idea.
Çok yaman bir fikir olduğunu düşünüyorum.
Very well, if that's how it is, I have an idea, a great idea.
Çok iyi, madem öyle, bir fikrim var, müthiş bir fikir.
Why, I think it's an absolutely wonderful idea.
Evet, gerçekten harika bir fikir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]