It's been a long week translate Turkish
44 parallel translation
It's been a long week.
Uzun bir haftaydı.
See, he was alone when they found him, and they couldn't be sure how long he'd been there... Or if he'd been in a battle, which battle, because there were three in the area that week. It could have been in any of'em, they said.
Bulduklarında yalnızmış ve ne kadar süredir orada olduğunu kestirememişler ya da bir çatışmada mı olduğunu, hangi çatışma olduğunu çünkü o bölgede aynı hafta üç çatışma olmuş.
MAN, IT'S BEEN A LONG WEEK.
Ne uzun bi haftaydı.
Evidently, it's simply not Mother's Day without Raymond. She's been a miserable wretch all week long.
Anlaşılan, Raymond'sız anneler günü olmuyormuş.
Um, you know, it's just been a long week.
Um, biliyorsun ki, uzun bir hafta oldu.
It's been a long week.
Zor bir haftaydı.
It'll take me a long time to shape, but thanks to Nelle, who's been a gift from heaven and you all we'll probably only need a week more here.
Onu düzenlemem biraz zaman alacak, ama Nelle sağolsun, cennetten bir armağan bana ve tabii sizler muhtemelen burada bir hafta kadar daha kalırız.
It's been a long week.
Uzun bir hafta oldu.
But it's been a long week.
Ama uzun ve yorucu bir haftaydı.
It's just been a long week, sir.
Sadece uzun bir haftaydı, efendim.
Oh, it's just been kind of a long week.
Oh, sadece uzun geçen haftalardan biri oldu.
I'm sorry, it's been a long week.
Üzgünüm, uzun bir hafta oldu.
No, it's just been a long week.
Hayır sadece uzun bir hafta geçirdim.
That's an angry serve. Well, it's been a long week.
Yorucu bir hafta oldu.
Listen, coach, I know it's been a long road, but you're taking this team to the playoffs next week.
Dinleyin, Koç, biliyorum uzun bir yol aldınız ama takımınızı haftaya şampiyonaya götüreceksiniz.
It's been a long week for the Woods family who are still waiting for their flight.
Woods ailesi için uzun bir hafta oldu. Hâlâ uçuş için beklemedeler.
- It's been a long week.
- Uzun bir hafta geçirdik.
It's been kind of a long week.
- Uzun bir haftaydı
Well, normally we'd move on to closing statements, but it's been a long week, and honestly, we all know where this is going.
Normalde kapanış konuşmalarıyla devam ederdik ama uzun bir haftaydı ve gerçeği söylemek gerekirse bunun nereye gideceğini biliyoruz.
I... It's been a long week, so I'm just going to be blunt.
Uzun bir hafta geçirdik.
Uh, sorry, it's just been a long week.
Önemli değil. Sadece uzun bir hafta oldu.
Look, it's been a long week.
Dinle, uzun bir haftaydı.
It's been a long week, you must all be very tired.
Uzun bir hafta oldu, çok yorgun olmalısınız.
- It's been a long week.
- Uzun bir hafta oldu.
It's been a long week already. I need to get drunk, and you're my designated driver.
Ben sarhoş olacağım, sen de benim için tahsis edilmiş şoförüm.
It's been a long-ass week, Frank.
Yorucu bir hafta oldu Frank.
It's been a long week.
Uzun bir hafta geçirdim.
- It's been a long week.
Yorucu bir hafta oldu.
It's been a really long week.
Bu gerçekten uzun bir hafta olacak.
It's been a really long week.
Çok yorucu bir hafta oldu.
It's been a long fucking week, and it's been a weird fucking week but I've figured something out along the way.
Çok uzun ve çok garip bir hafta oldu ama buraya gelirken bir şeyi fark ettim.
It's been a long day in a long week.
Zor bir hafta geçiriyoruz.
It's been a long week.
- Uzun bir haftaydı.
It's been such a long week.
Çok uzun bir hafta oluyor.
It's been a long week for us, Josh.
Bizim için uzun bir hafta oldu, Josh.
It's been a long week.
Bu hafta çok uzun bir haftaydı.
Uh... I... I would, but... it's been a long week.
Çok isterdim ama çok uzun bir hafta oldu.
It's been a long week, and you got another one starting up tomorrow, so thank you.
Uzun bir hafta oldu yarın da başka bir hafta başlayacak, hepinize teşekkür ederim.