English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's been a pleasure

It's been a pleasure translate Turkish

511 parallel translation
It's been a pleasure.
Benim için bir zevkti.
Well, it's been a pleasure. I'd like to hear more about him but...
Tanıştığımız memnun oldum, vaktiniz olduğunda bir gün sohbet edelim...
"It's been a great pleasure knowing you."
Seni tanımak zevkti.
It's been a pleasure, but if you'll excuse me, I'll go on with my packing.
Tanıştığıma sevindim ama izninizle, gidip eşyaları almam lazım.
Woman 1 : It's been a great pleasure to have been here.
Burada bulunmak büyük bir lütuf.
Well, goodbye, gentlemen. - It's been a pleasure.
Görüşürüz beyler, çok memnun oldum.
Goodbye Mr. Potts, it's been a great pleasure knowing a man of your intelligence.
Hoşçakalın Bay Potts, sizin zekanıza sahip bir adamı tanımak büyük bir zevkti.
Well, it's been a great pleasure, fellows.
Sizinle tanışmak büyük zevkti.
Dr. Murchison, it's been a pleasure working under you.
Pekala, Dr. Mercheson, emrinizde çalışmak bir zevkti.
And, uh, it's been a pleasure meeting you, Mr. Wade.
Sizinle tanışmak bir zevkti, Bay Wade.
It's been a pleasure.
Bir zevkti.
- It's been a pleasure.
- Bir zevkti.
- It's been a real pleasure, Eve.
- Çok memnun oldum Eve.
It's been a real pleasure to see you again.
Seni yeniden görmek güzeldi.
It's been a pleasure to work with nice people.
Sizin gibi iyi insanlarla çalışmak bir zevkti.
When it comes to that, it's been a pleasure beating'you.
Doğrusunu istersen, seni dövmek benim için büyük bir keyif.
It's been a pleasure knowing all of you.
Sizlerle tanışmak bir şerefti.
It's been a pleasure meeting you.
Sizi tanımak bir zevkti.
It's a pleasure to stay drunk when your little boy's been killed.
Evladın öldürüldüğünde sarhoş olmak iyi geliyor.
It's been a pleasure to have met you, Mr. Tasker.
Sizinle tanışmak büyük bir zevk, Bay Tasker.
It's been a great pleasure, sir.
Sizinle tanışmak büyük zevkti, efendim.
It's been a pleasure discussing this with you, Colonel... but I'm afraid that I'd better be getting back to my guests.
Sizinle bu konuyu tartışmak benim için zevkti... ancak korkarım konuklarıma dönmem gerekiyor.
It's been a pleasure meeting you, miss.
Sizinle tanışmak bir zevkti bayan
It's really been a pleasure.
Benim için bir zevkti.
Well, it's been a real pleasure, ma'am.
Peki, sizinle olmak çok keyifliydi.
It's been a pleasure, Mrs. Mackay.
Benim için zevkti, Bayan Mackay.
It's been a pleasure meeting you, Professor.
Sizinle tanışmak zevkti Profesör.
It's been such a long time : since I had the pleasure :
Bu şerefe nail olmayalı... epey çok olmuş.
Thank you. It's been a pleasure.
Teşekkürler, benim için büyük zevkti.
It's been a pleasure knowing you.
Sizi tanımak bir zevkti.
- It's been a pleasure to meet you.
- Sizinle tanışmak zevkti.
Miss, it's been a pleasure.
Hanımefendi, memnun oldum.
"And now if you've all finished your breakfast, it's been a great pleasure to meet you,... and I wish you lots of luck and all speed."
"şimdi de, eğer kahvaltınızı bitirdiyseniz, " sizinle tanıştığıma çok memnun oldum, sizlere bol şans ve başarı diliyorum. "
It's been a pleasure. ma'am.
Benim için bir zevkti, Bayan.
- It's been a pleasure, Herr Leutnant.
- Zevkti Teğmen.
It's been a great pleasure. Really. - Yes.
- O bir mezar heykeli...
Ah, it's been a pleasure.
Benim için bir zevkti, Bay Wilson.
It's been a pleasure having him. Why, it's been a great pleasure.
Gemide bizimle olduğu için çok mutluyuz.
But it's been a real pleasure having you here, Kirk.
Ama sizi burada görmek büyük zevkti.
It's been a pleasure meeting you all.
Sizleri gördüğüme çok sevindim.
- It's been a real pleasure.
Çabuk ol. - Benim için bir zevkti.
Okay. Listen, it's been a pleasure working with you, honey.
Seninle çalışmak bir zevkti, canım.
It's been a great pleasure.
Bu benim için büyük şereftir.
It's been a pleasure being with you.
Seni tanıdığıma sevindim.
Sir, the men wanted me to tell you what a pleasure it's been to serve under you.
Efendim, askerler bana sizin komutanız altında hizmet etmenin bir zevk olduğunu söylememi istediler.
It's been a pleasure to meet you.
Sizinle tanışmak bir zevkti.
And I must say, it's been a real pleasure... because I've never seen so many beautiful flowers in my life.
Ve itiraf etmeliyim, benim için bir zevk oldu... çünkü hayatımda bu kadar çok güzel çiçek görmemiştim.
Ladies and gentlemen Seldom can it have been a greater pleasure and privilege Than it is for me now to announce that the next award
Bayanlar baylar sıradaki ödülü takdim etmek üzere şu anda davet edeceğim kişiyi davet etme zevk ve onurunu duyduğum çok seyrektir ve onun bitmez enerjisi ve yorulmaz becerisi olmasa Britanya sinema sektörü bugün olurdu.
Good bye, Miss, it's been a pleasure.
Hoşça kalın, hanımefendi. Benim için bir zevkti.
- It's been a pleasure, really.
- Gerçekten çok memnun oldum.
It's been a pleasure.
Benim için bir zevk oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]