English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's been a while

It's been a while translate Turkish

2,495 parallel translation
Yeah. It's been a while. It's been 365 days.
Bi süre 365 gün
It's been a while.
Uzun zaman oldu.
It's been a while - Do I know you?
- Seni tanıyor muyum?
Hi. It's been a while.
Uzun zaman oldu.
It's been quite a while since my last confession.
Son itirafımdan bu yana çok uzun zaman geçti.
I don't know how it works up there, but Nate's been missing for a while.
Orada işler nasıl yürür bilmiyorum, ama Nate bir süredir kayıp.
I'm sure it's been a while since you've been able to open up emotionally.
Hissettiklerini birileriyle paylaşmayalı uzun zaman olmuştur, eminim.
I know it's been a while.
Bir süredir yoktum.
- It's been a while.
- Uzun zaman olmuştu.
It's been here for a while.
Bir süredir buradaymış.
It's been empty for a while.
Uzun zamandır boşmuş.
♪ It's been a while since I watched the news ♪
Televizyon izlemeyeli epey oldu
It's been a while, I'm not in touch with her.
uzun zamandır konuşmadım onunla.
It's something I've been wanting to talk to you about for a while now.
Uzun zamandır seninle konuşmak istediğim bir şey var.
- It's been a while.
- Bayağı oldu.
Well, it's been obvious for a while now that Mom is getting worse.
Annemin durumunun kötü olduğu bir süredir belliydi.
Oh, it's... it's been a while.
Çok zaman oldu.
It's been a while.
Çok zaman oldu.
It's been over for a while.
Sadece bir sürelikti.
Well, it's been a while since you had some of this, isn't it?
Bunlardan yemeyeli uzun zaman oldu, değil mi?
It's been a while.
Epey zaman oldu.
It's been a while, sir.
Epey zaman oldu.
It's been a while ago.
Baya bir oldu.
Yeah, it's been there a while.
Evet bir süredir orada.
It's been a while since we saw you, Erica.
Seni görmeyeli uzun zaman oldu Erica.
It's been a while.
Biraz oldu.
IT'S BEEN USED FOR QUITE A WHILE.
Uzun bir zaman kullanıldı.
I don't want to spoil the surprise, but I can tell you that it's two guys you've been looking for for a while.
Sürprizi bozmak istemem ama bir süredir aradığımız iki elemanla ilgili olduğunu söyleyebilirim.
It's been a while since I last played.
En son çalışımdan bu yana epey zaman geçti.
So it's been a while since you've given me an update on you and Jules.
Jules ve ilişkiniz hakkında bana bir şeyler söylemeyeli bayağı oldu.
It's been a while.
- Uzun zaman oldu.
It's been a while.
Uzun zaman olmuştu.
She`s fine. It`s been discussed. She hasn`t had sex in a while.
- Bişey yok.. bi süredir seks yapmamış
Oh, it's been a while since I've done that.
Vay canına, bunu yapmayalı uzun bir süre olmuştu.
It's been a while.
Uzun süre oldu.
It's been a while, and I've really been looking forward to catching up with him in his studio at Loose Court.
Epey bir zaman oldu. Loose Court'taki stüdyosunda, onu yakalayabileceğim anı iple çektim.
It's just been you and me for a while now, right?
Bir süredir beraberiz, değil mi?
I mean, if he has been batting for the other side, it'll be the first time she's seen him stiff in a while.
Yani öbür tarafa gitmeden önce ne yapsam kârdır düşüncesindeyse kadın, kocasını nanayı yediğini göreli uzun zaman olmuştur.
It's been in there for a while.
Bayağıdır ordalar.
You know, it's been a while since I've done one of those.
Bunları yapmayalı uzun zaman oldu.
It's been a while.
Çoktandır gelmiyorsun abla.
Boy, it's been a while since I've seen you.
Seni son gördüğümden beri bayağı vakit geçti.
It's been a while since we had eggs.
Epeydir dolaba yumurta girmemişti.
Well, Ray, it's been a while.
Ray, uzun zaman oldu.
Although it's been a while since anyone else has.
Ama insanlar sana David dediği zamanda beri uzun zaman geçti. Evet.
Think of it as charity work, it's been a while.
Bir süre sürecek bir hayır işi gibi düşün.
I've been threatened by at least three nationalities while running around half of London chasing some stupid picture of a cat in someone's back garden that looks like it was done by a three-year-old on a sugar rush.
En az üç farklı ulus tarafından tehdit edildim Sanki 3 yaşındaki bir çocuğun yemek sonrası enerjikliği ile yaptığı birilerinin arka bahçesindeki bir kedinin aptal resminin peşinde Londra'nın yarısını dolaşırken.
It's been a while since the wedding.
Düğünden beri uzun zaman oldu.
- It's been a while.
- Uzun zaman oldu.
It's been a while since I followed somebody.
Bir süredir takip edilen benim.
It's been a while since the last time? 87? 37?
Kıyafetin yeni mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]