English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's embarrassing

It's embarrassing translate Turkish

1,551 parallel translation
It's embarrassing not knowing how to swim.
- Yüzme bilmemek utanç verici.
It's so embarrassing.
Çok utanç verici bu.
It's so embarrassing.
Şuna baksana.
Because it's embarrassing, and they didn't find anything.
Çünkü utanç vericiyedi, hiçbirşey bulamadılar.
I do, it's just embarrassing to me.
Kanıtım var. Sadece benim için çok utanç verici.
Put it away, it's embarrassing!
At bunu, utanç verici!
Everyone's interfered, it's embarrassing.
Herkes karıştı. Bu utanç verici.
How embarrassing it is when he turns up in class on your 15th birthday?
15. yaş gününde çıkıp sınıfa gelmesinin ne kadar utanç verici olduğunu bilir misin?
It's annoying, it's embarrassing.
Sinir bozucu, utanç verici.
It's embarrassing, isn't it, chained up?
Utanç verici değil mi? Zincirlenmek.
- I know, but it's just really embarrassing.
- Biliyorum. Çok utandım.
Damn, it's embarrassing.
Lanet olsun, bu utanç verici.
You know, it's embarrassing, being the center of attention and all.
Tüm ilginin odak noktası olmak rahatsızlık verici.
It's embarrassing.
Utanç verici.
You know what? If it's so embarrassing, next time we're all out, guess what? I ain't dancing.
Eğer utanç vericiyse, bir daha dışarı çıktığımızda dans etmeyeceğim.
It's embarrassing for me to admit, but... before things got physical, Kurt Kaster called me and my family racist names.
Kabul etmek utanç verici ama olay kavgaya dönüşmeden önce Kurt Kaster bana ve aileme ırkçı isimlerle hitap etti.
It's too embarrassing.
- Çok utanç verici.
Oh, my God, it's so embarrassing.
Çok utanç verici.
It's embarrassing.
Çok utanç verici.
Come on, it's embarrassing.
Hadi ama, bu rezil bir şey.
- Tell me what? It's kind of embarrassing.
Bu biraz utanç verici.
It's totally embarrassing.
Bu kesinlikle utanç verici.
It's too embarrassing.
Bu çok utanç verici.
It's embarrassing.
Ya sen, Rivalz?
It's just so embarrassing.
Çok küçük düşürücü.
It's embarrassing.
- Bu utanç verici.
Honey, it's another embarrassing moment for your diary.
Tatlım, günlüğüne yazacağın yeni bir utanç anı.
It's embarrassing.
Utanç verici..
No, it's. it's embarrassing.
Hayır, bu, çok utandırıcı.
I'd rather you didn't tell anyone. It's embarrassing I don't know how.
Bunun hakkında kimseye bir şey söylememeni tercih ederim.
And it has to be something embarrassing.
Ve bu sır utanç verici bir sır olmalı.
I guess it's a little embarrassing.
Sanırım biraz utanılacak bir şey.
It's a little embarrassing, but... I don't want to be a loser.
Biraz utanıyorum ama, zavallı olmak istemiyorum.
- It's embarrassing is what it is.
- Utanç verici!
It's kind of embarrassing.
Bu bir anlamda utanç verici.
It's just embarrassing.
Bu sadece utanç verici.
- It's embarrassing.
- Bu çok utanç verici.
It's very bad. And it could be embarrassing.
Ve bu utandırıcı olabilir.
Uh.... God, this is embarrassing. But it's just since I was here last I haven't been able to stop thinking about you.
Tanrım, bu çok utanç verici ama son gelişimden beri seni bir türlü aklımdan çıkaramadım.
- It's kind of embarrassing, actually.
Aslında biraz garip ama. Ne?
It's embarrassing.
Ona söylemeye utandım.
- No, it's it's embarrassing.
- Hayır bu utanç verici.
- No no, it's not embarrassing.
- Hayır, hayır, değil.
It's so embarrassing.
Hadi anlat bana. Çok utanç verici.
- Because! It's embarrassing.
- Çünkü, bu utanç verici!
It's embarrassing, okay?
- Bak, utanç verici bir durum tamam mı?
It's so bad! That's really embarrassing.
Çok kötü, gerçekten rezillik yani.
Yeah. It's getting embarrassing.
Evet, çok utanç verici.
It was an embarrassing failure.
Ama utanç verici bir şekilde başarısız oldu.
No, it's too embarrassing.
Hayiir, çok utanç verici. - Sen söyle.
It's a little embarrassing maybe, you know.
Biraz utandırıcı belki.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]