English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's gonna be a long day

It's gonna be a long day translate Turkish

53 parallel translation
It's gonna be a long day, Captain.
Uzun bir gün olacak Yüzbaşı.
It's gonna be a long day.
Uzun bir gün olacak.
Try to relax, Graham, or it's gonna be a long day.
Sakinleş, Graham, yoksa çok uzun bir gün olur.
It's gonna be a long day today.
Senin için uzun bir gün olacak.
It's gonna be a long day tomorrow.
Yarın uzun bir gün olacak.
Yeah. It's gonna be a long day.
Evet, uzun bir gün olacak.
Yeah. Well, it's gonna be a long day.
Öyle mi, bugün zor bir gün olacak.
A year ago I was doing the Farm Report and now it's gonna be Hot Donna all day long.
Bir yıl önce çiftçi röportajı yapıyordum, artık gün boyunca Seksi Donna olacak.
- Everyone. - Yeah, it's gonna be a long day.
- Evet, uzun bir gün olacak.
It's gonna be a long day. Fred.
Uzun bir gün olacak.
It's gonna be a long day.
Alabilirim. Uzun bir gün olacak.
It's gonna be a long day, you're gonna get hungry.
Uzun bir gün olacak, acıkacaksın.
It's gonna be a long day.
Oldukça uzun bir gün olacak.
That means it's gonna be a long day.
Çok uzun bir gün olacak anlamına geliyor.
Perfect. It's gonna be a long day.
- Uzun bir gün olacak.
( Woman ) Oh, it's gonna be a long day, as most are. ( He groans )
( Kadın ) Bugün çok uzun bir gün olucak, her zaman olduğu gibi... ( Çocuk homurdanıyor )
It's gonna be a long day.
Çok uzun bir gün olacak.
It's gonna be a-a long day.
Çok uzun bir gün olacak.
Son, you gotta learn to lighten up, or it's gonna be a hell of a long day.
Oğlum, biraz rahatlaman lazım yoksa çok uzun bir gün olacak senin için.
You go missing for over a day, it's gonna be hard to convince any jury that they couldn't find you for that long.
Bir günü kaçırmasını jüriye açıklamak zor olacaktı. böylece onu uzun bir süre bulamayacaklardı.
Man : There's no question it's gonna be a long day...
Uzun bir gün olacağına hiç şüphe yok.
It's gonna be a long day, Mrs. T.
Uzun bir gün olacak, Bayan T.
It's like not wearing white after labor day or chasing pigs into town to see if it's gonna be a long summer.
İşçi bayramından sonraki gün beyaz giymemek ya da yazın uzun sürüp sürmeyeceğini anlamak için domuzları şehre doğru kovalamak gibi.
And it filled him up with so much sadness, because in a life that's long and well lived, there's gonna be pain and darkness that can't be understood by those who live day to day like it's any other.
Ve buna çok üzüldü. Çünkü uzun bir hayatta mutlaka acı ve karanlık olur. Sıradan bir hayat sürenlerin anlayamayacağı kadar çok.
- It's a temp office job, so I don't know How long the day's gonna be.
Ofisin tekinde geçici olarak çalışacağım yani ne kadar orada kalacağım meçhul.
You should eat. It's gonna be a long day.
Bir şeyler ye, yorucu bir gün olacak.
It's gonna be a long, boring day.
Uzun, sıkıcı bir gün olacak.
- It's gonna be a long day. I can tell you.
- Çok uzun bir gün olacak, söylüyorum.
You should eat something, it's gonna be a long day.
Bir şeyler yemelisin, uzun bir gün olacak.
Come on, tummy, it's gonna be a long day.
Hadi mideciğim, uzun bir gün olacak.
It's gonna be a long day for you, Rabbi.
Senin için uzun bir gün olacak, Haham.
It's gonna be a long fucking day.
Baya uzun bir gün olacak.
- It's gonna be a long day.
Çok uzun bir gün olacak.
The commute, it's gonna be a long day, long night.
Yol, uzun bir gün, uzun bir gece olacak.
If you're expecting me to blink, it's gonna be a long day.
Gözümü kırpmamı bekliyorsan çok uzun bir gün olacak.
It's gonna be really awesome, and I'm happy that we have such a long day.
Müthiş olacak. İyi ki böyle uzun bir günümüz var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]