English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's gonna be you

It's gonna be you translate Turkish

3,721 parallel translation
It's okay, Piper, I'm gonna to be with you every step of the way.
Birşey yok Piper. Bütün evrelerde seninle birlikte olacağım.
And if you say she's gonna be there and she's not, I will make it clear to your bosses that I will work with any F.B.I. agent except you.
Ve bana orada olacağını söylersin ama sonra orada olmazsa patronlarına senden başka bütün FBI ajanlarınla çalışacağımı söyleyeceğime emin olabilirsin.
You'll see. It's gonna be great.
- Göreceksin, çok güzel olacak.
You know, that piece of paper they give you at the beginning of the year and it tells you what's gonna be covered in class?
Yıl başında verilen derste neler yapılacağının yazılı olduğu bir kağıt parçası.
Well, actually, it looks disgusting, but that's how it's supposed to look, so you're gonna be fine.
Aslına bakarsan, iğrenç gözüküyordu ama gözükmesi gerektiği gibi tabii. İyi olacaksın.
Well, listen, whatever you two decide, I'm sure it's gonna be perfect.
Dinle, her neye karar verdiyseniz harika olacağından eminim.
I'm sorry, it's... it's gonna be a little hard for me to fall asleep if you're giving me the creepy eye.
Affedersin ama böyle gözünü dikip bakarsan uyumam biraz zor olacak. Bakmayacağım.
All right,'cause it's only a matter of time before that poor, unfortunate child is looking for some suckling at 3 : 00 a.m., is gonna be looking to you.
Çünkü bu savunmasız ve talihsiz bebek, gecenin 3'ünde biraz emzilmek için önce sana bakıyor olacak, bu yalnızca an meselesi.
If you don't find that ball, then it's gonna be a $ 4 million funeral for the both of you.
O topu bulamazsanız sizin için 4 milyon dolarlık cenaze olacak.
You know, Nero's lawyer's gonna be all over it.
Nero'nun avukatı üstüne atlayacak.
You know, it's gonna be hard to I.D. our victim.
Biliyor musun, bu ID zor olacak kurbanımız.
Gibbs, hi... um, I was gonna knock, but I know that you hate that, but it's really important, and I assume that if it's really important that it would be okay to pull you out, and this is really important.
Gibbs, merhaba, kapıyı çalacaktım ama bundan nefret ettiğini biliyorum ama bu gerçekten önemli ve önemliyse seni çıkarmanın sorun olmadığını farz ediyorum ve bu gerçekten önemli.
Well, you know, it's eight or, you know, might only be able to get to do six because, you know, we don't really know how high we're gonna be able to go, because you really do
Sekiz ya da belki de yalnızca altı katlı olur. Çünkü ne kadar kat izni var, bilmiyorum.
You think that my situation is gonna be like yours and dad's, and it's just not at all.
Benim durumumun babam ve senin gibi olacağını düşünüyorsun. Hiç de öyle değil.
And... it's still gonna be a first time for me, because it's gonna be my first time with you.
Benim için ilk olacak çünkü seninle beraber ilk seferim olacak.
Otherwise, all you're gonna see is a stressed out, 42-year-old divorced dude with... with no kids and a career that's nowhere near where he dreamed it would be.
Yoksa göreceğin tek şey strese kapılmış, 42 yaşında, boşanmış ve çocuksuz bir moruk ve hayal ettiğimin yakınından bile geçememiş bir kariyer olur.
When after your first date, which was a date, he texts you and says he's not gonna be able to make it, but you could stop by his place after midnight.
Zaman sonra ilk buluşmanız, bir tarih olan, o size mesaj atmış ve demiş ki bunu yapmak mümkün olacak değil ama sen yapabilirsin onun yerine uğra gece yarısından sonra.
Now, if this keeps going this way and we can't communicate, and we've been over this- - you never say what you mean, and if this is the way it's gonna be, then I don't know how we're ever gonna- -
Şimdi, bu şekilde devam edeceksek, iletişim kuramayacaksak ve bunlar devam edecekse, ne istediğini söylemeyeceksen, ve eğer böyle olacaksa o zaman nasıl davranacağımı bilmiyorum.
We can't get the sandwiches we want, we can't get the videos we want, my apartment's an icebox. Thanksgiving's gonna be ruined, you know. It's not just Thanksgiving, pal.
İstediğimiz sandviçleri alamadık, istediğimiz filmi alamadık dairem buzhane gibi.
It's gonna be up to you to find a way to make your baggage match their baggage.
Senin onlara, onların da sana uymasının bir yolunu bulmak sana bağlı.
It's gonna be easier for you to move around now that you don't have to look over your shoulder.
Omuzunun arkasından bakmak zorunda kalmadan etrafında hareket ediyor olman senin için daha kolay olacak.
"I'm gonna get you" is typically a threat, but in the case of children, it can also be a phrase used during play.
"Seni haklayacağım" kesinlikle bir tehdit ama çocuk olması durumunda ayrıca oyun sırasında söylenen bir tabir de olabilir.
Well, if it's with you, it's gonna be brief.
Seninle olacaksa kesinlikle ihtiyacı olacak.
It's gonna be hard to let you out of my sight.
Gözümün önünden ayrılmana izin vermek çok zor olacak.
I know you think it's gonna be, you know, me and a bunch of 20-something's doing shooters, but I do have some friends in their 30s.
Nasıl olacağını düşündüğünü biliyorum, ben ve 20'likler falan, ama 30'larında birkaç arkadaşım da var benim.
It's gonna be fun, and trust me, you're gonna love "White Christmas."
Eğlenceli olacak güven bana Eğlenceler Oteli'ne bayılacaksın.
You know how hard it's gonna be to get Henry out of Hong Kong.
Henry'yi Hong Kong'dan çıkartmak ne kadar zor olacak biliyor musun?
It's gonna be great, please say you're in!
İnanılmaz olacak lütfen geleceğini söyle!
This is gonna be a lot like that, except, you know, it's gonna maybe make sense.
Aynı onun gibi ama benimkisi mantıklı.
Well, congrats, and it's nice you're gonna be there for your sister.
Neyse, tebrikler ve kardeşin için orada olman da çok iyi.
It means someday you're gonna meet God and when he inquires as why you didn't take the field against Robinson in Philadelphia and you answer that it's because he was a Negro it may not be a sufficient reply!
Şu demek : Bir gün Tanrıya döneceksin ve O sana Robinson'a karşı Philadelphia'da neden sahaya çıkmadığını soracak, sen de "Çünkü o zenciydi" diye cevap vereceksin ama bu cevap kâfi olmayacak!
Under Donnie's keadership, along with Nicky Koskoff and Robbie Feinberg, moving into key management posisitions, this place really is, it's gonna be better than ever. That I promise you, okay?
Donnie'nin liderliği altında, Nicky Koskoff ve Robbie Feinberg'in üst düzey yönetim pozisyonlarına geçmesi ile birlikte burası gerçekten de hiç olmadığı kadar iyi günler yaşayacak.
You march those people into rural Alabama unprotected, it's gonna be open season.
O kadar insanı korumasız bir şekilde Alabama köyüne yürüteceksin. Av sezonu açılmış gibi olacak.
In this city, it's gonna be better off for you if people don't realize we're together.
Benimle olduğunu bilmemeleri senin için daha iyi.
It's gonna be a lot easier once you get stronger.
Bir kere güçlendikten sonra her şey çocuk oyuncağı olacaktır.
You just don't know when it's gonna be the last time you get to talk to someone.
Birisiyle konuştuğunda bunun onunla son konuşman olduğunu bilemiyorsun.
If you're gonna be nasty about it then I guess you don't want to know that there's a 500-foot drop-off in 53 seconds!
Bu konuda çirkinleşeceksen 53 saniye içinde 150 metre aşağı düşeceğimizi öğrenmek istemezsin!
I can tell it's gonna be a really good experience for all you guys.
Hepiniz için çok iyi bir deneyim olacağını görebiliyorum.
You know, it's not gonna be a romantic comedy.
Yani romantik komedi olacak hâli yok.
Your hearing's in five weeks, it's your first Christmas in four years, you can bet there's gonna be something under the tree.
oturumuna 5 hafta var Senin ilk noelin olucak son 4 yilda Agacin altinda senin icin birseyler olmasi icin dua ediyorsundur.
It's because you're too good to be true, because I've been waiting for a lover like you my whole life, you haven't showed up until now, and I'm scared shitless that I'm gonna do something to fuck it up.
Çünkü hakiki olmak için çok iyisin. Çünkü senin gibi bir sevgiliyi hayatım boyunca bekledim. Şimdiye kadar ortaya çıkmadın ve bir şey yapıp batıracağım diye ödüm kopuyor.
You realize it's just gonna be you and me at my party.
Partide sadece sen ve ben olacağız anlayacağın.
You have friends coming over, it's gonna be a great party.
Arkadaşların gelecek, Harika bir kutlama olacak.
So if you want to swing by, it's gonna be pretty cool.
Eğer uğramak istersen, bu harika olacak.
Yeah, the next time you see this face, it's gonna be on my driver's license.
Evet, bu yüzü tekrar gördüğünde, ehliyetimin üzerinde göreceksin.
I'm not telling you it's gonna be okay.
Söyleyeyim bu işin sonu iyi görünmüyor.
I'll give you 20 % off of that, so it's gonna be $ 174.52. We'll call it an even $ 180. There ya go.
Biz şuna düz 180 dolar diyelim.
- It's gonna be you.
- Senin olacak.
Even if you do get something, it's gonna be a public broadcast on fly fishing.
Yayın yakalasan bile, sinekle balık yakalama üzerine bir program çıkar.
It's gonna be ok. Where are you right now?
- Tam olarak neredesiniz?
I told you girls, it's gonna be fine.
Size her şey iyi olacak demiştim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]