English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's gonna happen

It's gonna happen translate Turkish

2,015 parallel translation
I know you were looking forward to having the house back to yourself, but it's just not gonna happen.
Evin tekrar sahibi olmayı beklediğini biliyorum ama bu olmayacak.
Oh, it's gonna happen.
Olacak.
As God is my witness, and by all that's holy, it's gonna happen.
Tanrı ve bütün kutsal şeyler şahidim olsun ki, bu olacak.
But it's never gonna happen.
Ama bu asla olmayacak.
It's not gonna happen in my house.
Benim evimde öyle bir şey olmayacak. - Olmaz!
It's not gonna happen.
Öyle bir şey olmayacak. Öyle mi?
And maybe there's never gonna be a guy, so you need to just give up on that version of your life, because it's probably not gonna happen.
Belki de öyle biri hiç olmayacaktır. Yani hayatının o kısmından ümidini kesmen gerekiyor çünkü muhtemelen asla gerçekleşmeyecek bir şey bu.
I know it's not gonna happen.
Biliyorum olmayacak.
What do you mean it's not gonna happen?
Olmayacak da ne demek?
It's not gonna happen.
Umduğun hiçbir zaman olmayacak.
It's not gonna happen with you and me.
Bizim başımıza böyle bir şey gelmeyecek.
Yeah, and I could win a trip to Hawaii, but it's never gonna happen.
Tabii, ben de Hawaii bileti kazanabiliyorum ama bu asla olmayacak.
it's probably not gonna happen for me, though.
Gerçi muhtemelen olmayacak.
It's not gonna happen.
Öyle bir şey olmayacak.
Just tell Hani that it's not gonna happen between you two.
Ona beraber olmanızın hiçbir olasılığı olmadığını ve vazgeçmesini söyle.
I'm not even really sure what's gonna happen with it.
Onunla birlikte sürdürebilecek miyim emin bile değilim.
It's not gonna happen.
Bu dediğiniz olmayacak.
It's not gonna happen.
Olmaz.
Listen, it's not gonna happen, buddy.
Böyle bir şey olmayacak.
You know, the two of us? It's never gonna happen.
Biz ikimiz, öyle bir şey olmayacak.
Get on your arm, watch what's gonna happen. There it is.
Kollarını kaldır sonra da neler yapabileceğine bak.
- It's not gonna happen.
- Öyle bir şey olmayacak. - Demek olmayacak.
- Look, it's never gonna happen.
- Böyle bir şey olmayacak.
It's not gonna happen again.
Yine aynısı olmayacak.
It's not gonna happen.
Böyle bir şey olmayacak.
It's gonna happen.
Bu iş olacak.
Whatever's set to happen, with those pulses getting faster, it's gonna happen soon.
Her ne olacaksa, dalgalanmaların hızlanmasıyla çok yakında olacak.
It's not gonna happen.
Bu mümkün değil.
It's not gonna happen.
Bu olmayacak, olmayacak işte.
It's not gonna happen again, and there is someone out there who will want to touch you
- Bana dokundun... Bu tekrar olmayacak, ve dışarıda bir yerlerde sana dokunmak isteyen başka biri var.
Fact is it's gonna happen whether we like it or not.
İşin aslı şu, hoşumuza gitse de gitmese de zirve yapılacak.
So, it's gonna have to happen.
Olması gerektiği gibi.
You know, you can plan life, but yet it doesn't mean it's gonna happen.
Biliyorsunuz, eğer, hayatınızı planlayabilseniz de, ama hâlâ öyle olacağı anlamına gelmez.
It's sanctioned. But, and correct me if I'm wrong, isn't the whole premise of the list that it's never gonna happen?
ama, yanlışsam düzelt listenin tüm numarası hiç bir zaman gerçekleşmeyecek olması değil mi?
It's not gonna happen through the university.
Üniversite kanalıyla olacağa benzemiyor.
Because it's just gonna happen. Super.
- Harika.
It's not gonna happen.
Bu asla olmayacak.
Look, it's not gonna happen again.
Bu bir daha olmayacak.
It's not gonna happen.
Öyle bir şey olmaz.
It's not gonna happen.
Öyle bir dünya yok.
Yeah, well, it's not gonna happen tonight.
Evet, ama bu gece öyle bir şey olmayacak.
And secondly, hey, man, if it's gonna happen... It's gonna happen.
İkincisi, eğer olacaksa olacaktır.
Ned, I'm so sorry, it's not gonna happen.
Ned, çok üzgünüm ama olmaz.
Come on now, it's never gonna happen.
Gel şuraya, olmayacak öyle bişey.
I never know when it's gonna happen.
Neler olabileceğine dair hiçbir fikrim yok.
Whatever it is, Cahill, it's gonna happen unless we all get out of this, so start talking now.
Bu işten hep beraber sıyrılamazsak Cahill, olan olacak her türlü. O yüzden konuşmaya başla.
I don't see how it's actually gonna happen.
Nasıl olacak orasını kestiremiyorum.
I've talked to her about it. That's never gonna happen.
- Rüyanda görürsün ancak.
Yes. I mean, who knows what's gonna happen? But it's a great start.
Ne olacağını kim bilir ama harika bir başlangıç oldu.
I could hook something up for you, if you're interested,'cause I think it's gonna... I'd have to know... happen within the next year. ... she felt the same.
Eğer ilgilenirsen sana birşeyler ayarlayabilirim, çünkü eminim, çok kolay olur... zaten seneye kendin yapmaya başlarsın.
No no, it doesn't change anything,'cause it's never ever gonna happen again.
Hayır hayır. Bu hiç bir şeyi değiştirmez. Bir daha asla olmayacak çünkü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]