English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's gonna take some time

It's gonna take some time translate Turkish

220 parallel translation
It's just gonna take some time before I let my guards down.
Gardiyanlar beni öldürmeden bir kaç gün önce buraya getirildim.
The rest of us can go across the roofs, but it's gonna take some time.
Kalanlar çatılara gidebilir, ancak zaman alacaktır.
But it's locked, also, and it's gonna take me some time to get it open, dear.
Ama kilitli, ayrıca açılması biraz zamanımı alır.
It's gonna take some time to work things out.
Şey, al bakalım. Benim büroya dönmem gerekiyor. Hey, hayır, hayır, hayır, hayır.
It's gonna take you some time to see my overall plans.
Planımı anlaman biraz uzun zaman alacak.
And, well, we know it's gonna be two weeks before you're leaving, but some of the men here are gonna be out on patrol when it comes your time to leave us, and, well, we'd like to take this opportunity...
Ve bunu siz gitmeden iki hafta önce yaptığımızı biliyoruz ama bizi bırakma zamanın geldiğinde buradaki bazı askerler dışarıda devriyede olacak ve biz de bu fırsatı değerlendirmek istedik.
Yes, yes, they have, and it's been going on for some time... to the tragic result that he's moving out of the house on her... and he's gonna take up residence in a hotel.
Evet, evet, çok kavga ediyorlardı. Bir süredir böyle devam ediyordu. Şimdi işler daha da trajik bir hal aldı.
No, it's gonna take some time.
Hayır, bu biraz zaman alacak.
It's gonna take some time.
Biraz zaman alacak.
I think it's gonna take some time.
Sanırım, biraz zaman alacak.
We're gonna reorganize under chapter 11, so it's gonna take some time.
11. bölümü yeniden düzenleyeceğiz, o yüzden biraz zaman alacak.
It's gonna take us some time to take the seal off intact, Sir John.
Mührü kırmadan çıkarmak biraz zaman alacak, Sör John.
Captain. I think this is gonna work, but it's gonna take some time.
Kaptan, sanırım bu işe yarayacak ama biraz zaman alacak.
- And I know that it's gonna take some time to get it fixed.
- ve yeniden düzülmesi için biraz zaman gerekecek.
It's gonna take some time, but we'll find him.
Biraz zaman alacak ama onu bulacağız. Tamam mı?
Gar, look, it's gonna take some time, but believe me, you're better off without her.
Hey, Gary. Bu biraz zaman alacak ama inan bana onsuz daha iyi olacaksın.
Yes, it's gonna take some time.
Evet, biraz zaman alacak.
It's gonna take some time.
- Bu biraz zaman alır.
We're cross-checking staff medical records right now but it's gonna take some time.
Şu anda tıbbi kayıtlara sorgulama yapıyoruz. Biraz zaman alacak.
It's gonna take time see some profit.
Para kazanmak biraz zamanımı alacak.
Look, I can see it's gonna take some time to win your confidence.
Bak, bana inanmanızın biraz zaman alacağını biliyorum.
It's gonna take some time.
- Bu biraz zaman alacak.
I know things look pretty horrible, but it's just gonna take some time.
Korkunç gözüktüğümü biliyorum. Ama kısa zamanda düzelir.
But it's still gonna take some time to isolate- - [ring] Bruce, the truce is only temporary.
Ancak ayırması zaman alacak gibi... Bruce, mütareke geçici.
Of course it's gonna take some time.
Elbette zaman alacak.
I know it's gonna take you some time to adjust to being back.
Geri dönmeye alışmanın zaman alacağını biliyorum.
I know it's gonna take some time.
Biraz zaman alacak biliyorum.
Mrs. Douglas, I know this is painful, but it's gonna take some time.
Bayan Douglas, bunun zor olduğunu biliyorum ama biraz zaman alacak.
Motion's in, but it's gonna take some time.
Dilekçe verdik ama zaman alacak.
It's gonna take some time to decipher.
Çözmek biraz zaman alacak.
Yeah. I think it's gonna take some time.
Sanırım biraz zaman alacak.
I'll look into it, but it's gonna take me some time.
Bu durumu araştıracağım. Fakat biraz zaman alacağını biliyorsunuz.
Well, obviously... it's gonna take some time to get the inn up and running, right? And until we do... we have absolutely no money coming in whatsoever.
O zamana kadar hiçbir yerden para alamayacağız.
Now, I know it's gonna take some time.
Zaman alacağını biliyorum.
It's gonna take me some time.
Bu biraz zaman alacak.
All right, look, it's gonna take us some time to get set up... so we need y'all to lay back about four or five blocks.
Bakın, bizim hazırlanmamız biraz zaman alacak o yüzden dört, beş blok geride beklemenizi istiyorum.
- It's gonna take him some time, that's all.
- Biraz zaman alacak hepsi bu.
It's probably gonna take some time.
Bu muhtemelen zaman alacaktır.
We're gonna fix it, but it's gonna take some time.
Bu durumdan biz de hoşnut değiliz, ama bunu düzelteceğiz. Ancak, biraz zaman alacaktır.
It's gonna take her some time, though.
Bu ona biraz zaman alacak.
It's gonna take some time.
Biraz zaman gerekli.
And it's gonna take some time to get through all those levels of the garage... to see who came in and out of those stairwells.
Hayır, hayır. Garajdaki katları araştırmak biraz zaman alacak merdivenlere kimin girip çıktığını görmek için.
I've spent my whole life causing him nothing but grief... and it's gonna take some time before he believes that I've really changed.
Bütün hayatımı o'na sorun çıkartarak geçirmiştim, ve değiştimi anlaması... biraz zaman alacaktı.
It's gonna take some time
Biraz zaman alacak.
Katie's gonna take some time off. She'll look after him. It's all sorted.
Katie iş yerinden izin alıp onunla ilgilenecek.
It's gonna take some time, you know?
Biraz zaman alacak, biliyorsun.
It's gonna take some time before I'm ready to get pregnant again.
Yeniden hamile kalmak için biraz zamana ihtiyacım var.
Tell him we're changing the world and it's gonna take some time.
Burada dünyayı değiştiriyoruz ve biraz zaman alacak.
"How long, Abby?" Well, it's gonna take some time.
"Ne kadar sürer Abby?" Biraz zaman alacak.
I guess we got a cracked pipe, but it's gonna take some time to find it.
Sanırım çatlak bir boru var, ama onu bulmak biraz zaman alacak.
It's gonna take me some time to decrypt the files.
Tamamdır, ateş duvarını geçtim. Dosyaları kırmak yine de zaman alacaktır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]