It's good to hear your voice translate Turkish
152 parallel translation
Oh, darling, it's good to hear your voice.
Sevgilim, sesini duymak çok güzel.
Uh... it's been good to hear your voice, Bark.
Sesini duymak çok güzel Bark.
Gee, it's good to hear your voice again.
Harikayım. Yeniden sesini duymak çok hoş.
It's good to hear your voice.
Sesini duymak çok güzel.
- It's good to hear your voice again.
- Sesini tekrar duymak güzel.
It's just so good to hear your voice.
Sesini duymak o kadar iyi geldi ki.
It's good to hear your voice, Johnny, it's been a long time.
Sesini duymak güzel Johnny. Uzun zaman oldu.
It's good to hear your voice.
Sesinizi duymak ne güzel.
- It's good to hear your voice.
- Sesini duymak çok güzel.
It's so good to hear your voice. Oh, I'm fine.
Sesini duymak ne kadar güzel.
It's good to hear your voice, too, but I've been really worried about Julie.
Ben de sesini duyduğuma sevindim. Julie'yi çok merak etmiştim de.
It's good to hear your voice.
Şimdi daha iyiyim.
It's good to hear your voice
Sesini duymak iyi geliyor.
It's good to hear your voice.
Sesini duymak güzel.
It's so good to hear your voice.
Sesini duymak çok güzel.
Oh, it's so good to hear your voice.
Sesini duymak çok güzel.
Captain, it's good to hear your voice.
Kaptan, sesinizi duyabilmek çok güzel.
It's good to hear your voice, Mary Jane.
Sesini duymak çok güzel, Mary Jane.
- George, it's so good to hear your voice.
George sesini duymak çok güzel.
It's good to hear your voice.
Sesinizi duyabilmek çok güzel.
It's good to hear your voice, Lieutenant.
Sesinizi duymak çok güzel, Binbaşı.
Aeryn, it's good to hear your voice
Aeryn, sesini duymak çok güzel
It's good to hear your voice, John.
Sesini duymak güzel, John.
No, no, it's good to hear your voice.
Hayır, hayır, sesini duymak güzel.
It's just good to hear your voice.
Sesini duymak çok güzel.
- Daddy? It's so good to hear your voice.
Sesini duymak gerçekten çok güzel.
Oh man, it's good to hear your voice
Dostum, sesini duyduğuma çok sevindim.
Hey, it's good to hear your voice.
Selam, sesini duymak çok güzel.
It's good to hear your voice, but I'm in a meeting with the Joint Chiefs.
Sesini duymak güzel Jack, ama kuvvet komutanlarıyla toplantıdayım.
Anyway... I know it's only a recording but you have got a bloody nice voice and... It's good to hear your voice.
Her neyse, sesini duymak güzel.
- It's good to hear your voice.
- Bob Junior beni avcı kulübesine götürmek için kesin talimat almış. - Sesini duymak güzel.
It's good to hear your voice too.
Senin sesini duymak da güzel.
It's good to hear your voice.
Sesini duyduğuma sevindim.
Jean, hi, it's so good to hear your voice.
Jean, selam, sesini duymak güzel.
It's really good to finally hear your voice.
Sonunda sesini duyabilmek çok güzel.
It's so good to hear your voice.
Sesini duymak ne güzel.
It's so good to hear your voice.
- Sesini duymak çok güzel.
It's good to hear your voice, Boomer.
Sesini duymak güzel Boomer.
Yeah, yeah, it's good to hear your voice, too.
Evet, evet. Senin sesini duymak da güzel.
Davis, it's so good to hear your voice.
Davis, sesini duymak çok güzel.
General, it's good to hear your voice.
General, sesinizi duymak ne güzel.
- It's good to hear your voice too.
Sizin de sesinizi duymak güzel.
it's so good to hear your voice.
Sesini duymak ne güzel.
God, Mick, it's good to hear your voice.
Tanrım, Mick. Sesini duymak çok güzel.
It's so good to hear your voice. How long has it been?
Kaç yıl oldu görüşmeyeli?
It's good to hear your voice.
Sesini duymak ne güzel.
Leonard! Oh, God, it's so good to hear your voice!
Leonard, Tanrım sesini duymak ne güzel.
Yo, bro, it's so good to hear your voice, man.
Bro, sesini duymak çok güzel.
It's actually really good to hear your voice.
Hayır sorun değil. Aslında sesini duymak çok güzel.
It's fucking good to hear your voice, man.
Sesini duymak çok güzel, lan.
It's really good to hear your voice.
- Sesini duymak gerçektende iyi oldu.