English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's possible

It's possible translate Turkish

9,112 parallel translation
It's not possible.
Bu mümkün değil.
It's possible he's the one who killed the others.
Diğerlerini bunun öldürmüş olması muhtemel.
It's possible they're not responding because they were also attacked and are either dead or incapacitated.
Telsize cevap vermemelerinin sebebi saldırıya uğramış ve ölmüş ya da alıkonulmuş olmaları olabilir.
I think it's possible.
Yaşanması mümkün.
It's like, how do you tell a kid not to use a thing that just solves every possible problem, like magic?
Sihir gibi her sorunu çözebilecek bir şeyi yapmamasını nasıl söylersiniz bir çocuğa?
I can earn extra money from freelancing, and we can show Jules that it's possible.
Serbest yazar olarak çalışıp para kazanırım ve Jules'a bunun mümkün olduğunu gösteririz.
It's possible to... to find happiness.
Mutluluğu bulmanın mümkün olduğunu.
It's possible the person committing these murders interacted with these women through Whitehaven.
Bu cinayetleri işleyen insanın, bu kadınlarla Whitehaven üzerinden etkileşime geçmiş olması kuvvetle muhtemel.
It's possible.
Mümkün.
We got you set up as close to the router as possible, but it's still glitchy.
Sizi router'a yakın bir yere koyduk ama yine de kesiliyor.
Isn't it possible that one of your generals responded rashly to the enemy provocation thus forcing your hand?
Generallerinden birisi pervasızca davranıp düşmanın kışkırtmasına gelerek saldırıp seni de saldırmaya zorlamış olabilir mi?
According to your scan, it's physiologically possible, but I can't help but have my doubts given the digital evidence recorded at the scene.
Taramalara göre, psikolojik olarak bunun olmasına ihtimal var. Ama olayda kaydedilen dijital kanıtlara bakınca kuşkulanıyorum.
Could it be possible that it's affecting her as well?
Bu onu da etkiliyor olabilir mi?
That feels personal. It's possible the unsub knew both victims, or at the very least used them as surrogates for the true object of his anger.
Şüpheli muhtemelen iki kurbanı da tanıyordu ya da gerçek öfke kaynağının vekili olarak kullandı.
It's possible he does not want to hurt the women he abducts, but somehow he feels he has to.
Kaçırdığı kadınları incitmek istemiyor olabilir, ama kendini mecbur hissediyor.
Well, it's possible. The tape would have been his last memory of his mother, so he kept it for himself.
Kaset annesinden kalan son hatıra, yanında olsun istemiştir.
It's just better that we keep as low a profile as possible.
Mümkün mertebe az dikkat çekmek en iyisi.
No, now is exactly the time to get into it, because you have taken every opportunity possible to make me feel like I am nothing, and now, even though you want something, you're still treating me like I'm nothing.
Hayır, şu anda bunu yapmanın tam sırası, çünkü elinde beni hiçbir şeymişim gibi hissettirecek fırsatlar olduğunda her seferinde bunu benden esirgemedin, ve şimdi, bir şey istiyor olmana rağmen, hala bana bir hiçmişim gibi davranıyorsun.
Leave me a message, and I'll return it as soon as possible.
Mesaj bırakırsanız en kısa zamanda size dönmeye çalışırım.
On second thoughts, it's distinctly possible there is no killer in this room.
Tekrar düşününce, aranızda bir katil olması mümkün değil.
So, I will employ fluorescein dye to delineate every border of the tumor, to help me anticipate every possible problem before I get to it.
Tümörün sınırlarını belirleyebilmek için flörışımalı boya vereceğim. Daha içeri girmeden, çıkabilecek tersliklere karşı hazırlıklı olmama yardım edecek.
Catherine... we are both veterans of the game, are we not, so I hope you'll forgive the question, but is it possible that you don't have syphilis?
Catherine... ikimiz de oyun konusunda deneyimliyiz, değil mi, o yüzden umarım bu sorumu bağışlarsın, fakat senin sifilis kapmamış olmam mümkün mü?
Is it possible to insult a man's wife when she's the daughter of a whore?
Adamın karısı bir fahişenin kızı olunca ona hakaret etmek mümkün mü?
It's possible your actions might have been helpful.
Hareketlerinin yardımcı olabilme ihtimâli var.
See if it's possible that whatever upset her in the morning could've come roaring back that night.
O gün onu sinirlendiren şey herneyse gece öldürülmesine sebep olmuş mudur bir öğren.
You try to make it as natural and as friendly as possible.
Mümkün olduğunca doğal ve dostane davranmaya çalışın.
World War One started because of the assassination of the Archduke Franz Ferdinand, a man that 99 % of the planet had never even heard of, so not only is it possible, but it's happened already.
Birinci Dünya Savaşı'nın başlama sebebi Arşidük Franz Ferdinand'ın öldürülmesiydi dünyanın % 99'unun adını bile duymadığı bir adam yani mesele olur mu olmaz mı değil ; oldu bile.
Well, it's possible we're dealing with something very old.
- Eski bir şey olması mümkün.
It's possible that Kelly Nieman is a serial killer in her own right.
Kelly Niemann'ın kendisinin de seri katil olma ihtimali var.
So it's quite possible that Sergei and Ari were...
- Sergei ve Ari büyük olasılıkla- -
So, it's possible that she got on a bus and, uh, followed you here, picked up a stranger on the way?
O zaman bir otobüse atlaması ve ve, sizi buraya kadar takip etmesi ve yolda bir yabancıyı alması...
You know, it's also possible that this didn't have anything to do with Gab's rape.
Biliyorsun, bunların Gab'e tecavüz... olayıyla alakalı olmaması da mümkün.
Is it also possible that somebody's taken up Hector's mantle?
Birilerinin Hector'un gömleğini giymesi de mümkün mü?
But, it's not possible that someone remembered all those details.
Olmaz, hiç kimse başkasına anlatırken bütün detayları hatırlamaz.
- Why not? And since we only have... 59 minutes-ish to the nearest reverts into normal size. It is crucial that the injection be as close to the blood clot as humanly... well, robotically possible, I guess.
Ve Nereus'un normal büyüklüğüne dönmesine sadece 59 dakika olduğundan bu enjeksiyonu olabildiğince kan pıhtısına yakın bir yerden yapmak hayati önem taşıyor.
Is it possible that Molly was kidnapped from her dorm room?
Molly, yurt odasından kaçırılmış olabilir mi?
It's possible the victim was injected with something that has an extremely fast metabolic breakdown.
Maktule, metabolizmada çok hızlı dağılan bir ilaç verilmiş olabilir.
Wait, it's possible that we're stuck in some sort of quantum entanglement with the computer.
Bilgisayarla ilgili bir çeşit kuantum engeline takılmış olabiliriz.
It's not put in the best possible light.
En iyi ışığı alacak yere konmamış.
Uh, William, sir, would it be possible for us to just be perhaps extras in tonight's production?
William, efendim. Bu geceki yapımda figüran olmamız mümkün müdür?
It's possible
Bu mümkün.
You don't think that it's possible that the cops got the wrong guy, do you?
Polisler yanlış adamı yakalamamışlardır, değil mi?
Think it's possible that the threat could be Samaritan?
- Tehdidin Samaritan olma ihtimali var mı?
As long as it's possible to target the thing.
Hedef almamız mümkün olduğu takdirde tabii.
Do you think it's possible anybody used names?
Birilerinin adamın isminden bahsetmiş olma ihtimali var mı?
It's possible. The victim's about the same age and build.
Maktul seninle aynı yaşta ve aynı apartmanda.
You know, I don't want to be, uh, disrespectful. But is it possible maybe that your husband is suffering from some sort of mental illness?
Saygısızlık etmek istemem ama kocanızın akıl hastalığı olabilir mi?
It's very possible this is connected to the killings from the other night.
Büyük ihtimalle bunun geçen geceki cinayetlerle bağlantısı var.
It's possible that it became part of his obsession with her.
Ona olan takıntısının bir parçasına dönüşmüş olabilir.
He's making it possible for anyone to make an untraceable, untrackable gun.
İnsanların kayıtsız, takipsiz silahlar yapabilmesini mümkün kılıyor.
If it wasn't, Ford just got proven innocent of the Sullivan murder, in the worst possible way.
Eğer öyle değilse, Ford olabilecek en kötü şekilde Sullivan cinayetinden aklanmış demektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]