It's the first time translate Turkish
2,949 parallel translation
It's the first time you've been on your own in years.
Yıllardır ilk kez yalnız kalıyorsun.
As in, it's the first time since I've been back that... well, I found some fucking peace.
Ayrıca, geri döndüğümden beri ilk kez biraz huzur buldum.
It's the first time I've ever been accompanied by a woman who's packing.
İlk defa emaneti olan bir bayan bana refakat ediyor.
I was pretty impressed that I still fit through the drive-thru window. It's not that impressive, considering the first time you did it, you were pregnant with Jimmy.
Jimmy'e hamile olduğun zaman ilk deneyişin hiç etkileyici değildi.
It's not the first time I've heard Dana Miller's name.
Dana Miller'in ismini ilk defa duymuyorum ben.
And it's not just they're seeing Paris for the first time. They're seeing New York City or San Francisco.
Paris yanında San Francisco'yu, New York'u da ilk kez görmektedirler.
If I missed something the first time, it's okay.
İlk defasında bir şeyi gözden kaçırdıysam, sorun değil.
Yeah, but it's not the first time I got into a little trouble. She was cool.
Evet.Ama başım ilk kez,... belaya bulaşmıyordu.
It's the first time anyone ever thought of me...
İlk defa biri beni düşünüyor.
Believe it or not, that's not the first time someone's broken my Feeling Stick.
İnan ya da inanma bu birinin his sopamı ilk kez kırışı değil.
Truth is, it's not the first time I thought about quitting.
Gerçek şu ki, bırakmayı düşündüğüm ilk iş bu değil.
It's not addictive that, for the first time in my life,
Bağımlı olduğum ilaçlar değil.
It's funny, years later, when they first discovered the time fracture and decided to colonize this place, I remember watching the news and thinking... maybe Elisabeth was right after all.
Çok garip, yıllar sonra zamanda kırılmayı ilk keşfettikleri ve insanları buraya göndermeye karar verdiklerinde haberleri izleyip belki de Elisabeth haklıydı diye düşündüğümü hatırlıyorum.
It's the first time I asked you to go to rehab.
Rehabilitasyona gitmeni söylediğim zamandı.
He liked it so much the first time, he's going for round two.
İlkini o kadar çok sevdi ki, ikinci posta için geldi.
Well, this particular couch, it's very comfortable on the first sit, but, uh, after time, gonna give your back a lot of grief.
Bu kanepeyi örnek alalım mesela ilk başta çok rahat geliyor ama bir zaman sonra sırtına derin acılar verecek.
And it's said that in these neorealist films, we saw one of these for the first time.
Ve yeni gerçekçi filmlerde bu şeylerden birini ilk kez görürüz.
I remember smelling something the first time we went to Bennett's office. It was like a nail salon.
Bennett'in ofisine ilk girdiğimizde aldığım kokuyu hatırlıyorum.
It reminds me of the first time Lynette and I ever flew first class.
Lynette ve benim ilk kez birinci sınıf uçuşumuzu hatırlatıyor.
It's the first time I hung out with anyone from work since I left, so I want them to know that I'm still one of the guys.
İşten ayrıldığımdan beridir işten biriyle ilk kez takılıyorum ve hâlâ onlardan biri olduğumu bilmelerini istiyorum.
It's not the first time the FBI have gotten it wrong.
Bu, FBI'nın ilk hatası değil.
It's the first time I've seen him so demoralized.
İlk kez bu kadar yıkık gördüm onu.
It's the first time I ever heard you talk about Lucas.
Lucas hakkında ilk kez konuştuğunu duyuyorum.
It wouldn't be the first time you've lifted somebody's fingerprints.
Birisinin parmak izini kullanmak ilk defa yaptığın bir şey olmayacak.
It's the first time they have seen the sea ice break up.
Deniz buzunun parçalandığını ilk defa görüyorlar.
I first tried to film bison and wolves in this national park 15 years ago and getting around on the ground is incredibly difficult at any time of the year, but in the winter it's tough.
Bizonları ve kurtları bu parkta görüntülemeyi ilk defa 15 yıl önce denedim. Yılın her zamanında etrafta yürümek çok zor ama kışın özellikle inanılmaz zor.
Well, it's understandable since you just found out for the first time that you are 6 months into pregnancy
Altı aylık hamilesiniz ilk hamileliğinizde bu çok normal.
It's our first time out of the SBPD bubble and we'll see how we really are as a couple.
SBPD dışında bizim ilk zamanımız ve bir çift olarak gerçekten nasıl olduğumuzu göreceğiz.
It's not the first time a war veteran goes crazy.
İlk kez bir savaş gazisi böylesine kafayı sıyırmıyor.
I found out that since it's Thanksgiving they're allowing me to see him for the first time.
Öğrendiğim kadarıyla şükran günü sebebiyle ilk kez ziyaretime izin verecekler.
I actually just found out that since it's Thanksgiving, they're allowing me to come see him for the first time.
Öğrendiğim kadarıyla şükran günü sebebiyle ilk kez ziyaretime izin verecekler.
The first time I came out here, it was almost hard to believe that such a pristine landscape could really be hiding tens of thousands of enemy infiltrators.
Buraya ilk geldiğim zaman böylesine el değmemiş bir manzarada gizlice sızan on binlerce düşmanın saklanıyor olmasına inanmak mümkün değildi.
The first time I heard Smokey's Who's Lovin'You, my assistant was playing it and it's one of those, oh, party, red-light, basement-type, you know, up on it.
Smokey'nin Who's Lovin'You şarkısını ilk dinleyişimdi. Asistanım çalıyordu. Partide, kırmızı ışıklı bir ortamda, bodrumda çalınan, öyle bir şarkıydı.
Now it's time I stepped up and bought myself a new car for the first time.
Şimdi işi ilerletip ilk kez kendime yeni bir araba almanın zamanı geldi.
I'm scared of marriage, and I'm scared of having kids, but with you, it's like the first time
Ben evlilikten ve çocuk sahibi olmaktan korkuyorum. Ama seninle, ilk kez bunu hayal edebiliyorum.
For me, it's like my eyes and ears are open for the first time.
Bana kalırsa ilk defa Gözlerim ve kulaklarım açılmış gibi oldu.
It's the first time without my Indian eye.
İlk defa Hintli gözüm yoktu.
Barry also said it's not the first time.
Barry dediğine göre, bu ilk değilmiş.
Forget it. lt's not the first time
Boş ver. Bu ilk defa olmuyor.
It's not the first time I got lambasted.
Bir kadın fotoğrafıma bıçak saplayıp adresime postalamıştı.
But it's the first time he's come to my house to play.
O ilk kez oynamaya bana geliyor.
It might be hard the first time, But in the future, work to remember this.
Başlarda biraz zor olabilir ama yavaş yavaş hatırlamaya çalışın.
It's the first time I'm giving out the Sailor Moon outfit.
İlk defa Sailor Moon kiyafetinde broşür dağıtıyorum.
The first time I saw her, she threw her shoe like this, and it was so cute.
Onu ilk gördüğümde ayakkabısını havaya atıp tutuyordu. Bu güzeldi.
This is the first time I'm so ashamed. It's making my intestines blush.
Ömrümde ilk kez bu kadar utanıyorum.
Not the first time you've stolen from me, is it, my little thief?
Bu benden ilk çalışın değil, öyle değil mi? Seni küçük hırsız.
But for the first time since our wedding, I look at my situation, and I'm looking at it from an oddsmaker's perspective. And I am a really lucky guy.
Ama evlendiğimizden beri ilk kez durumumu bir bahisçinin gözünden değerlendiriyorum ve gerçekten şanslı bir adam olduğumu söyleyebilirim.
Then maybe you never really understood it the first time.
Demek ki ilk başta da hiç anlamamış olabilirsin.
It's not the first time it's come down to that.
İşler ilk kez bu noktaya gelmiyor.
You have to remember that everything we've done, it's been done for the first time.
Unutmamalısınız ki yaptığımız her şey ilk kez yapılıyor.
I think it's really cool to do it with your best friend for the first time.
İlk seferinde en iyi arkadaşınla yapmanın harika olacağını düşünüyorum.
it's the thought that counts 64
it's the weekend 33
it's the least i can do 162
it's the truth 602
it's the same thing 191
it's the end of the line 17
it's the end of the world 47
it's the end 70
it's the same 180
it's the future 44
it's the weekend 33
it's the least i can do 162
it's the truth 602
it's the same thing 191
it's the end of the line 17
it's the end of the world 47
it's the end 70
it's the same 180
it's the future 44