English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's very common

It's very common translate Turkish

213 parallel translation
I should've told you it's quite common here to live to a very ripe old age.
Size burada insanların çok uzun yaşadıklarını söylemeliydim.
In common with quite a lot of other writers I've been about to write it for a very long time.
Diğer yazar arkadaşlarla birlikte uzun zamandır yazmaya çalışıyorum.
It's a very common kind of knife, Miss Paisley.
Yaygın olarak bulunan türden bir bıçak, Bayan Paisley.
- Oh, it's a very common name in France.
- Fransa'da çok yaygın bir addır.
It's called a crisis, it's very common among writers today.
Buna kriz diyorlar, günümüzde yazarlar arasında çok yaygın.
It's very common for inns to sell girls.
Son zamanlarda fuhuş otelleri çok yaygın.
It's a perfectly obvious demonstration of a very common phenomenon.
Bilinen bir gerçeğin, sıradan bir örneği.
It's suddenly become very clear to me that you and I have absolutely nothing in common.
Bizim ortak yönümüzün olmadığı aniden açıklık kazandı.
It's a very common pencil.
Bu çok yaygın bir kalemdir.
How very common of you to mention it.
Sözlerin son derece sıradan.
It's very common.
Bu bilindik bir şey.
- It's very common.
- Çok yaygındır.
It's a very interesting city, a huge city full of incredibly ugly, common, repulsive people.
Çok değişik bir şehir sıradan, suratsız ve itici insanlarla dolu.
It's a very common type.
Çok yaygın olarak kullanılan bir çanta.
In the temporal lobe, it's very common.
Yan lobdaki sorunlarda bu sık görülür.
It's a very common dream, Sacha
Çok olağan bir rüya Sacha.
It's a very common ailment nowadays.
Bu günlerde sıkça görülen bir rahatsızlık.
After all, it's not a very common act.
Bu normal bir durum değil sonuçta.
Well, I must say... No, indeed, it's not very common.
Söylemeliyim ki aslında normal değil.
But now, with the olive oil market fluctuating it's very difficult to make a deal with the Common Market...
Ama, şu anda, zeytinyağı pazarı, öylesine dalgalı, ki Ortak Pazar ile alışveriş yapmak çok zor....... Ortak Pazar ile...
It's very common.
Çok yaygındır.
Also, it's very disconcerting to notice that you both share all the wrong answers in common.
Ayrıca ikinizin de aynı yanlışları yapmanız çok şaşırtıcı bir durum.
It's a very common psychosis.
bu yaygın bir psikoz.
- Ah, it's a very common name.
- Ohoo bu çok sıradan bir isim.
It's very common.
Bu çok yaygın.
It's very common in adopted children.
Evlat edinilen çocuklarda bu çok yaygın.
It's very common, easily treatable.
Bu çok yaygın, kolayca tedavi edilebilir.
It's very common in cases like this.
Bu gibi durumlarda çok yaygın görülür.
It's very common.
Çok görülen bir şey.
Well, it's very common for people suffering a crisis to seek escape into the cloth. - We recommend a grieving...
Evladım, kriz döneminden geçen insanların dine sarılması çok alışılmıştır.
It's a very common tale.
Bu çok bilinen bir hikaye.
It's a very Common tale.
Bu çok bilinen bir hikayedir.
And it's very exciting, and then I get to know her and we have nothing in common.
Ve bu oldukça heyecan verici, Bu bizim sahip olmadığımız birşey.
It's very common.
Çavdar çok yaygındır.
It's very common and harmless.
Çok yaygın ve zararsızdır.
Well, in a way... it was an emergency Oh, je comprend... at your age it's very common and it happens often, Oh but I have what you need...
Acil bir durum vardı da. Anlıyorum. Senin yaşında bu çok normal.
It's a very common condition.
Bu çok iyi bilinen bir durum.
- It's very common.
Bu çok sık yaşanır.
- It's very common.
- Çok normal.
Teachers subconsciously seduce their pupils. It's very common.
Küçük kızlar çok kez öğretmenine aşıktır o da bilinç dışı olarak onları baştan çıkarmaya çalışır.
It's very common for Indian spirits to change to animal form.
KızıIderili ruhlarının hayvan şekline bürünmesi çok sık görülen bir durumdur.
It's a very common element, it's found in many forms.
Çok sıradan bir elementtir, birçok formda bulunur.
It's very common for men to have impotence.
Bu erkekler arasında çok yaygın.
He's stable now, so don't worry. He was dehydrated, we gave him fluids. - It's very common with diabetics.
Şu an oldukça iyi, merak etmeyin, biraz fazla su kaybetmiş, serum bağladık, bu şeker hastalarında normal bir şeydir.
It's not a very common surname.
Çok bilinen bir soyadı da değil.
It's a very common practice, going out at night, or so I've heard.
Akşamları dışarı çıkmak yaygın bir durum, ya da ben öyle duymuşum.
It's very common in kids his age.
Onun yaşındaki çocuklarda oldukça sık görülür
I can tell you that it's very common for patients to displace feelings they have for someone else onto their psychiatrist.
hastaların başkalarına karşı olan hislerini psikologlarına aktarması çok yaygındır.
It's very common here.
Burada çok yaygın.
It's not a very common gift, Harry.
Çok yaygın bir yetenek değildir.
It's a very common shape.
- Çok yaygın bir şekildir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]