English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's your turn

It's your turn translate Turkish

2,692 parallel translation
- But it's not your turn.
Sira sende degil.
This is the on and off switch, but you leave it off until you make up your mind whether you want heat or you just want air, but none of it will work unless you push... turn it to the on position.
Bu açma kapama düğmesi ama sıcaklık mı yoksa sadece hava mı... istediğine karar verene kadar kapalı dursun ama açık konumuna getirmedikçe hiç biri çalışmaz.
When it's your turn, they'll come for you.
Senin sıran geldiğinde, senin için gelecekler.
Mihau, it's your turn!
Mihau, sıra sende!
It's your turn, brother.
Senin sıran kardeşim.
Now it's your turn.
Sıra sizde.
He's about to finish then it's your turn.
Bitirmek üzere, sonra sıra sizde.
Dolores, wake up, it's your turn.
Dolores, uyan, sıra sende.
It's your turn.
Sıra sende.
Now it's your turn :
Şimdi sıra sende.
It's your turn.
Senin sıran.
It's your turn to feed the babies.
Bebekleri doyurma sırası sende.
In chess, it's called a promotion, taking a turn to upgrade your pawn.
Satrançta buna piyonun vezir olması diyoruz.
It's your turn to ask.
Sorma sırası sende.
A lot of bloody good those things have done you, parked up here fiddling with your asshole, and it's the rest of us - do not turn away!
Bir çok güzel iş yaptın ya, geçmiş karşıma kıçınla oynuyorsun, ve bu evin - sakın dönüp gitme!
Now it's your turn.
Şimdi sıra sende.
It was what we agreed. - It's your turn. - I cleaned.
Anlaştığımız üzere, senin sıran.
"Now, it's your turn to put your hand in the box".
"Şimdi elini kutuya sokma sırası sizde".
Okay, Porter, it's your turn.
Tamam, Porter, sıra sende.
Is it your turn?
Sıra sende mi?
It's your sister's turn!
Kalk!
It's your turn to go help aunt Edie and aunt ginny.
Hayır! Edie ve Ginny Teyzeye yardım etme sırası sende!
In fact I already terminé, it's your turn to yer if you do come razón sé not, but intentaré.
- Tamam yeter artık Elimden geleni yapıcam
You've given so much for so long... and now it's your turn.
Çok uzun süre kendinden verdin şimdi sıra sende.
Okay, Ronal, it's your turn.
Evet, Ronal, sıra sende.
But now it's your turn to promise something.
Fakat şimdi aynı şekilde sen de söz vermelisin.
It's your turn.
Artık sıra sende.
Now it's your turn.
Sıra sende.
When you're investigating events from your own life, it's harder to turn the page.
Kendi hayatınızı araştırırken ise yeni bir sayfa açmak o kadar da kolay değildir.
- It's your turn.
- Sıra sende.
♪ Come on, come on Turn up the music ♪ It's all we got We're gonna use it ♪ Feel the beat and just let go
â ™ ª It's all we got We're gonna use it â ™ ª Feel the beat and just let go â ™ ª Get the rhythm into your soul â ™ ª Let the music take you anywhere it wants to
♪ It's gonna be your turn to play Gonna be your turn to play ♪ Sometimes it's raising your voice ♪ Sometimes it's making some noise
â ™ ª It's gonna be your turn to play Gonna be your turn to play â ™ ª Sometimes it's raising your voice â ™ ª Sometimes it's making some noise â ™ ª Sometimes it's proving to the world it was wrong
- Ah, it's your turn.
- Sıra sende.
- Mom... - It's your turn to babysit.
- Çocuklara bakacaksın.
And now, it's your turn to be hunted.
Şimdi av olma sırası sende.
- It's your turn.
- Senin sıran.
Sway, or turn ii you like, as long as it's your own walk.
Sallan, canın istiyorsa dön, senin yürüyüşün olduğu sürece ne istiyorsan yap.
It's not your turn.
senin sıran değil.
- It's not your turn!
- Senin sıran değil!
One thing I'm concerned about is we mustn't start thinking it's our turn. Cos it never is your turn.
Sonuçları yerinden oynatırız önem verdiğim birşey "artık bizim sıramız" gibi şeyleri düşünmemek çünkü asla senin sıran olmaz
In 15 minutes you turn it off, pick clothes for tomorrow, pack your bag, and brush your teeth.
15 dakika içinde, televizyonu kapat, yarın giyeceğin kıyafeti seç çantanı hazırla, dişlerini fırçala. 8'de ışıklar sönsün.
Nick. It's your turn.
Nick, senin sıran!
Now it's your turn.
Şimdi sıra sizde.
It's your turn, shoot.
Sıra sende ; vur hadi.
Your hypochondriac mom had a brush with mortality last month, and it's understandable that you're worrying more than usual, worrying that you might turn into her.
Hastalık hastası annen geçen ay ölümle burun buruna geldi. Bu kadar tedirgin olman gayet mantıklı. Ona dönüşebileceğinden korkuyorsun.
Now it's your turn to do as he did.
Onun yaptığı şeyi yapma sırası sende şimdi.
No my child, it's not your turn yet.
Hayır çocuğum, daha sana sıra gelmedi.
- Count up to a hundred, then it's your turn.
Say çocuğum, say, 100'e kadar say, o zaman inerim.
Your turn to pick up the soap, was it?
Sabunu alma sırası sizde miydi?
Well I'm all out of ideas mate so it's your turn.
Bende çareler tükendi dostum, artık sıra sende.
Let me guess - - it was your turn.
Dur tahmin edeyim. Sıra sendeydi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]