It could go either way translate Turkish
32 parallel translation
The guys think it could go either way.
Çocuklar her iki yöndede gidebileceğini düşünüyor.
It could go either way.
Her sonuc cikabilir.
The doctors aren't sure. It could go either way.
Her ikisi de olabilir.
It could go either way.
Ayrılabiliriz de.
It could go either way.
Her iki yönde de olabilir.
It could go either way with this crew.
Bu kadroyla herşey olabilir.
I feel like it could go either way.
her iki şekilde de olabileceğini hissediyorum.
Honestly, it could go either way.
Dürüst olmak gerekirse, her iki şey de olabilir.
Doctors say it could go either way.
Doktorlar, dumunun iyi ye de kötüye de gidebileceğini söyledi.
I think it could go either way.
Bence iki tarafın da şansı var.
Tuesdays, they're caught between Monday and Wednesday, so it could go either way.
Salı günleri, Pazartesi ve Çarşamba arasında kalırlar. Yani iki türlü de olabilir.
It could go either way.
İki tarafa da gidebilir.
It could go either way.
İstediğimiz sonuç çıkmayabilir.
- It could go either way.
- İkisi de olabilir.
In fact, it could go either way.
Aslında her türlü sonuç muhtemel.
It could go either way.
Her şey olabilir.
I guess it could go either way.
Sanırım her ikisi de olabilir.
It could go either way.
İki aday da kazanabilir.
I'm not sure ; it could go either way.
Bilemedim, iyi de olabilir.
It could go either way.
Ama çadırım bozulabilir.
It could go either way.
İki türlü de olabilir.
It could go either way.
Davanın nasıl sonuçlanacağını bilmiyorum.
Do they think she's gonna survive? It could go either way.
- Doktorlar kurtulur diyor mu?
Well, you know, that makes it sound like it could go either way.
Bu iki ihtimalde olabilirmiş gibi anlaşılıyor.
If the election were held tomorrow, it could go either way.
Yarın seçim yapılsa, İki sonuç da mümkün.
It could go either way.
İkisi de olur.
I... it could go either way.
- İkisi de olabilir.
I'm afraid it could still go either way.
- İki türlü de olabilirdi.
The way things stand, it already could go either way...
Şu duruma göre işler iki yana da gidebilir.
No, it's good you're intervening now,'cause I am at a crucial point in my life where I could go either way.
Hayır, iyi ki söyledin. Hayatımda ne yöne sapacağımı bilemediğim kritik bir zamandan geçiyorum.
It could go either fucking way.
İki yöne de gidebilir.
It's like zygotes, they could go either way.
Zigotlara benzer, her iki yönden de gidebilirler.