It doesn't matter what i think translate Turkish
131 parallel translation
- It doesn't matter what I think.
- Benim ne düşündüğüm önemli değil mi?
I know you'll despise me for stooping to this, but it doesn't matter what you think of me if i can stop you from marrying him.
Biliyorum bu kadar alçaldığım için beni suçlayacaksın, ama bu evliliği durdurduğum sürece ne düşündüğün hiç önemli değil.
- It doesn't matter what I think.
- Benim ne düşündüğüm önemli değil.
Don't think I'm rude, but it doesn't matter to me what an art critic says.
Kabalık etmek istemem ama bir eleştirmenin ne dediği umurumda değil.
I do not think it possible to remake this world from the basement of a little police station. It doesn't matter what you believe.
Küçük bir polis karakolunun bodrumundan bu dünyayı yeniden yapmanın mümkün olduğunu sanmıyorum.
In that case, as you think so little of him, as I gather from the way you treat him, it doesn't matter what happens to him.
Madem ona karşı bir hissin yok davranışlarından da anladığım kadarıyla, ona bir şey olmasının da bir önemi yok.
It doesn't matter what I think.
Benim ne düşündüğümün önemi yok.
- It doesn't matter what I think.
Ne düşündüğümün önemi yok.
Well... since you're no longer director of CIA, and I am, it doesn't matter what you think.
Eh, CIA başkanı artık ben olduğuma göre, senin ne düşündüğünün önemi yok.
So it doesn't matter what you think of me, cos I have respect for you.
Hakkımda istediğin şeyi düşünebilirsin, çünkü sana karşı sonsuz bir saygım var.
It doesn't matter what I think.
Benim ne düşündüğüm önemli değil.
It doesn't matter what I think.
Ne düşündüğüm önemli değil.
It doesn't really matter what I think.
Benim ne düşündüğüm önemli değil.
When you come right down to it it doesn't matter what I think either way.
Ama düşününce aksini düşünmemin de bir önemi yok.
Doesn't matter what you think, it doesn't matter what I think, that's the way it is. - We've got to deal with that.
Senin benim ne düşündüğümüz hiç fark etmez, durum böyle ve bir şekilde halletmemiz gerekiyor.
It doesn't matter what I think or do, sir, because you desk warriors from Washington will find a million different ways to make the tests turn out whatever way you want, sir.
Benim ne düşündüğüm ya da ne yaptığım önemli değil, efendim çünkü siz Washington'dan gelen masa savaşçıları, testlerin istediğiniz gibi sonuçlanması için milyonlarca farklı yol bulacaktır.
It doesn't even matter what I think.
Ne düşündüğüm önemli değil.
- It doesn't really matter what I think.
- Benim düşüncem o kadar önemli değil.
It doesn't matter what I think. They're in there right now looking for you.
Artık benim ne düşündüğüm önemli değil Çünkü seni arıyorlar.
it doesn't matter what I think, D'Argo.
Benim ne düşündüğüm önemli değil D'Argo.
What do you think? - It doesn't matter what I think.
- Benim ne düşündüğümün önemi yok.
It doesn't matter what I think.
Benim fikrimin bir önemi yok.
But it doesn't matter what I think any more.
Ama artık ne düşündüğüm önemli değil.
So I guess it doesn't really matter what other people think.
Öyleyse başka insanların ne düşündüğü önemli değil.
It doesn't matter to them what I think.
Ne düşündüğüm umurlarında değil.
Look, it doesn't matter what I think
Bak, ne düşündüğümün bir önemi yok
It doesn't much matter what I think.
Benim ne düşündüğümün bir önemi yok.
But it doesn't really matter what I think, so- -
Ne düşündüğüm önemli değil boşver.
It doesn't matter what I think.
- Ne düşündüğümün önemi yok.
It doesn't matter what I think, you have to know it.
Benim ne düşündüğüm önemli değil, senin bilmen gerekiyor.
It doesn't matter what I think.
Ne düşündüğümün bir önemi yok.
I think it doesn't matter what you think.
Bence ne düşündüğünün önemi yok.
- It doesn't matter what I think.
- Benim ne düşündüğümün önemi yok.
- It doesn't matter what I think.
- Ne düşündüğüm önemli değil.
It doesn't matter what you or I think.
Senin ya da benim ne düşündüğüm önemsiz.
But it doesn't matter what I think, it doesn't matter what you think, because this is what's happening.
Ama benim düşüncem önemsiz senin düşüncen de, çünkü olan bu.
I suppose it doesn't matter what people think of me.
İnsanların, hakkımda ne düşündükleri önemli olmamalı herhalde.
I think it doesn't matter, Mr. minister. What matters is one's patriotism.
Partinin kılıç ve kalkanı olarak Sayın Başkan insanları bilinçlendiriyoruz.
- While it doesn't matter what I think, I kind of have to tip my hat to any entity that can bring so much integrity to evil.
- Benim düşüncem önemli olmasa da o kadar düzgün şeyi rezil ettikleri için şapka çıkarsam yeridir.
I think the actual saying is that... Well, it doesn't matter what the actual saying is, Gethin.
Lafın aslının ne olduğunun önemi yok, Gethin.
It really doesn't matter what I think.
Benim ne düşündüğümün hiç önemi yok.
It doesn't matter what I think.
Benim ne düşündüğümün bir önemi yok.
It doesn't matter what I think, because you have a problem that's a lot bigger than me.
Ne düşündüğümün önemi yok çünkü senin sorunun benimkinden daha büyük.
I don't mean to be rude, but the awful thing is it doesn't even matter what you think.
Kaba olmak istemem ama kötü olan, düşündüğün şeyin önemi bile olmaması.
- It doesn't matter what I think.
- Ne düşündüğümün önemi yok.
It doesn't matter what i think.
Orada bir "ama" var.
It doesn't matter what I think.
Ne düşündüğümün önemi yok.
Ashleigh, it doesn't matter what your sisters want or what I think.
Ashleigh, kardeşlerinin isteği ya da benim düşüncem önemli değil.
It doesn't matter what your sisters want or what I think.
Kardeşlerinin ne istediği, ya da benim ne düşündüğüm önemli değil.
I think it doesn't matter what kind of love you have for Tong.
Tong için nasıl bir sevgin olduğu önemli değil sanırım.
I guess it doesn't matter what I think.
Sanırım ne düşündüğümün de önemi yok.