English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It doesn't suit you

It doesn't suit you translate Turkish

136 parallel translation
It doesn't suit my plans to have you arrested.
Yakalanman, planlarım için iyi olmaz.
It doesn't suit you.
Üstelik sana hiç yakışmıyor.
Stop trying to be inhuman, it doesn't suit you.
İnsanlık dışı konuşmaları bırak. Sana yakışmıyor.
If it doesn't suit you, go back to your mother.
Buna razı değilsen, annene dön.
Does it mean you're not hungry or that the food doesn't suit you?
Bu aç değilsin anlamına mı geliyor yoksa yemeği mi beğenmedin?
It doesn't suit you, the debauchery, the carousing.
Zamparalık ve ayyaşlık size yakışmıyor.
If it doesn't suit you, go back to your husband.
Eğer bu sana uymuyorsa, kocana geri dön.
If something doesn't suit you, you pretend it doesn't exist.
Bir şey sana uymuyorsa o şey yokmuş gibi davranıyorsun.
Maybe it doesn't suit you that i want to lend klaus money.
Belki Klaus'a ödünç para vermem seni rahatsız etti.
It doesn't suit you.
Sana uymuyor.
Maybe it's not society's fault that it doesn't suit you, but yours, that it doesn't need you?
Belki de toplumun bir hatası yok sadece sana uymuyordur, Belki de toplumun sana ihtiyacı yoktur?
It doesn't suit you.
Sana yakışmadı.
Drop it, it doesn't suit you.
Bırak onu, bu sana yakışmıyor.
If it doesn't suit you, leave.
Sana uymuyorsa gidersin.
It doesn't really suit you. - Eh?
Bu sana pek yakışmıyor.
It doesn't suit you.
Sana yakışmıyor.
It doesn't suit you.
Hiç yakışmamış.
It doesn't suit you.
Yakışmıyor.
Don't matchmake, it doesn't suit you.
Çöpçatanlık yapma, sana yakışmıyor.
SOMEHOW YOU GOT THE BIG ASSIGNMENT, BUT JUST BECAUSE YOU'RE WEARING THE SUIT DOESN'T MEAN IT FITS.
Görevi almana tebrikler ama bu, görevin sana uygun olduğunu göstermez.
Country life doesn't suit him as well as it suits you or me.
Taşra hayatı size ve bana uyduğu gibi ona uymuyor.
I know that you like it - that it suits you, but it doesn't suit me.
Biliyorum ki sen de kendi işine gelen - bir hayatı yaşamayı isterdin, benim işime değil.
It doesn't suit you.
Siyah sana yakışmıyor.
Stop cursing, it doesn't suit you.
İltifat etmeyi bırak Sana yakışmıyor.
Bonny, it doesn't suit you, this kind of compassion.
Bonny, merhamet sana hiç yakışmıyor.
Gambling is cheesy, Katlin. It doesn ´ t suit you.
Kumar ucuz birşeydir Katlin sana yakışmaz.
It doesn't suit you.
Yakışmıyor sana
If it doesn't suit you...
Bu sana uymuyorsa eğer...
It doesn't suit you at all
Kıyafetine uymamış.
It doesn't suit you. What would you know about being a hero?
Sana uygun değil.
Just say it doesn't suit you.
Size uygun olmadığını söyleyin.
It doesn't suit you
Sana uygun değil.
It doesn't suit you. It's a very ordinary name.
Sana hiç yakışmıyor, çok sıradan bir isim.
This logging work doesn't really suit you, does it?
Bu iş sana pek uygun görünmüyor, değil mi?
This hat really doesn't suit you Let's return it.
Bu şapka sana hiç yakışmıyor. Arkasını çevirip öyle tak.
It doesn't suit you.
Dövüş sana yakışmıyor.
It doesn't even suit you!
Bu sana hiç uygun değil!
Dress like this only for me It doesn't suit you!
Bu tarz kıyafetleri bende beğenirim ama sana yakışmıyor!
Don't you hate it when the truth doesn't suit you?
Doğrular size uymadığında onlardan nefret etmiyor musunuz?
It doesn't suit you.
Size hiç yakışmıyor.
It doesn't suit you!
Acelem vardı.
It doesn't suit you.
Hiç yakışmıyor sana.
It doesn't suit you.
Bu sana yakışmadı.
Really. It doesn't suit you.
Gerçekten, sana pek uymuyor.
Perhaps it doesn't suit you...
Belki de bu işler için yaratılmadın.
Retirement doesn't suit you, does it?
Emeklilik sana yakışmıyor, değil mi?
Why, doesn't it suit you?
Sence uygun değil mi?
It doesn't suit you to look so happy
Çok mutlu görünmek sana yakışmıyor.
It doesn't suit you.
Bu hiç senin gibi değil.
Enough with the offensive, it doesn't suit you.
Yeter! kimseye saldıracak durumda değilsin.
It doesn't suit you, Ange.
Sana hiç yakışmamış, Ange.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]