It has to be today translate Turkish
53 parallel translation
No, it has to be today.
Hayır bugün olacak.
No, it has to be today.
Hayır, bugün olmak zorunda.
No. It has to be today.
Olmaz, bugün gitmeliyiz.
- It has to be today.
- Bugün olmalı.
It has to be today?
Bugün olmak zorunda mı?
It has to be today.
Bugün kaçmalıyız.
No, no, no, it has to be today.
Hayır, hayır, bugün olmak zorunda.
No, no, it has to be today.
Hayır, hayır bugün olmalı.
It has to be today.
Bugün doğmalı.
- No, it has to be today.
- Hayır, bugün olmak zorunda.
It has to be today.
Mutlaka bugün olmalı.
It has to be today.
Ama bugün olmak zorunda.
No, it has to be today, I'm not doing well.
Hayır, bugün olmalı, kendimi iyi hissetmiyorum.
But it has to be today, and it really has to be something more for the love of the sport.
Ama bu bugün olmalı, ve spor aşkı için daha çok şey yapılmalı.
- Go in the morning and I'll help you. - No, I can't. It has to be today, because in the morning the apartment will not be used.
- Hayır olmaz, bugün gitmem lazım, çünkü sabah bina kapalı olacak.
And it has to be today.
Ve bunun bugün olması gerek.
So it has to be today!
Bu yüzden bugün olmalı!
It has to be today.
Bugün yapmak zorundayız.
It has to be today because every minute I'm here, is a minute closer to me killing Hook.
Bugün olmak zorunda zira burada geçirdiğim her an Kanca'yı öldürmeye daha da yaklaşıyorum.
It has to be today.
Bugün olmak zorunda.
It has to be today.
Bugün olmalı.
Yeah, so then it has to be today.
Bugün olması lazım yani.
It has to be today?
- O bugün müydü?
- Yes. It has to be ready today.
- Evet, bugün hazırlanması gerek.
To be honest, it has been decided that - everyone in this place needs to leave today.
Aslına bakarsan, bugün buradaki herkesin gitmesi gerektiğine karar verdik.
I say, this place is decorated in a different way today. It has to be.
Bence, bugün burası farklı bir şekilde dekore edilmiş.
Now, it may be that Satan has conquered Mary and sent her here today to distract our sacred purpose.
Şeytan Mary'yi zapt etmiş ve kutsal amacımızı engellemek için onu bugün buraya göndermiş olabilir.
Well, sir a lot has happened to the landscape of the suburban high school since I was a student and I feel it would be a valuable... perhaps even enlightening endeavor, to chronicle the changes... to get intimate with the realities kids and parents face in American schools today.
Bayım şey bayım benim lise dönemimden beri birçok şey değişti.. banliyö liselerinin görünümünde ve ben bu filmin çok değerli olacağını düşünüyorum bu anlamda. ... film, bu değişimlere ışık tutacak ve sıralayacak bugün amerikan okullarında okuyan çocukların ve ailelerin... gerçeklerle yüzleşmeleri sağlayacak...
It has taken us a lot to get where we are today. All we want is to be together.
Anne buna varmak için çok yol kat ettik ve birlikte olmak istiyoruz.
Mr. Cole if you ever wanted more than you have today... if you ever looked at you succesful friend and said, hey my friends are succesful... a really famous research scientist has developed a wonder drug... that would change the history and he wants you to be the part of it...
Bay Cole eğer bugün olduğunuzdan daha fazlasını istediyseniz eğer başarılı bir arkadaşınıza bakıp, benim arkadaşlarım başarılı gerçekten ünlü bir araştırmacı bilim adamı harika bir ilaç geliştirdi tüm tarihi değiştirebilecek ve sizin bunun bir parçası olmanızı istiyor...
I want to say that to put it on record, that Dr. Dodd... one of our dearest friends has chosen not to be with us today.
Kayda geçmesi için şunu belirtmem gerekir ki, sevgili arkadaşımız Dr. Dod... bugün burada bizimle birlikte olmayı tercih etmedi.
This whole section has to be done today, got it?
Buranın tamamı halledilecek bugün, anlaşıldı mı?
Well, it has to be today.
Bir toplantı ayarlayalım.
They believe today, and I'm disappointed in the media, that it hasn't brought this information, this new information to the people of this country more than it has, they believe that marijuana could well turn out to be
They believe today, and I'm disappointed in the media, that it hasn't brought this information, this new information to the people of this country more than it has, they believe that marijuana could well turn out to be
Now, it's not really known why Highland is going without their star fullback, Quentin Owens today but the loss, I'm telling you, has got to be felt by the rest of the team.
Bugün, Highland'in, yıldız oyuncusu Quentin Owens olmadan, neden maça çıktıklarını gerçekten bilmiyorum. Ama size söyleyebilirim ki, onun olmaması takımın geri kalanını da kötü etkiliyor.
Today, even though we are not sure that the pain will pass, it has to be said that our loving is hurting us.
Bugün, acımızın geçeceğinden emin olmamamıza rağmen, şunu diyebiliriz ki aşkımız, canımızı acıtıyor.
It has been alleged that Captain Williams has committed acts of homosexual conduct, and should the evidence presented to you today support those findings, the government will recommend that Captain Williams be separated from duty in the United States Army National Guard.
Yüzbaşı Williams'ın homoseksüel davranışlarda bulunduğu iddia edilmiştir. Burada sunulacak kanıtlarda bu iddia'yı desteklemektedir, Hükümet Yüzbaşı Williams'ın Birleşik Devletler Ulusal Muhafızlardaki görevinden alınmasını önermektedir.
Well, it's a good thing that you came by because he has a really important meeting today, and it would be pretty embarrassing and not at all funny if he were to show up not wearing pants.
Uğrayıp vermen iyi oldu çünkü bugün çok önemli bir toplantısı vardı ve pantolonsuz olması oldukça utandırıcı ve hiç de komik olmayacaktı.
"Whatever has to be done, do it today. Fulfill your dreams."
"Bugün yapmak zorunda olduğum, tek şey hayallerimi gerçekleştirmek.."
Michelle's going for a second test today, but it has to be double. Ugh!
Ah!
If today has shown me anything, it's shown me that you've got what it takes to be part of my security team here in Terra Nova.
Bugün anladığım bir şey varsa, o da Terra Nova güvenlik ekibimin senin gibi birine ihtiyacı olduğudur.
It needs time. No, it has to be done today.
Olmaz, bugün halletmelisin.
- It has to be done today.
Olmaz, bugün halletmelisin.
You're here today because it's my privilege to introduce an officer who- - well, under my watch has proven herself to be one of Miami's finest and a true friend.
Bugün buraya geldiniz çünkü benim amirliğimde iyi bir Miami polisi ve gerçek bir dost olduğunu kanıtlayan bir memuru sizlere takdim etme ayrıcalığına eriştim.
Arthur has the capability to pull it out, well, then I start thinking about some type of a biometric security system, where today we now have guns that can only be fired if the handle recognizes your fingerprint.
bir tür biometrik güvenlik sistemi düşünmeye başlarım. Günümüzde sadece sizin parmak izinizi tanımlarsa ateşlenebilecek silahlarımız mevcut.
Michael, it's like the lord has hand picked each and every one of us to be here today, to bare witness on a man's life ;
Michael.. Tanrı sanki hepimizi bugün buarya toplamış Birinin hayatına tanıklık edelim diye
We have a television show to make and it has to be transmitted later today.
Yapmamız gereken bir televizyon programı var ve bugün bitirmek zorundayız.
And, yes, this is how it has to be, for today, at least.
Evet bu şekilde olmalı en azından bugünlük.
Today you said I was reckless, but to be reckless is to abandon safety, but I think maybe it is safety that has abandoned me.
Bugün. ben pervasız olduğunu söyledi ama pervasız olmakiçin güvenliği terk etmek. ama belki de güvenlik olduğunu düşünüyorum beni terk etti.
Today, it has to be with some water Bhaiyaji.
Bugün biraz sulu olacak Bhaiyaji.
If we accept the Devil walks amongst us today... we must consider this is meant to be part of an ongoing story, that it has relevance now.
Şeytanın bugün aramızda dolandığını kabul ediyorsak bunun, devam eden bir hikâyenin parçası olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Şu anla bir ilgisi olmalı.