It may be too late translate Turkish
137 parallel translation
It may be too late.
Çok geç olabilir.
If you don't listen to reason, it may be too late.
Mantığını dinlemezsen çok geç olabilir.
It may be too late, but I'm gonna try.
Gidiyorum. Artık çok geç olabilir ama yine de şansımı deneyeceğim.
And now, unless we do something drastic, it may be too late.
Çok etkili bir şey yapmazsak geç kalmış olabiliriz.
Tomorrow it may be too late.
Yarın çok geç olabilir.
It may be too late then.
- Çok geç olabilir.
It may be too late then.
Sonra çok geç olabilir.
- To wait until it may be too late?
- Çok geç olana dek bekleyelim mi?
If I don't regain consciousness soon, it may be too late.
Bir an önce bilincim yerine gelmezse, çok geç olacak.
By that time, it may be too late.
O zaman çok geç olacak.
Charlie, tell... Yes, I know Mr. President but it may be too late Sir.
Anlıyorum Sayın Başkan ama artık çok geç olabilir.
- Wha... It may be too late!
- Belki de artık çok geç!
Even now it may be too late. Too late.
Hatta artık geç kalınmış bile olabilir.
I came today,... but if you don't know what you want, it may be too late when you do.
Bugün sana geldim ama ne istediğini bilmiyorsan, anladığında çok geç olabilir.
It may be too late.
Çok geç olmuş olabilir.
President Ford, in his foreign policy speech, hardly referred to Cambodia except to say that, as of now, it may be too late.
Başkan Ford, yabancı basına yaptığı konuşmada, Kamboçya'dan fazla bahsetmedi,... sadece, şimdi için, çok geç kalınmış olabileceğini söyledi.
There's a hardware store on Sixth Avenue. - It may be too late now.
Altıncı Caddede dükkânlar var ama kapanmış olabilirler.
But if you don't act until then, it may be too late.
Ama o zamana kadar harekete geçmeyecek olursanız, çok geç olabilir.
Now, it may be too late.
Artık çok geç olabilir.
Now, I fear it may be too late.
Korkarım artık çok olabilir.
If I don't rescue you now, it may be too late.
Şimdi yapmazsam çok geç olabilir
Even though it may be too late for me, I want all ladies out there to remember :
Benim için çok geç olabilir, ama tüm kadınların bir şeyi hatırlamasını istiyorum.
If we don't find a way to free them soon, I'm afraid it may be too late.
Tamam dostum. Yemek bitti.
That might help stimulate his cardiac functions, but he sustained so much injury, it may be too late.
Kardiyak fonksiyonlarını yeniden tetikleyebilir, ama yaraları çok fazla, geç kalınmış olabilir.
I'm afraid it may be too late to worry about that.
Korkarım bunu düşünmek için geç kalmışsınız.
If I don't try it now, it may be too late.
Şimdi denemezsem, çok geç kalmış olabiliriz.
By the time that happens, it may be too late.
Bu olduğu zaman çok geç kalmış olabiliriz.
Then it may be too late for you.
- Öyleyse belki senin için çok geç olabilir.
Even if we do break the link, it may be too late.
Bağlantıyı kesmiş olsak bile, çok geç kalınmış olabilir.
By the time you return it may be too late.
Siz dönmeden önce her şey için geç olabilir.
I've injected him with inaprovaline, but I... think it may be too late.
Inaprovalin enjekte ettim fakat... çok geç kalmış olabilirim.
It may be too late but take my advice. You don't have to do all he says.
Geç kalmış olabiliriz ama şu nasihatim hep aklında olsun söylediği her şeyi yapma.
It may be too late but take my advice, you don't have to do all he says.
Geç kalmış olabiliriz ama şu nasihatim hep aklında olsun söylediği her şeyi yapma.
But if you don't get there soon, it may be too late.
Oraya bir an önce gitmezsek çok geç olabilir.
It may be too late... we must pull up... we must... try.
Çok geç olabilir... toplanmalıyız... denemeliyiz.
They managed to remove the device from his brain, but it may be too late.
Cihazı, beyninden çıkarmayı başarmışlar ama çok geç olmuş olabilir.
They managed to remove the device from his brain, but it may be too late.
Beyninden cihazı çıkarmayı başardılar, ama çok geç olabilir.
Everything you say may be true, but it's come too late.
Söylediklerinin her kelimesi doğru olabilir ama geç kaldın.
Warn the president it may already be too late.
Başkanı uyarın. Çok geç olmuş olabilir.
- It may already be too late.
- Geç kalmış bile olabilirim.
But if it continues, may be too late.
Fakat böyle devam ederse eğitim uzun sürer, o zaman da çok geç olur.
It may already be too late.
Çok geç bile kalmış olabilirsiniz.
It may already be too late. Don't do this.
Bunu yapma!
Angry and brave the two adults may be, but it's too late.
İki yetişkinin kızgın ve cesur olmasına rağmen artık çok geç.
It may already be too late.
Şimdiden çok geç olabilir.
If I don't say it today, tomorrow may be too late.
Eğer bunu bugün söylemezsem, yarın çok geç olabilir.
It may be too late for her
Onun için artık çok geç kalınmış olabilir.
It may already be too late.
Zaten çok geç olmuş olabilir.
But it may already be too late.
Ama şimdiden geç kalmış olabiliriz.
- It may be too late.
- Çok geç olabilir.
I won't order you to do this, Hoshi... but it may be our best chance of finding the weapon... before it's too late.
Sana bunu emredemem, Hoshi... ama çok geç olmadan silahı bulmamız için... en iyi şansımız olabilir.