It was a good idea translate Turkish
534 parallel translation
- well, it was a good idea, see.
- İyi etmişim, şimdi anlayacaksın.
Well, it was a good idea.
Neyse, iyi bir fikirdi.
I just thought it was a good idea.
İyi bir fikir olduğunu düşündüm.
It was a good idea.
Güzel bir fikirdi.
Well, it was a good idea while we had it.
Neyse, iyi bir fikirdi.
He seems to think it was a good idea.
İyi bir fikir olduğunu düşünüyor.
- l thought it was a good idea.
İyi bir fikir olduğunu sandım.
Thought it was a good idea not to be seen.
Görülmemek için bir bir fikir diye düşündüm.
I said it was a good idea.
İyi fikir dedim.
I still think it was a good idea though.
Hala iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.
- You've got to admit it was a good idea.
- İyi bir fikir olduğunu kabul etmelisiniz.
Hello. I don't know that it was a good idea having all of these children in.
Merhaba. Bu kadar çocuğu içeri almanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
It was a good idea.
İyi bir fikirdi.
It was a good idea, wasn't it?
İyi fikirdi, değil mi?
Your sister-in-law thought it was a good idea to have target practice on those bottles.
Şu şişeleri hedef alıp pratik yapmanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüş.
As a matter of fact, Miss Warriner, I don't think it was a good idea your coming here today.
Aslına bakarsanız Bayan Warriner,... bugün buraya gelmeniz iyi bir fikir olmadı sanırım.
It was a good idea.
İyi bir fikirdi aslında.
You always said yourself it was a good idea.
Bana hep bunun iyi bir fikir olduğunu söylemiştin.
Maybe it was a good idea I smashed the glass.
Camını kırmam iyi oldu belki de.
It was a good idea to use atomic power.
Atom gücünü kullanmak için iyi fikir.
Yes, they did, and, uh, I thought it was a good idea to do it here.
Evet, istediler, ben burada çekmenin daha iyi bir fikir olduğunu düşündüm.
Daddy thought it was a good idea too.
Babam da iyi bir fikir olduğunu düşünmüştü.
See? It was a good idea to come to San Miguel.
Sonunda farkettiğinden memnun oldum.
I thought it was a good idea to get a fresh start... where the surroundings wouldn't remind me of Dick.
Bana Dick'i çağrıştırmayacak bir çevrede yeni bir başlangıç iyi bir fikir gibi gelmişti.
Frank, do you really think it was a good idea, my coming here?
Frank, sence buraya gelmem iyi fikir miydi?
I thought it was a good idea.
Bence bu çok iyi bir fikir.
- That's why I thought it was a good idea.
- İşte bu yüzden, iyi bir fikir olduğunu düşündüm.
- Nobody thought it was a good idea to have a lot of people...
- Kimse bu kadar insanın iyi fikir olduğunu düşünmüyordu...
but I thought it was a good idea.
fakat bence iyi fikirdi.
I knew it was a good idea, but I didn't know if it was right.
İyi olur ya, ama doğru olur mu, bilmem.
It was a good idea, Guy.
İyi fikirdi Guy.
It was a good idea not to let your little brother come to the funeral... and see Tommy like this. Yeah.
Küçük kardeşinin cenazeye gelmesine izin vermemen iyi bir fikirdi ve Tommy'i böyle görmemesi.
- But did you think, it was a good idea?
- Ama sence bu iyi bir fikir miydi?
Why? You said it was a good idea.
İyi fikir demiştin.
Well, it was a good idea.
İyi bir fikirdi.
I was just thinking it might be a good idea if I followed you.
Sizi takip etsem iyi olacak.
It was a very good idea, bringing in this cage.
Kafesi getirmek iyi bir fikirmiş.
Suppose it'd do Frank any good if I was to tell them the robbery was my idea?
Soygunun benim fikrim olduğunu söylesem Frank'a bir faydası dokunur mu sence?
You know, I was just thinking. Wouldn't it be a good idea for you to have Ellie May come down to your house and kind of look after the place and cook for you?
Düşündüm de, acaba Ellie May senin eve gelse senin için ortalığa çekidüzen verip yemek yapsa iyi olmaz mıydı?
And I was just wondering if it might not be a good idea if I ran back there... and made a kind of a thorough examination of both of them...
Kötü bir fikir değilse gidip ikisini de baştan ayağa bir teftişte bulunabilirim.
- [Chattering] - It was a good, good idea.
Bu iyi bir fikirdi.
Do you think it was such a good idea not to bring her?
Onu yanımıza almamamız sence iyi fikir miydi?
I remember you thought it was a pretty good idea at the time.
O sırada oldukça iyi bir fikir olduğunu düşündüğünü anımsıyorum.
Taking you to a show tonight wasn't a very good idea, was it?
Bu gece buraya gelmekten hoşlanmadın, değil mi?
There's another thing now if we're all going to be in here three or four days, close together like it might be a good idea if a certain party, not to mention no names was to do what he said he'd do.
Bir şey daha var. Hepimiz üç dört gün burada burun buruna kalacaksak... ismi lazım olmayan birinin yapacağını söylediği şeyi yapmasında... fayda var.
Was it such a good idea, Boss... to let Zatoichi go like that?
Bu iyi bir fikirmiydi Patron..... Zatoichi'nin elini kolunu sallaya sallaya gitmesine izin vermek?
And everybody who gave anything said they liked you and thought it was a very good idea of ours.
Sana bir şeyler gönderen herkes seni çok sevdiğini ve bunun çok iyi bir fikir olduğunu söyledi.
It was a really good idea you had.
Çok güzel bir fikirdi.
It doesn't matter whose idea it was, it was a good one.
- Kimin fikri olduğu fark etmez. İyi bir fikirdi.
We limit ourselves to distribute it pamphlets on the German people, saying that it was not good idea to go for the war, that it was a penalty to have done and that perhaps we could arrive at the peace.
Savaş namına yapılan tek şey, Almanlar'ın üzerine savaşın kötü bir fikir olduğuna, bunu başlatmakla iyi birşey yapmadıklarına ama yinede bir barış umudu olduğuna dair propaganda broşürleri atmaktı.
You might have thought it a good idea when it was simply a joke.
Basit bir şakayı ciddiye almış olabilirdin.