English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It won't happen

It won't happen translate Turkish

1,609 parallel translation
- It won't happen again.
- Bir daha olmayacak patron.
I mean, it won't happen again.
- Üzgünüm, bir daha olmaz.
I don't know, but it won't happen again.
Bilmiyorum, ama bir daha olmayacak.
- It won't happen again.
- Bir daha olmayacak.
It won't happen again.
Bir daha olmayacak.
I won't let it happen.
Bunun olmasına izin vermeyeceğim.
Well, I'm sure it won't happen again.
Eminim bir daha olmaz.
- I can tell you one thing... It won't happen again.
Bir daha olmayacağını söyleyebilirim.
I wouldn't worry, though. It won't happen again.
Yine de endişelenmezdim, artık böyle olmayacak.
Just don't have much tolerance for people like that but it won't happen again, okay?
O tür insanlara fazla hoşgörülü davranamıyorum ama bir daha olmayacak. Teşekkürler.
It won't happen.
Öyle bir şey olmayacak.
It won't happen again. Look, can I just ask you what you've got there?
Bakın, sadece burda ne bulduğunuzu sorabilir miyim?
And it won't happen again.
Ve bir daha olmayacak.
It won't happen again. I'm sorry.
Tekrar olmayacak.
It won't happen again.
Bir daha olmaz.
I won't let it happen again, especially since this is my last pregnancy.
Bunun olmasına bir daha izin vermem. Özellikle de bu benim son hamileliğim olduğu için. Evet.
I love the positivity, but it won't happen.
iyimserligi seviyorum, ama bu olmayacak.
- It won't happen, forget it!
- Herhalde kendimi tutabilirim.
Dad, it won't happen again.
Bir daha tekrarlanmayacak.
We won't let it happen.
Satmasına izin vermeyiz.
It WOn, t happen again, Fi.
Bir daha olmayacak, Fi.
It won't happen again.
Bu yeniden olmayacak.
It's OK. Next time something jumps out of someone's hands and hits the shelf, this won't happen.
Bir daha birinin elinden bir şeyler fırlayıp... bu rafa çarparsa, yıkılmayacak.
I'm sorry about what I said to the girls, and it won't happen again.
Kızlara söylediklerim için üzgünüm. Tekrarlanmayacak.
It won't happen again.
- Bir daha olmaz.
It won't happen again.
Bu bir daha olmayacak.
It's burning. Kill me. Then it won't happen.
- İçimi kavuruyor, ne olacak bilmiyorum.
Well, it won't happen again.
Bir daha olmayacak.
Please, it won't ever happen again.
Lütfen, aynı şey bir daha olmayacak.
He'll get over it, but I've never gotten over losing you, and I won't let it happen again!
Bırak gitsin. Seni tamamen kaybedemem. ... bunun tekrar olmasına izin vermeyeceğim.
It happened because of these foreseeable circumstances and those won't happen again.
Öngörülebilir sebepler dolayısıyla oldu. Ve bir daha olmayacak.
It won't happen again.
Bu tekrar olmayacak.
And I swear to you, on the Bible, I promise you it won't happen again.
İncilin üzerine yemin ederim ki yemin ederim bu bir daha tekrarlanmayacak.
It can't happen again and it won't happen again, okay?
Tekrar böyle bir olay olamaz ve olmayacak da, tamam mı?
But it won't happen because I will never be with you.
Ama bu olmayacak, çünkü asla senin olmayacağım.
Anything can happen, but there's no reason it won't.
Her şey olabilir, ama çıkmaması için bir sebep yok.
It's not gambling, and it won't happen again.
Kumar değil, ve bir daha olmayacak.
I won't let it happen again.
Bir daha olmasını istemiyorum.
I promise it won't happen again.
Söz veriyorum bir daha olmayacak.
But it won't happen because we forced it on him.
Ama onu zorladığımız için olmayacak.
It won't happen again.
Bir daha tekrarlanmayacak.
Love my neck, won't let anything happen to it.
Boynumu severim, başına bir şey gelmesine izin vermeyeceğim.
It won't happen in the future.
Bir daha olmayacak.
It won't happen again.
Bir daha olmaz. - Biliyorum.
Sorry about Margaret, it won't happen again.
Özür dilerim Margaret, bir daha olmayacak.
I assure you it won't happen.
Ama seni temin ederim böyle bir şey olmayacak.
- Maybe, but it won't happen.
Olabilir ama kalmayacaksın.
I won't let it happen to you again cos I'm gonna protect you, boy.
Bunun başına gelmesine bir daha izin vermeyeceğim, seni koruyacağım çocuğum.
That won't happen to you, will it?
Bu sana olmaz, öyle değil mi?
I know, but I keep saying it won't happen again.
Biliyorum, ama sürekli bir daha olmayacak deyip duruyorum.
No no no no it won't happen again.
Hayır, bir daha olmayacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]