English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It wouldn't

It wouldn't translate Turkish

26,300 parallel translation
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü gitmem zaten.
I thought with this kind oftime-frame it wouldn't take so long to find something.
Bu kadar kısa bir zaman dilimi içerisinde bir şeyler bulmak bu kadar uzun sürmez diye düşünmüştüm.
If it wasn't important, I wouldn't ask.
Önemli olmasaydı bunu istemezdim.
It wouldn't be the first thing that girl lied about.
O kızın söylediği ilk yalan bu olmasa gerek.
- I wouldn't worry about it.
- Endişelenmezdim ben.
Phil and I had a bumpy ride, but I wouldn't change a cottonpickin'thing'cause it led us to our destination :
Phil'le çok sıkıntılı bir ilişkimiz oldu. Fakat bu ilişkiyi hiçbir şeye değişmem. Çünkü bu ilişkiyle özel bir bağ kurduk.
If it were new, I wouldn't have your boot.
Yeni olsaydı botun bende olmazdı.
And let's not forget, you moved $ 2 million worth of coke from the inn so the feds wouldn't find it.
Şunu da unutmayalım, iki milyon dolar değerinde kokaini otelden çıkardın federaller bulmasın diye.
No, it wouldn't make me feel better.
Hayır. Daha iyi hissettirmez.
Maybe you buried your head in a Dallas sandbox, but your wife-to-be, she's always had her nose in everyone's business, which is why I find it hard to believe that she wouldn't drop some details about her best friend
Belki, bir dallas sandbox başınızı toprağa Ama, karı-to-be O her zaman, herkesin işinde burnunu geçirdi
Well, we wouldn't have to call it running.
Evet, biz çalışıyorsa aramak zorunda değildir.
You were afraid that it wouldn't have been worth it.
Eğer buna değer olmazdı korkuyorlardı.
I would kiss you on the mouth if it wouldn't start rumors.
Söylentiler başlamayacağını bilsem o ağzını öpmek isterdim.
I don't blame you. I wouldn't... I wouldn't blame you for any of it.
Hiçbiri için suçlamazdım.
If it were two a day, you wouldn't need to refill this frequently.
Eğer günde iki olsaydı bu kadar sık yenilemek zorunda kalmazdın.
Were we not in dire straits I wouldn't do it.
Başım sıkışık olmasa yapmazdım.
Even then, I wouldn't attempt it.
O zaman bile, ben buna teşebbüs etmeyeceğim.
I just made it clear that my patient wouldn't survive without it, and they gave me permission.
Hastamın başka türlü hayatta kalamayacağını söyledim onlar da izin verdiler.
You wouldn't stop playing it.
Sürekli onu oynuyordun.
It wouldn't be the first time that American Grace Atwood lashed out at a rival for Professor Linley's affections. CCTV footage captured Miss Atwood slashing the tires of his wife's car.
Americalı Grace Atwood, Professor Linley'e olan düşkünlüğünden dolayı ilk defa ateş püskürmüyor. CCTV kameraları Bayan Atwood'u karısının tekerleklerini parçalarken yakaladı.
If it wasn't for the mess you made up north we wouldn't be here!
Kuzeydeki başarısızlığın olmasaydı burada olmazdık.
Why wouldn't you open it?
- Neden açmıyorsun?
And why wouldn't it?
Neden etkilesin ki zaten?
Wouldn't knock on this door. It's yours for the taking.
- Ev sizindir.
At least the airship's in the right position, and we know it's far enough away so the crew wouldn't have been able to see the murder.
En azından helikopter aynı pozisyonda ve mürettebatın cinayeti göremeyecek kadar uzakta olduğunu biliyoruz.
So it wouldn't raise alarms with the koteros?
Kotero'ları alarma geçirmemiş mi?
- It wouldn't have been pretty.
- Hiç hoş şeyler olmazdı.
[Clicks tongue] But... leaving here wouldn't just hurt me. It would probably kill me.
Ama buradan ayrılmak sadece canımı yakmakla kalmaz muhtemelen beni öldürür.
Is it? Because then I could cuff you to that chair, and you wouldn't be running anywhere.
Çünkü öyleyse seni o sandalyeye kelepçeleyebilirim ve hiçbir yere kaçamazsın.
- I wouldn't count on it.
- O kadar emin olmayın.
Wouldn't you know it, she left work early today before the shooting, and no one has seen her since.
O zamandan beri gören olmamış.
If I was, I sure wouldn't hear it over the two of you.
Ben olsaydım sizin yüzünüzden hiçbir şey duyamazdım.
I wouldn't go wide with it.
O kadar derin düşünmezdim.
I wouldn't worry about it, Mike.
Ben endişelenmezdim Mike.
If it wasn't for me, Rusty wouldn't have even been thinking about diapers.
Ben olmasaydım Rusty'nin aklına bez falan gelmezdi.
But Layla, she wouldn't hear of it.
Ama Layla bunları dinlemek istemedi.
Well, it doesn't ring a bell, but I wouldn't recognize him looking like that.
Tanıdık gelmedi, ama onu bu şekilde tanıyamazdım.
Well, it wouldn't be the first time young lovers did something crazy.
Genç aşıkların delice bir şey yaptıkları ilk sefer olmazdı.
Those are women I had sex with, but I wouldn't consider it cheating because my wife knew all about them.
Bunlar seks yaptığım kadınlar, ama aldatma olduğunu düşünmedim çünkü karım hepsini biliyordu.
And it wouldn't be the first time I've enlisted
Ve ilk kez uzman birinin yardımını...
So Nina wouldn't see it.
Nina, bunu görmemeli.
Yeah, well, it wouldn't kill you to have some culture, Janie.
Biraz kültür, seni öldürmez Janie.
I wouldn't be a detective if it wasn't for you.
Sen olmasaydın, dedektif olamazdım.
Or hoping you finally managed to bury the Evil Queen deep enough inside that I wouldn't buy it?
Yoksa Kötü Kraliçe'yi artık beni kandıramayacak kadar derine gömmüş olmayı mı umuyorsun?
I wouldn't bet on it, Regina.
Ben olsam emin olmazdım, Regina.
Because if they wouldn't let you in, it means he fought back.
Çünkü sana izin vermedilerse bu onun karşılık verdiğini gösterir.
Probably, but I knew that it wouldn't.
Olabilir. Ama üzülmeyeceğini biliyorum.
My advice, Frances... it wouldn't hurt for you to be, well, a little more visibly involved, especially now.
Sana tavsiyem Frances... Duruma biraz müdahil olmaya başlarsan iyi olacak. Özellikle şu an.
We had to clear out a few villages, so that farmers wouldn't work in the area and that tourists or foreigners wouldn't have access to it.
Birkaç köyü boşaltmak durumunda kaldık, çiftçiler buralarda çalışmasın ve turistler ya da yabancılar bölgeye giremesin diye.
Wouldn't know it if you saw how down he is.
Ne kadar mutsuz olduğunu görsen böyle demezdin.
If somebody found it, they definitely wouldn't want to watch it.
Eğer biri bulsa kesinlikle izlemek istemezler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]