It wouldn't have happened translate Turkish

It's the first time he ever did, and if it wasn't for your husband's bad influence this wouldn't have happened.

Bu güne dek ilk defa oldu, ve ayrıca senin kocan onu.. .. kötü etkilemeseydi, bu olmazdı.

I'm sorry, Tarzan, I didn't know this or it wouldn't have happened.

Üzgünüm Tarzan. Bilmiyordum, bilsem bunlar olmazdı.

But maybe it wouldn't have happened if you'd done your job like you said.

İşinizi söz verdiğiniz gibi yapsaydınız belki böyle olmazdı.

If you'd gone, it wouldn't have happened.

Eğer gitseydin bunların hiç biri olmayacaktı.

If I'd tailed him, it wouldn't have happened.

Niye onu takip etmedim ki? Bunlar yaşanmazdı.

Maybe if I hadn't started to cross the road, it wouldn't have happened.

Belki de karşıya geçmeye kalkmasaydık olay olmayabilirdi.

It wouldn't have happened if he hadn't been careless.

Eğer gafil avlanmasaydı tüm bunlar olmazdı.

It's just one of those things that wouldn't have happened if the world was in its right senses.

Dünya aklı başında olsaydı, böyle bir şey olmazdı.

If you'd have seen my side of this, it wouldn't have happened.

Bu işe benim gibi baksaydınız, bunlar olmazdı.

But it wouldn't have happened except for him.

Fakat o olmasaydı, bunlar olmazdı.

It wouldn't have happened... if you had paid more attention.

Azıcık idareli olsaydınız, Beyim bunlar hiç olmazdı.

Well, if you didn't spend most of your time in Houston, it wouldn't have happened.

Vaktinin çoğunu Houston'da geçirmeseydin bunlar olmazdı.

It wouldn't have happened if she'd been with me.

Benimle olsaydı böyle bir şey olmazdı.

If Tanner hadn't made that mistake, it wouldn't have happened.

Eğer Tanner yanlış anlamasaydı böyle olmayacaktı.

And I thank you for not pointing out that it wouldn't have happened, if I had remembered to soak the wheel and swell the wood.

Ve bana "Eğer tekerleği ıslatıp tahtasını şişirseydin bu olmazdı" demediğin için ayrıca teşekkürler.

It wouldn't have happened to Prohaska.

Prohaska olsaydı bunlar olmazdı.

If you'd invited me into the neighbourhood before, it wouldn't have happened.

Eğer beni daha önceden çağırsaydınız, bunlar başınıza gelmezdi.

Looking back, I wish it wouldn't have happened.

Geriye baktığımda, keşke olmasaydı diyorum.

It wouldn't have happened if you'd dusted carefully.

Temizlikle sen ilgilenseydin, birşey olmayacaktı.

It wouldn't have happened if I was here.

Ben burada olsam olmazdı.

Do you ever consider, just maybe, if you felt more upset, it wouldn't have happened?

Hiç aklından geçti mi, ki belki, eğer biraz daha üzülseydin, bu hiç olmayacaktı.

If you hadn't come, it wouldn't have happened!

Gelmeseydin bunlar olmazdı!

If you were paying attention, it wouldn't have happened.

Biraz dikkat etmiş olsaydın, bunlar hiç olmazdı.

Yes, but it wouldn't have happened in our back yard.

Evet, ama arka bahçemizde ölmeleri gerekmez.

If it was gonna happen, wouldn't it have happened already?

Eğer gerçekleşecek olsaydı şimdiye kadar çoktan olmuş olmaz mıydı?

It wouldn't have happened if you'd brought him back.

Geri getirsen böyle olmazdı.

I wouldn't remember it because it wouldn't have happened yet.

Bunu hatırlamam imkansız. Çünkü henüz gerçekleşmedi.

Did you see what I just did? It wouldn't have happened ifyou'd been here. .

İşte ne yaptığımı gördünüz mü?

It just wouldn't have happened.

Bu yaşanmamış olurdu.

If you'd picked me up, it wouldn't have happened.

Eğer beni alsaydın olmazdı ama.

If you hadn't neglected me, it wouldn't have happened.

Eğer beni ihmal etmeseydin, bunlar olmazdı.

It wouldn't have happened if I'd been there.

- Orada olsaydım bunlar olmazdı.

It wouldn't have happened if Miss Isabel hadn't been playing with my head.

Eger Isabel Hanım kafamı karıştırmasaydı bu olmayacaktı.

It wouldn't have not happened had I not shown up. Wouldn't not have happened if you hadn't not shown up.

Gelmeseydim, olmazdı diye birşey yok.

If you'd done it legally, this wouldn't have happened.

Yasal olarak yapsaydın, bu olmazdı.

It wouldn't have happened if I'd been watching him.

Eğer onu izleseydim olmazdı.

It wouldn't have happened If I had my pachinko balls and slingshot.

Eğer sapanım ve pachinko toplarım olsaydı, bunlar olmazdı.

Please? Please? The best thing has happened, and I wouldn't have come if it weren't major.

Başıma dünyanın en güzel şeyi geldi ve son derece önemi bir şey olmasa gelmezdim.

YOU KNOW, IT WOULDN'T HAVE HAPPENED IF YOU COULD KEEP YOUR MIND OFF OF SEX LONG ENOUGH TO THINK ABOUT SOMETHING ELSE.

Eğer aklını sexten başka şeylere yeterince yönlendirebilseydin bunun olmayacağını biliyorsun.

- It wouldn't have happened, if not for me.

- Ben olmasaydım bunlar olmazdı.

Well, maybe if you paid more attention to that gorgeous creature... than your little modeling gig, it wouldn't have happened.

O muhteşem varlığa küçük modellik işinden... daha çok değer verseydin, bunlar yaşanmayabilirdi.

It wouldn't have happened if it weren't for you.

Sen olmasaydın bu asla olamazdı.

If you'd stayed here, it wouldn't have happened.

Neden gittin ki? Eğer kalsaydın bunlar olmazdı.

If you were here it wouldn't have happened.

Sen burada olsaydın bunlar olmayacaktı.

You know, the one thing I can say about that is if I knew you then the way that I do now, it wouldn't have happened.

O konuda sadece şunu söyleyebilirim. Seni şimdiki kadar tanıyor olsaydım, onu yapmazdım.

If he hadn't shown the girl how to crush a windpipe, it wouldn't have happened.

Eğer kıza bir soluk borusunun nasıl ezileceğini göstermemiş olsaydı, bu olmuş olmayacaktı.

Even if it does, you won't remember it tomorrow... because it wouldn't have happened yet.

Olsa bile, yarın hatırlamayacaksın çünkü henüz olmamış olacak.

This wouldn't have happened if it weren't for you. Get it?

Sen olmasaydın bunların hiçbiri başımıza gelmeyecekti, anlıyor musun?

The thing with nikki, I wish it wouldn't have happened that way,

Nikki ile olanlar, keşke o biçimde olmasaydı.

Well, I'm sure it must all be for the best, you know, otherwise, it wouldn't have happened.

Evet, ben tüm iyi için olmalıdır eminim, biliyorsun.

Now if and it, it happened... that they forgive him... so he didn't have to do to hisself what he wouldn't let be done to him... well then, I guard, that man might think... setting forth afterwards... with whatever fucking loudmouth went along with him...

Hani olur da... adamı affederlerse... ona yapmasını istemedikleri şeyi kendi kendine yapmaz. Sonra diyorum ki, bu böyle devam edip... o adam... ve yanındaki geveze...