English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Items

Items translate Turkish

2,641 parallel translation
If we can collect all four of these items, we can be free.
Bu dört şeyi toplayabilirsek özgür kalabiliriz.
You can find many items such as paper, spices, precious metals
İçerisinde kağıt, baharat, değerli metaller bulabilirsiniz.
These items belonged to my father, stop fighting.
Babam bile bu aletlere tam hakim değil.
- Sorry. - Just two items?
İkisi de mi?
We refrain from religious items and discussion at all times.
Biz her zaman dini şeylerdan ve tartışmalardan kaçınmaktayız.
- All these items. That talk.
- Tüm bu davranışlarından.Konuşmandan.
I need those items you checked out.
Bulduğun şeylere ihtiyacım var.
Items not long now.
Çok uzun sürmez.
Three items of jewellery.
Üç adet takı.
That's very interesting, but to perform this task we'll need a number of items from our world.
Çok ilginç bir öyküymüş. Ama bu görevi yerine getirebilmemiz için dünyamızdan birkaç eşya getirmemiz gerekiyor.
Now let's move on to the items on the menu.
Şimdi de menüdeki yemeklere bakalım.
As I'm sure all the agenda items are fixed, I figured Aoyama would be enough to represent our section.
Tüm gündem maddelerinin belirlendiğinden emin olduğum için bizim bölümü temsilen Aoyama'nın yeterli olacağını düşündüm.
I wonder where I could get all these items in one convenient location?
Bunları bulabileceğim uygun bir yer var mı?
Our readers are interested in knowing... if such items exist.
Böyle bir silahın var olup olmadığı konusu okurlarımızın ilgisini çekecektir.
.. and that all your carry-on items are safely stored in the overhead bin, or under the seat in front of you.
... eldeki bagajlarınızı başınızın üstündeki dolaplara veya önünüzdeki koltuğun altına güvenli şekilde yerleştirebilirsiniz.
It's the box with the deceased's personal items.
Rahmetlinin kişisel eşyalarının olduğu bir kutu.
That includes no more blind items on "Page Six" or posts on "Gossip Girl."
Buna "6.Sayfa" da okunaksız haber olması veya "Dedikoducu Kız" iletileri de dâhil.
I need you to do me a favor and search her personal items, her pockets.
Bana bir iyilik yapmalı ve onun ceplerini kontrol etmelisin.
If items were deleted from the drive, would you be able to tell?
Diskten bir şeyler silinmiş olsa söylerdin değil mi?
So more heat gets concentrated into bulkier items such as woollens.
Isı, yün gibi daha kalın kumaşlara ayarlanıyor.
Now, the Strad is listed among the items they took through customs, so it must have disappeared when they got here to New York.
Stradivarius, gümrükten geçirilen eşyalar arasında yer aldığı için New York'a geldiklerinde yok olmuş olmalı.
I have a list of items for my inventory I was hoping you could track down.
Envanterimde olması gereken eşyaların listesi elimde, onları bulmamda yardım edersiniz diye umuyordum.
We've discussed the items and can get right down to business.
Hiç sorun değil. Temel konuları hallettik. Hazırsan doğrudan konuya girelim.
There are items, tools of resistance, that we would like to store in your office.
Öğeler vardır, direnç araçları, biz ofisinizde saklamak istiyorum.
Oh, and please make sure your parents don't flake on the auction items they promised they'd bring.
Ve lütfen ailelerinizin şeyleri getireceğinden emin olun. Getireceklerine söz verdiler.
So, um, do you remember that box of items that I gave you?
Size verdiğim bir kutu eşya vardı ya.
We should send a list of all the stolen items to every pawnshop and broker in the area.
Bütün rehin dükkanlarına ve simsarlara çalınan malların listesini göndermeliyiz.
If I could get a list of the stolen items, we can get started on the insurance claim.
Çalınan malların listesini verebilirseniz sigorta işlemlerine başlayabiliriz.
in addition to your will and the deed to your house, were there any personal items?
Vasiyetnameniz ve evinizin tapusuna ilaveten hiç şahsi eşyanız var mıydı?
He's already got the items. What's he looking for?
Mallar zaten onda.
No, and we sent a list of the stolen items to every pawnshop in the country. No hits.
Hayır ve bütün rehin dükkanlarına çalınan malların listesini yolladık.
Is known to them as, and I quote, "light-fingered", and has a habit of stealing small items from their stalls.
... "yan kesici" olarak adlandırdığım ve o şekilde de bilinen tezgahlarından ufak eşyalar çalma alışkanlığı olan biri olduğuna inanıyorlar.
We get any prints back from these food items here?
Bunlardan herhangi bir parmak izi çıktı mı?
"eight items or less."
"sekiz ya da daha az ürün."
YOUR GRANDDADDY'S BEEN PROTECTING THESE ITEMS FOR MANY YEARS,
Büyükbaban yıllardır bunları koruyordu.
MR. MATSON, WE'D LIKE TO ALLEVIATE YOU OF THE BURDEN OF FINDING ALL THOSE PESKY ITEMS MR. STUMPWATER TOLD YOU ABOUT.
Bay Matson, Bay Stumpwater'ın anlattığı. o sinir bozucu nesnelerden sizi kurtaracağım.
Did you put any extraneous items in the box of confiscated material from the Americans'hotel room?
Amerikanların otel odasında el konulan eşyaların kutusuna dışardan bir şey koydun mu?
We haven't found many personal items.
Kişisel çok eşya bulmadık.
There's a reference to missing items.
Kayıp eşyalarla bir ilgisi varmış.
And items missing from her house include a soft toy rabbit, which apparently she always used to sleep with, and her mobile phone.
Evinden kaybolan eşyaların arasında her zaman birlikte uyuduğu tavşan bir pelüş oyuncak ve cep telefonu var.
All right, I know this seems daunting, but, uh, most of the auction items are already labeled.
Tamam, göze biraz korkutucu geldiğinin farkındayım fakat bağış gecesindeki eşyaların çoğunun fiyatı üzerine yapıştırılmış halde.
Are you carrying any infectious materials with you, or items belonging to The Lucas Clinic Incorporated or its suppliers?
Yanınızda enfeksiyonlu malzeme veya Lucas Klinik Şirketi'ne ait bir eşya taşıyor musunuz?
Are you carrying any infectious material with you, or items belonging to The Lucas Clinic Incorporated or its suppliers?
Yanınızda enfeksiyonlu malzeme veya Lucas Klinik Şirketi'ne ait bir eşya taşıyor musunuz?
Word describes the collecting of match-related items such as matchbox labels and matchboxes.
Kibrit kutusu ve etiketi gibi kibritle ilgili koleksiyon yapmaya verilen isim.
Could you write those items down on a list?
Bu eşyaların listesini hazırlayabilir misin?
Can you envision selling some of these items at any of your stores, do you think?
Dükkanlarının birinde bu ürünlerden birini sattığını hayal edebiliyor musun?
They're also gonna send over a list of items that the killer took from each victim, mostly jewelry.
Ayrıca katilin kurbanlardan aldığı eşyaların da bir listesini gönderecekler. Genelde mücevherat.
I pride myself on rare items.
Nadir eşyalarımla iftihar ederim.
More auction items came in.
Çok fazla yardım eşyası geldi.
Some old items from Rodriguez.
Rodriguez'in birkaç eski eşyası.
This is one of the items stolen from Mr. Spencer's room.
Bu, Bay Spencer'in odasından çalınan eşyalardan birisi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]